Alzheimer hastalığının tedavisi amacıyla geliştirilen Tideglusib adındaki yeni bir ilacın fareler üzerinde yapılan denemelerinde, doğal bir diş doldurma mekanizmasını harekete geçirdiği keşfedildi. İlaç, kök hücreleri uyararak, dentin (İng. dentine) oluşumunu tetikliyor.
Dentin, dişlerin mezoderma kökenli kemiğe benzer yapıdaki temel katmanıdır. Dentin, içinde sinir hücresi veya sinir uzantısı barındırmaz ancak içindeki “dentin kanalları” nedeniyle hassas bir dokudur. Dentin kanallarında bulunan sıvı, hidrostatik basınca neden olabilecek etmenlerle karşılaştığında sızlama tarzında, keskin ve güçlü bir ağrı oluşur. Bu ağrıya “dentin hassasiyeti” denir. Dişeti çekilmiş dişlerde sıkça rastlanır.
Dentin ayrıca insan dişlerine sarı rengini veren katmandır. Dentin oluşumu diş ömrü boyunca sürdüğünden, yaşlandıkça dentin kalınlığı artar. Bu nedenle dişler daha sarı görünür. Dişin rengine etki eden bir diğer tabaka minedir. Minenin kalınlığı azaldıkça, alttaki dentin tabakası daha fazla görünür hale gelir. Dentin, mineden yumuşakancak (kuru ağırlığının %70-75 inin kalsiyum tuzu olması nedeniyle) kemikten serttir. Diş minesi sadece elmas frezlerle aşındırılabilirken dentin çelikle kesilebilir.
Dişler, aslında herhangi bir dış yardım almadan doğal olarak dentini yeniden üretebilir; ama sadece belli koşullar altında. Diş özünün (pulpa), enfeksiyona (örneğin çürümeye) veya travmaya maruz kalarak, iç yapının üretimini başlatması gerekiyor. Ancak öyle olduğunda bile, dişin doğal olarak yeniden üretebildiği katman çok ince oluyor; yani genellikle derin olan çürüme kaynaklı oyukları onarmaya yetmiyor. Tideglub ilacı bu durumu değiştiriyor, çünkü “dentin” oluşumuna köstek olan GSK-3 enzimini kapatıyor.
Ekip 2017 yılında yaptıkları çalışmada, Tideglub ilacı emdirilmiş kollajenden yapılma biyo-çözünebilir minik süngerleri, diş oyuklarına yerleştirmişti. Süngercikler dentin oluşumunu tetiklemiş ve 6 hafta içinde hasar onarılmıştı. Kollajen yapıları eriyen süngerlerden geriye, sapasağlam dişler kalmıştı. Bu sürecin şimdiye dek sadece fareler üzerinde denenmiş olduğunu da ekleyelim.
King’s Kolej Londra Diş Enstitüsü profesörlerinden başyazar Paul Sharpe, bu diş tedavi yönteminin kısa süre içinde diş kliniklerine yayılacağını düşünüyor. Oldukça basit bir işlemle hem diş özünün korunmasının, hem de dentinin onarılmasının gerçekleştirilebildiği bu teknik sayesinde, dolgu yaptırma işlemi yakın bir gelecekte tarihin tozlu sayfalarına gömüleceğe benziyor. Umarız bunu en kısa zamanda Alzheimer hastalığı için de söyleyebiliriz.
Kaynak: bilimfili.com-Sevkan Uzel