YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana İli, Seyhan İlçesi, Küçükdikili Çınarlı Mahallesi, 8622 ada, 2 Sayılı parselde bulunan taşınmaz için verilen 19/03/2009 tarih ve 2009/10 Sayılı yapı ruhsatının, Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 08/12/2011 tarih ve E:2011/291, K:2011/2209 Sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, 3194 Sayılı Kanun uyarınca 30 gün süre verilerek inşaatın ruhsatlandırılması yönünde tesis edilen 30/12/2011 tarih ve 234 Sayılı Seyhan Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 18/06/2012 tarih ve E:2012/59, K:2012/1041 Sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, ilk olarak, kendisine ait olan ve eczane olarak işletilen yapının yakınına yapılan ve eczane olarak işletilen yapının kaçak olarak yapıldığından bahisle yıktırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile söz konusu yapıya ait 19/03/2009 tarih ve 2009/10 Sayılı ruhsatın iptali amacıyla Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 2011/291 esasına kayden dava açıldığı,
Anılan Mahkeme tarafından, yapılan yargılama sonucunda dava konusu yapının imar planına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından, uyuşmazlık konusu yapının kaçak olarak yapıldığından bahisle yıktırılması istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile söz konusu yapıya ait 2009/10 Sayılı ruhsatın, imar mevzuatına, şehircilik esaslarına, planlama ilkelerine, kamu yararına ve hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, 13/10/2011 tarihli kararıyla yürütmesinin durdurulmasına, akabinde 08/12/2011 tarihli kararıyla da iptaline hükmedildiği,
Bunun üzerine; davalı idarece, 05/12/2011 tarihli olur ile 19/03/2009 tarih ve 2009/10 Sayılı ruhsatın iptal edildiği, 30/12/2011 tarih ve 7189 Sayılı yazı ile de 30 gün içerisinde inşaatla ilgili olarak 3194 Sayılı Kanuna istinaden inşaatın ruhsatlandırılması gerektiğinin yapı sahibine bildirildiği,
Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 08/12/2011 tarih ve E:2011/291, K:2011/2209 Sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu yapının ruhsatının iptal edilmesinin yanında, yıktırılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin de iptal edildiği,
Bu durumda; mahkemelerce verilen kararların yine mevzuat ile belirlenen sürede yerine getirilmesinin idareler açısından Anayasal ve yasal bir zorunluluk olduğu, bu zorunluluğa uymayan idare ve/veya idareciler hakkında mevzuat ile bazı yaptırımların öngörüldüğü, yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan süreç gözönüne alındığında; davacı hakkında verilen mahkeme kararının tüm yönleri ile uygulanmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 02/06/2016 tarih ve E:2012/5798, K:2016/3577 Sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu yapıya ilişkin ruhsatın mahkeme kararı ile iptali, doğrudan yapının yıktırılması sonucunu doğurmayıp, bu kararın gereklerine göre gecikmeksizin uygulanması amacıyla, 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca işlem tesisi gerektirdiği, davalı idare tarafından 2577 Sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca mahkeme kararının uygulanması amacıyla ve 3194 Sayılı Kanun’un 32. maddesi doğrultusunda işlem tesis edildiği görüldüğünden, davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 18/06/2012 tarih ve E:2012/59, K:2012/1041 Sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 30/09/2016 tarih ve E:2016/901, K:2016/800 Sayılı kararıyla; yukarıda yer verilen gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının iptalini istediği işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı, dava konusu işlemin, Mahkeme kararı gereğince ruhsatın iptal edildiğinin ve kaçak duruma düşen yapı için yeni ruhsat alınması için gerekli olan sürenin verildiğinin davacıya bildirilmesimden ibaret olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan Adana 1. İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti kendisine ait taşınmazda eczacılık yapan davacının, müdahil Ö.Y. tarafından taşınmazına yakın bir yerde eczane olarak işletilen yapının, ruhsatsız ve yola tecavüzlü olarak yapıldığı iddiasıyla yıktırılması istemiyle davalı idareye yaptığı başvuru zımnen reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan zımni ret işlemi ile söz konusu yapıya ait 19/03/2009 tarih ve 2009/10 Sayılı yapı ruhsatının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açılmıştır.
Adana 2. İdare Mahkemesince, önce; 13/10/2011 tarih ve E:2011/291 Sayılı kararıyla dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına, sonra da; 08/12/2011 tarih ve E:2011/291, K:2011/2209 Sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu kararlar üzerine, davalı idarece; 05/12/2011 tarihli olur ile 19/03/2009 tarih ve 2009/10 Sayılı ruhsatın iptal edildiği, 30/12/2011 tarih ve 7189 Sayılı yazı ile de, 3194 Sayılı Kanuna istinaden 30 gün içerisinde yapının ruhsatlandırılması gerektiği yapı sahibine bildirilmiştir.
Davacı tarafından; Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 08/12/2011 tarih ve E:2011/291, K:2011/2209 Sayılı kararıyla iptaline karar verilen işlemin konusunu oluşturan talebinin; kaçak olarak yapılan yapının yıktırılmasını da içerdiğinden ve bu talebinin zımnen reddi işleminin Mahkemece iptali üzerine, Mahkeme kararının eksiksiz bır şekilde uygulanarak yapının yıktırılması gerekirken, ruhsata bağlanması için süre verilmesine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ve Mahkeme kararının tam olarak uygulanmadığı gerekçesiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
3194 Sayılı Kanun’un amacının; yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak olduğu belirtilmiş, 21. maddesinde; bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26’ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu, 29. maddesinde de; yapıya başlama müddetinin ruhsat tarihinden itibaren iki yıl olduğu, bu müddet zarfında yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsatın hükümsüz sayılacağı, bu durumda yeniden ruhsat alınmasının mecburi bulunduğu, başlanmış inşaatlarda müktesep hakların saklı olduğu kurala bağlanmış, aynı Kanun’un 32. maddesinde ise; bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapı yapıldığı, ilgili idarece tespiti üzerine, yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, bir ay içinde aykırılık giderilmezse yapının yıktırılacağı ifade edilmiştir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Kararların sonuçları’ başlıklı 28. maddesinde; ‘Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak,haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.’ hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık konusu yapıya ilişkin ruhsatın mahkeme kararı ile iptali, doğrudan yapının yıktırılması sonucunu doğurmayıp, bu kararın gereklerine göre gecikmeksizin uygulanması amacıyla, hükmüne yukarıda yer verilen 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca işlem tesisi icap etmektedir.
Olayda, davalı idare tarafından 2577 Sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca mahkeme kararının uygulanması amacıyla ve 3194 Sayılı Kanun’un 32. maddesi doğrultusunda işlem tesis edildiği görüldüğünden, davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 Sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 30/09/2016 tarih ve E:2016/901, K:2016/800 Sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Adana 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 ( onbeş ) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.