|
|
|
|
T.C.
|
|
|
DANIŞTAY
|
|
Onikinci Dairesi
|
|
Esas No |
: 2007/1731 |
Karar No |
: 2010/1647 |
Tarih |
: 23.03.2010 |
|
|
KAVRAM: |
- LİSE ÖĞRETMENİ
- DİSİPLİN AMİRİ
|
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Lise öğretmeni olan davacı hakkında disiplin amiri olan okul müdürü tarafından hem soruşturma yapılıp hem de ceza verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti : İstanbul 3. İdare Mahkemesince verilen 29.9.2006 günlü, E:2005/1894, K:2006/2014 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Şengül Güler’in Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Yaşar Uğurlu’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
KARAR :
Dava; İstanbul … Lisesi’nde resim öğretmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasa’nın 125/C-d maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 20.6.2005 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 29.9.2006 günlü, E:2005/1894, K:2006/2014 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, disiplin cezasına konu fiilinin gerçekleşmediği anlaşıldığından aksi yolda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle daya konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında Okul Müdürü tarafından yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen 20.6.2005 tarihli soruşturma raporuna istinaden, 11.5.2005 tarihinde resim katı nöbetçisi olan davacının, derse girmediği tespit edilen bir öğretmeni korumaya yönelik ifadede bulunduğu, böylece nöbetçi öğretmen olarak görevini yerine getirmediği, derse girmeyen ama boş geçen dersleri idareye bildirmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle yine aynı Okul Müdürü tarafından dava konusu işlemle aylıktan kesme cezasMle cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Disiplin cezasına dair işlemlerin sağlıklı ve objektif olması, cezayı veren disiplin amiri veya kurullarının olayı tarafsız olarak değerlendirebilmeleri ile mümkün olup, disiplin amirinin hem soruşturma yapması hemde soruşturma sonucunda amir olarak disiplin cezası vermesinin objektiflik ve tarafsızlık ilkeleri ile bağdaşmayacağı açıktır.
Bu durumda; disiplin amiri dışında bağımsız bir muhakkik tayin edilmek suretiyle soruşturmanın yapılması ve bu soruşturma sonucunda hazırlanan raporun disiplin amiri tarafından değerlendirilip yetkisi dahilindeki disiplin cezasının takdir edilmesi gerekirken, davacının disiplin amiri olan Okul Müdürü tarafından hem soruşturma yapılıp hemde ceza verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu husus gözardı edilerek verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamakta ise de, karar sonucu itibariyle yerindedir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, İstanbul 3. İdare Mahkemesince verilen 29.9.2006 günlü, E:2005/1894, K:2006/2014 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.