Çocuklarımızın Dünyadaki Yeri
Aşağıda üç grafik sunuyorum. Bu grafikler 2015 yılında 72 ülkede 15 yaş grubundaki çocuklar üzerinde yapılan PISA testlerinin sonuçlarını gösteriyor. Griler uygulamaya katılmayan ülkeler, kırmızılar ortalamanın altındakiler, yeşiller ortalamanın üzerindekiler diğerleri de ortalama düzeydeki ülkeler.
Fen bilimleri alanında durumumuz:
Fen bilimleri alanında yapılan test sonuçlarına göre Türk çocukları ortalamanın altında bulunuyor. Bizimle birlikte ortalamanın altındakiler Güney Amerika ülkeleri ve Afrika ülkeleri.
Matematik alanında durumumuz:
Matematik alanındaki test sonuçlarına göre bizim çocuklar yine ortalamanın altında yer alıyor. Aşağı yukarı aynı ekip aynı durumda bu kez Kuzey Amerika’dan da buraya yaklaşanlar olmuş.
Okuduğunu anlama alanında durumumuz:
Okuduğunu anlama alanındaki testte de sonuçlar benzer biçimde çıkmış. Bizimkiler yine ortalamanın altında. Yani bizim çocuklar kendi dilinde okuduğunu anlamak konusunda ortalama düzeyi tutturamıyorlar.
2015 yılı sonuçlarının OECD ortalamasıyla ve en başarılı ve en başarısız üç ülkenin puanlarıyla karşılaştırmalı görünümü şöyledir:
Fen Bilimleri | |
OECD Ortalaması | 465 |
Singapur | 556 |
Japonya | 538 |
Estonya | 534 |
Türkiye | 425 |
Kosova | 338 |
Cezayir | 376 |
Dominik Cumhuriyeti | 332 |
Matematik | |
OECD Ortalaması | 461 |
Singapur | 535 |
Hong Kong (Çin) | 527 |
Kanada | 527 |
Türkiye | 420 |
Cezayir | 350 |
Kosova | 347 |
Lübnan | 347 |
Okuduğunu Anlama | |
OECD Ortalaması | 460 |
Singapur | 564 |
Hong Kong (Çin) | 548 |
Makao (Çin) | 544 |
Türkiye | 428 |
Kosova | 362 |
Cezayir | 360 |
Dominik Cumhuriyeti | 328 |
Uzakdoğu ülkelerinin ilk sıralarda yer alması şaşırtıcı değildir. Son yıllarda neredeyse bütün önemli buluşların Uzakdoğu ülkelerinden çıkmasının nedeni eğitimdeki bu başarıyla yakından ilgili olsa gerek. Demek ki bu ülkelerin eğitimde neler yapıp da bu düzeye geldiğini incelemekte yarar var.
Bölgelere ve Okul Tiplerine Göre Durum
Türkiye’de en başarılı ve en başarısız bölgelerin hangileri olduğunu da aşağıdaki tabloda gösteriyorum.
Fen Bilimleri | |
OECD Ortalaması | 465 |
Türkiye Ortalaması | 425 |
En Başarılı 3 Bölge | |
Batı Marmara | 448 |
Ege | 443 |
Doğu Marmara | 438 |
En Başarısız 3 Bölge | |
Doğu Karadeniz | 413 |
Güneydoğu Anadolu | 387 |
Ortadoğu Anadolu | 382 |
Matematik | |
OECD Ortalaması | 461 |
Türkiye | 420 |
En Başarılı 3 Bölge | |
Ege | 442 |
Doğu Marmara | 433 |
Batı Anadolu | 432 |
En Başarısız 3 Bölge | |
Doğu Karadeniz | 399 |
Güneydoğu Anadolu | 385 |
Ortadoğu Anadolu | 370 |
Okuduğunu Anlama | |
OECD Ortalaması | 460 |
Türkiye | 428 |
En Başarılı 3 Bölge | |
Batı Marmara | 458 |
Ege | 446 |
İstanbul | 443 |
En Başarısız 3 Bölge | |
Doğu Karadeniz | 404 |
Güneydoğu Anadolu | 390 |
Ortadoğu Anadolu | 384 |
Buna göre başarı, batı bölgelerinde artmakta, doğuya gittikçe düşmektedir. Bunun nedenleri arasında yalnızca eğitim kalitesinin değil güvenlik sorununun da önemli etkisi olduğunu düşünüyorum.
Okul türlerine göre başarıyı da (matematik alanında) aşağıdaki tabloda sunuyorum:
2015 Yılı Sonuçları | Matematik Puanı Ortalaması | OECD Endeksi |
OECD Ortalaması | 461 | 100 |
Fen Liseleri | 537 | 116 |
Sosyal Bilimler Liseleri | 504 | 109 |
Anadolu Liseleri | 454 | 98 |
Anadolu İmam Hatip Liseleri | 398 | 86 |
Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri | 391 | 85 |
Çok Programlı Anadolu Liseleri | 379 | 82 |
Güzel Sanatlar Liseleri | 373 | 81 |
Buna göre en başarılı okullar olan Fen Liseleri ile Sosyal Bilimler Liseleri OECD ortalamasının üzerinde puan almakta, Anadolu Liseleri de bu ortalamaya yaklaşmaktadır. Ötekiler ise ortalamanın oldukça altında kalmaktadır.
Bizim Çocukların Çalışması Başarı Getirmiyor
Aşağıdaki tablo öğrencilerin haftalık ders çalışma saatlerini ve bu saatlerle fen bilimi alanındaki testte gösterdikleri başarıyı ilişkilendirmektedir.
Ülke | Okuldaki ders saati | Okul dışı çalışma saati | Toplam çalışma saati | Toplam öğrenme zamanının her saati için fen puanı |
OECD Ort. | 26,9 | 17,1 | 44,0 | 11,2 |
Finlandiya | 24,2 | 11,9 | 36,1 | 14,6 |
Almanya | 25,5 | 11,0 | 36,5 | 13,9 |
Türkiye | 25,9 | 24,5 | 50,4 | 8,5 |
Tunus | 30,1 | 25,6 | 55,7 | 6,9 |
Tablo; Türkiye ve Tunus’ta öğrencilerin Finlandiya ve Almanya’ya göre ders çalışmaya neredeyse iki kat fazla zaman ayırdıkları halde çok daha düşük puanlar aldıklarını ortaya koyuyor.
Buradan kabaca iki sonuç çıkar: (1) Bizim çocuklar verimli çalışmayı bilmiyor. (2) Çalıştıkları şeyler doğru şeyler değil.
Öğretmenlerin Durumu
Acaba öğretmenlerimiz yeterli mi? Bu da son derecede önemli bir soru. Çünkü eğer öğretmenler yetersizse ve gerekli eğitimi veremiyorlarsa o zaman bütün yük öğrencilerin kendi kendilerine öğrenmelerine kalıyor demektir. Aşağıdaki tablo bu araştırmanın yapıldığı tarihten önceki 3 ay içinde öğretmenlerin gelişimine yönelik durumlarını ölçmek için sorulmuş sorunun yanıtını gösteriyor. Soru şudur: Son 3 ay içinde mesleki gelişim programına katıldınız mı? Katıldım diyen öğretmenlerin oranı şöyledir:
Tüm öğretmenler | Fen Öğretmenleri | |
OECD Ortalaması | 50,9 | 51,5 |
Türkiye | 24,0 | 20,0 |
Tabloya göre OECD üyesi ülkelerin öğretmenlerinin yarısından fazlası kendilerini geliştirmek için bir programa katılırken, bizim öğretmenlerimizin ancak beşte biri böyle bir programa katılmaktadır. Bu fark, bizim öğretmenlerimizi iyi yetiştiremediğimizi göstermektedir. Demek ki yalnızca öğrencilerimizi değil öğretmenlerimizi yetiştirmek için de daha fazla çaba harcamamız gerekiyor.
Değerlendirmeler ve Öneriler
PISA Araştırmasının gösterdiği bazı gerçekler var. Mesela bizim çocuklarımız başka ülkelerin çocuklarından daha fazla ders çalışıyorlar. Buna karşılık başarıları onlardan çok geride kalıyor. Bunun bir nedeni bir sonraki aşamadaki sınavı esas alıp ona göre çalışmaları olabilir. Yani öğrenmek, analizde kullanmak amaçlı çalışmak yerine sadece ezberliyorlar. Öyle olunca akıl yürütmeye dayalı soruları çözemiyorlar.
En başarılı çocuklar hoşgörü ve özgürlüğün en yaygın olduğu Ege ve Marmara’dan ve Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve Anadolu Fen Liselerinden çıkıyor. Demek ki model olarak bu bölgeleri ve bu okulları esas alıp sistemi ona göre biçimlendirmemiz gerekiyor.
Eğitim sistemimizde öğrenme eksikliği kadar öğretememe sorunu olduğu anlaşılıyor. Öğretmenlerimizi yetiştirmek için gereken çabayı göstermediğimiz çok basit bir karşılaştırmayla ortaya çıkıyor.
Bu gerçekler karşısında biz ne yapıyoruz? Fen liselerini arttıracak yerde imam hatip liselerini arttırıyoruz, okullara analitik gözlemleme yeteneğini geliştirecek laboratuarlar kuracak yerde mescit açıyoruz, öğretmenlerimizi gelişim programlarına gönderecek yerde siyasal toplantılara yolluyoruz.
Böyle devam edersek buluş yapan kuşaklar yetiştiremeyiz. Buluş yapan kuşaklar yetiştiremezsek buluş yapanların taşeronu olmaya devam ederiz. Öyle olunca da orta gelir tuzağından çıkamayız.
Kaynak: mahfiegilmez.com-Mahfi Eğilmez