Depremleri tahmin edemeyiz, ancak önlem almak her zaman mümkün. Yüksek riskli bölgelerdeki binaların temellerine yerleştirilen sismik izolasyon sistemleri, bir arabanın süspansiyonunun dikey hareketi gibi, yerin yatay salınımlarını emerek deprem hasarını azaltmak için beton, kauçuk ve metalden oluşan karmaşık yapılar kullanır.
Ancak bu tür uyarlamalar pek de ucuz değil. Los Angeles California Üniversitesi’nden mühendis Jian Zhang, sismik izolasyonun dahil edilmesinin inşaat maliyetlerini yüzde 20’ye kadar artırabileceğini söylüyor. Bu sistemler zaman içinde maliyetinden daha fazla tasarruf sağlasa da, deprem bölgesindeki müteahhitlerin buna bütçe ayırmıyor.
Kolayca bulunabilen malzemelerle daha basit, daha düşük maliyetli bir alternatif oluşturmak için yeni bir sismik izolasyon yöntemi geliştirildi: geri dönüştürülmüş tenis topları. ETH Zürih sismik mühendisi Michalis Vassiliou, “Herkes tenis oynuyor ve her maçtan sonra tenis topları boşta kalıyor” diyor.
Yuvarlanma yalıtımı, bir binayı içbükey girintilerdeki bir küre veya silindir tabakasıyla zeminden ayırarak düzensiz yatay sarsıntıyı hafif bir sallanma hareketine dönüştürür ve bu salınımları daha da azaltmak için sürtünmeyi kullanır. Bu yöntem 5.000 yıllık Peru piramitlerinde kullanıldı, ancak bugün müteahhit pahalı, standartlaştırılmış izolasyon sistemlerini tercih ediyor.
Çalışmaya dahil olmayan Zhang, çalışmanın değerli olduğunu ve bu teknolojinin karşılanmamış bir ihtiyaca hizmet edebileceğini söylüyor. Ancak sonuçların ön çalışma olduğunu da belirtiyor. Vasiliou kabul eder; sonraki adımlar, depreme eğilimli Küba’daki bir araştırma merkezinde yüzlerce tenis topuyla daha büyük bir prototip oluşturmak ve test etmek anlamına gelecek – bu tür sistemlerin sıradan inşaatta izolasyonu mümkün kılabileceği bir yer örneği.
Vassiliou, sonraki adımların, depreme riski yüksel olan Küba’daki bir araştırma merkezinde yüzlerce tenis topuyla daha büyük bir prototip oluşturmak ve test etmek anlamına geleceğini kabul ediyor.
Vassiliou, sistemi sahada test etmek için fon aldığını ve buluşu geliştirmek için sahadaki bilim insanlarıyla ortaklık halinde olduğunu söylüyor. “Bunun gerçekten uygulanabilmesi için,” diye ekliyor, “düşük gelirli ülkelerden mühendislerle çalışmak gerekiyor, böylece gerçekten onların ihtiyaçlara cevap verebileceğiz.”