Bankanın Hesapları Kapatmayarak Ücret Tahakkuk Ettirmesi ve Bu Nedenle Takip Yapması Haksız Fiil Olup Manevi Tazminat Gerektirir

T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi

Esas No : 2014/19015
Karar No : 2015/4138
Tarih : 25.03.2015

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasında görülen davada Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/09/2014 tarih ve 2013/459-2014/620 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR :

Davacı vekili; müvekkilinin öğretmen olduğunu, çalıştığı okul ile davalı banka arasındaki anlaşma gereği müvekkili ile davalı banka arasında maaş protokolü imzalandığını, anlaşmalar sona erince hesaplarının kapatılması için davalıya başvuru yaptıklarını, müvekkilinin başvurusuna rağmen davalı bankanın bu hesabı kapatmadığını ve bu hesap nedeniyle müvekkiline 12,06 TL borç tahakkuk ettirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin 08/02/2010 tarihinde bankaya bir dilekçe vererek borcunun olmadığını ve tüm hesaplarının kapatılmasını talep ettiğini, ancak hesabının yine kapatılmadığını aksine borç taahhuk ettirildiği ve Merkez Bankası’na takip işlemi olarak bildirildiğini öğrendiğini, haksız yere takip borçlusu olduğunu ve bu nedenle diğer bankalar nezdinde itibarının sarsıldığını, kredi taleplerinin geri çevrildiğini ileri sürerek 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin 2.5 maddesine göre hesabını kapatmak isteyen müşterinin tahakkuk ettirilen borç ve masrafları ödemesi gerektiğini, ancak davacının gerekli ödemeleri yapmadığı için hesabın kapatılmadığını, müşterinin manevi zararından sorumlululuklarının bulunmadığını, işlemlerinin kanuna, sözleşmeye ve uygulamaya aykırı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; hesap açılmasının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, kredili mevduat hesabından kaynaklanan borç bakiyesinin davacı tarafça nakit olarak yatırılarak borcun sıfırlanmasına ve davacının talebine rağmen mevduat ve kredili mevduat hesaplarının kapatılmayıp davacı adına borç tahakkuk ettirilmesinin bankacılık uygulamalarına uygun olmadığı, davacının davalı bankadaki hesabının bu nedenle yasal takibe alınıp T.C. Merkez Bankası’na bildirimde bulunulmasının haksız olduğu, haksız bu banka uygulaması sonucunda davacının kredi kullanımında sıkıntılar yaşadığı ve manevi olarak zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 102.00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 6,45 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın