Düştük Mapus Damlarına Poşet Veren Çok Olur

“Namus Belası” bir döneme damgasını vurmuş bir Cem Karaca şarkısı. Ülkemizin siyasetle kavrulduğu, her şeye siyasi bir anlam yüklendiği günlerin, herkesin hatadan hataya savrulduğu zamanların simge şarkısı.

“Düştük mapus damlarına öğüt veren çok olur, Toplasan o öğütleri burdan köye yol olur.” dizeleri bir şekilde herkesin ezberinde.

Biz de işimizin gereği, mapus damlarına düşmek üzereyiz.

NE POŞETMİŞ ARKADAŞ?!

Biliyorsunuz, aylardan beri ülkemizin gündeminde poşet var. Poşetlerden para alınacak diye başlayan poşet işi, sonradan, “geri kazanım payı da alınacakmış, poşetler beyan edilecekmiş, beyanname verilecekmiş, kiloyla alınan poşet adete çevrilecekmiş.” diye devam edip, en sonunda muhasebecilerin üzerine yıkıldı.

Yıkılmakla da kalmadı, ibretlik işlere dönüştü.

NE YAPILACAK?

Artık ne yapılacağı kesin ve net olarak ortaya çıktı. Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi 1 Sıra Nolu Genel Tebliği Resmî Gazete’de yayımlandı.

Esnaf ve tüccar poşeti üreticiden veya aracıdan satın alacak, satın aldığı firmanın vergi sicil numarası ve ünvanını muhasebecisine bildirecek. Bunu ödeme kaydedici cihazdan fişini keserek en fazla 25 kuruştan satacak. Esnaf ve tüccarın işi burada bitecek.

Sıra muhasebecilere gelecek. Muhasebeciler, gelir vergisi mükellefleri için 3 ayda 1 muhtasar dönemlerinde, kurumlar vergisi mükellefleri için ise her ay Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi verecekler. Bu beyanname, siz poşet satışı yapmasanız bile verilecek. İşiniz hiç poşet kullanmamanızı gerektiren bir iş ise, bu beyanname ile ilgili mükellefiyetinizi kapattırarak beyanname vermemeniz mümkün gözüküyor.

İş yerlerinde naylon poşet yerine diğer malzemelerden yapılmış poşet kullananların herhangi bir beyanda bulunmalarına gerek yok.

Sonra sıra yine esnaf veya tüccarlara gelecek ve beyan sonrası çıkan ödenecek miktarı ödeyecekler.

YANLIŞ VEYA YANILTICI BEYAN

İşte işin mapusluk bölümü burada başlıyor. Tebliğin 26. ncı maddesi diyor ki, yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. İnanmayanlara gelsin.

Yani her iş bitmiş, usulsüzlükler, özel usulsüzlükler, vergi ziyaı cezaları, her şey bir kenara bırakılmış, poşet işi hapis cezasına kadar gelmiş. Şaşı bak şaşır. İnanılır işler değil.

Kaynağında, sadece poşet üreticisinde vergilenebilecek ve bu kadar uzatılmayacak bir konu, dönmüş dolaşmış “vay efendim yanlış bilgi verdin, yürü mapusa” noktasına varmış.

GULAG TAKIMADALARINA GÖNDERİN

Ben öngörülen cezayı yeterli bulmadım.

Poşet sebebiyle insanları, direkt Aleksandır Soljenitsin’in, Rusya’da 1917’de Bolşevikler’in iktidara gelmesinden kısa süre sonra başlayan tutuklamaların, tutukluların konduğu hapishanelerin ve onların zorla çalıştırıldığı çalışma kamplarının ve yok edilen milyonlarca hayatın anlatıldığı Gulag Takımadaları adlı eserindeki Gulag Takımadaları’na gönderelim.

Orada poşet sayarız, hiç olmadı Cem Karaca’yı rahmetle anarız:

“Düştük mapus damlarına poşet veren çok olur,

Toplasan o poşetleri burdan köye yol olur.”

Bu Yazıyı Paylaşın