Etik tartışmalara neden olan gen düzenleme teknolojisi CRISPR’ı kullanan bilim insanları, hipoalerjenik kediler üretme yolunda bir adım daha attı.
Alerjik reaksiyonları en aza indirmek için özel olarak geliştirilen, içeriği alerjen maddelerden arındırılmış ürünler hipoalerjenik diye adlandırılıyor. Genetikçilerin bu girişiminde ise canlı bir varlık bir “ürün” olarak görülüyor.
ABD merkezli biyo-teknoloji firması InBio’da görev alan bir araştırma ekibi, alerjik reaksiyonların ana sorumlusu olan proteinin üretilmesini sağlayan iki geni kedi hücrelerinden silmeyi başardığını açıkladı.
Ekip, bunun alerjiye sebep olmayan kediler üretmenin ilk adımı olduğunu söylüyor.
Ekibi yöneten Nicole Brackett, “Bunun için tahmini zaman çizelgesi birkaç yıl” diye konuştu.
İnsanların yaklaşık yüzde 15’i kedilere alerjik reaksiyon gösteriyor. Bunun temel nedeni, tükürük ve deri bezlerinde salgılanan Fel d 1 adlı küçük bir protein.
Kediler kendilerini temizlemek için yalandıkça bu protein de hayvanın kürküne yayılıyor ve kürk kurudukça havaya karışıyor. Fel d 1’in kedilerde ne işe yaradığı ise muamma.
Tüm kediler Fel d 1 üretiyor ama önceki araştırmalar, tükürükteki protein seviyelerinin tipik evcil kediler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştu.
Fel d 1 iki farklı alt birimden oluşuyor. Her bir alt birimi kodlayan CH1 ve CH2 adlı iki gen mevcut. Brackett ve meslektaşları, evcil kedilerdeki CH1 ve CH2 genlerinin dizilerini aslan, kaplan, puma ve balıkçı kedileri gibi diğer türlerindekilerle karşılaştırdıklarında birçok değişiklik gözlemledi.
Ekip, buradan hareketle Fel d 1’in gerekli olmadığı ve herhangi bir sağlık riski olmadan ortadan kaldırılabileceği sonucuna vardı. Yine de kesin bilgiye ulaşmak, bu proteini üretmeyen bir kedinin varlığıyla mümkün olacak.
Araştırmacılar, CRISPR genom düzenleme tekniğini kullanarak, laboratuvar ortamında büyütülen kedi hücrelerinden CH1 veya CH2 genini sildi.
Sonraki adımda iki genin tüm kopyaları bir kerede silinecek ve bunun, hücrelerin Fel d 1 proteinini üretmesini engellediği teyit edilecek. Bunun ardından ekip, söz konusu genlere sahip olmayan kediler üretecek.
Brackett, “Şu anda aklımızda belirli bir kedi türü yok” ifadelerini kullandı.
Hayvanlar üzerindeki genetik mühendisliği çalışmaları son yıllarda önemli ölçüde arttı. Bu da teknolojinin kullanımına yönelik etik sorunları beraberinde getiriyor. Genetiği değiştirilmiş hayvanların refahıyla ilgili tartışmalar, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün yönergeleri doğrultusunda sürdürülüyor.