İÇTİHAT METNİ
DAVA :
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan sanığın, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun’un 58. maddesine göre ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ESKİŞEHİR 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/11/2018 tarihli ve 2018/964 esas, 2018/992 Sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak başlıklı Türk Ceza Kanunu’nun 297. maddesinde yer alan, ” ( 1 ) İnfaz kurumuna veya tutukevine silâh, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikrî içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.
( 2 ) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan; a ) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi, b ) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi, c ) Alkol içeren her türlü içeceği,d )Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi, e )188. maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları, f )Kurum idaresince incelenmek üzere almanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını, g )Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları, ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Anılan kararın diğer sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 29/01/2019 tarihli ve 2019/709 esas, 2019/572 Sayılı beraat kararında da belirtildiği şekilde, somut olayda ele geçirilen bir adet hafıza kartının ( 4 GB kapasiteli Micro SD kart ) 5237 Sayılı Kanun’un 297. maddesinin birinci fıkrası kapsamında elektronik haberleşme aracı olmadığı gibi ses ve görüntü almaya yarayan bir araç da olmadığı, hatta böyle bir aracın ayrılmaz bir parçası mahiyetinin de bulunmadığı, bu haliyle kartın veri depolamaya yarayan eşya olduğu ve bu itibarla sanığın fiilinin kanunda düzenlenen suç tanımına uymadığı gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.05.2019 gün ve 3200 Sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2019 gün ve KYB/2019-52905 Sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan sanıkların, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, cezalarının anılan Kanun’un 58. maddesine göre ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.11.2018 tarihli ve 2018/964 esas, 2018/992 Sayılı kararı ile karar verildiği, İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak başlıklı Türk Ceza Kanunu’nun 297. maddesinde yer alan, ” ( 1 ) İnfaz kurumuna veya tutukevine silâh, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikrî içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.
( 2 ) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan; a ) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi, b ) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi, c ) Alkol içeren her türlü içeceği,d )Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi, e )188. maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları, f )Kurum idaresince incelenmek üzere almanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını, g )Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları, ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, anılan kararın kanun yararına bozma incelemesine gelmeyen diğer sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 29/01/2019 tarihli ve 2019/709 esas, 2019/572 Sayılı kararı ile “somut olayda ele geçirilen bir adet hafıza kartının ( 4 GB kapasiteli Micro SD kart ) 5237 Sayılı Kanun’un 297. maddesinin birinci fıkrası kapsamında elektronik haberleşme aracı olmadığı gibi ses ve görüntü almaya yarayan bir araç da olmadığı, hatta böyle bir aracın ayrılmaz bir parçası mahiyetinin de bulunmadığı, bu haliyle kartın veri depolamaya yarayan eşya olduğu ve bu itibarla sanığın fiilinin kanunda düzenlenen suç tanımına uymadığı gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi” şeklindeki gerekçeyle düzeltildiği ve aynı eylemi gerçekleştiren … hakkında da infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
SONUÇ :
Yasaya aykırı, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.11.2018 gün ve 2018/964-992 esas-karar sayılı kararının BOZULMASINA, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanık …’ın infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan CMK.nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine, bu suçtan hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.