Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi Altında Vekâlet Ücreti Kararlaştırılamaz

T.C.
YARGITAY
ÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
 
Esas : 2022/2050
Karar : 2022/3641
Tarih : 18.04.2022

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TARİHÎ : 18/11/2020

NUMARASI : 2018/96-2020/415

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı, davalının açmış olduğu alacak davasında davalıyı avukatı olarak temsil ettiğini, dosyaya 62,70-TL harç ve 440,00-TL gider avansını davalı adına yatırdığını, davalının takip ettiği işlemler sırasında dava ve icra dosyaları henüz sonuçlanmadan ve hiçbir neden belirtilmeksizin haksız bir şekilde azlettiğini, yatırılan harç ve hak edilen vekalet ücretinin ödenmesi için davalıya göndermiş olduğu ihtarnamenin neticesiz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 1.000,00-TL karşı taraf vekalet ücreti, 100,00-TL akdi vekalet ücreti ve 502,70 TL gider avansı ve harç alacağının davalıdan tahsilini talep etmiş, 12.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00-TL karşı yan vekalet ücreti talebini 1.400,00-TL ve 100,00-TL akdi vekalet ücretini ise 615,00-TL olarak ıslah etmiştir.

Davalı, davacının açmış olduğu davayı yeterince ilgili olarak takip etmediğini, davaya 2. ve 3. kişileri dahil ettiğini, yetkisiz mahkemeye dava açarak kendisine zaman kaybettirdiğini, davacıyı arayıp dava ile ilgili bilgi sorduğunda güvensiz cevap verdiğini, avukatın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, azlin haklı sebeplere dayandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, taraflar arasındaki vekalet ilişkisine konu davanın taraflar arasındaki sulhe istinaden 4.100,56-TL üzerinden sonuçlandığı, davacı avukatın bahse konu dosya kapsamında sarf etmiş olduğu emek dikkate alınarak takdiren bu tutarın %10’u üzerinden akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, karşı taraf vekalet ücreti bakımından da 4.100,56-TL üzerinden ödeme tarihinde geçerli nispi tarifede belirtilen %12’lik orana göre davacı tarafça hak edilen karşı taraf vekalet ücretinin 492,06 TL olduğu, dosya içerisine alman tahsilat makbuzları içeriğine göre de, davacı avukatın bahse konu yargılamada bizzat yatırmış olduğu 62,70-TL harç ile 440,00-TL gider avansının davalı asilden talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının 03/03/2022 tarihli yazısında; mahkemece, isabetli şekilde azlin haklı sebebe dayanmadığına kanaat edinildikten sonra davacının sadece akdi vekalet ücretine yukarıda yazılı hükümler çerçevesinde asgari ücret tarifesinden aşağı kalmamak üzere hak kazanacağı, buna göre de taleple bağlı kalınarak toplam 615,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, karşı vekalet ücretine ve asgari ücret tarifesinin altında akdi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Dava, haksız azil nedeniyle ödenmeyen akdi ve karşı yan vekalet ücreti ve masrafların tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı avukatın akdi vekalet ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesinin altında olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Davacı vekil ile vekil edeni davalı arasında yazılı ücret sözleşmesinin düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden, avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlü olup, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması veya sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde vekil eden, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu müddeabihin tamamı üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile sorumlu sayılmaktadır. Yine Avukatlık Kanunu 164/4’te “Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.” şeklinde yasal düzenleme yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekiline davalı tarafından 25.07.2016 tarihli vekaletname verildiği, davacı vekili tarafından 03.11.2016 tarihinde davanın açıldığı, davanın açıldığı mahkemece 06.02.2017 tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, davacı vekilin davalı tarafından 17.02.2017 tarihinde azledildiği, yetkili mahkemede 14.06.2017 tarihinde tarafların sulh oldukları ve davanın feragatle sonuçlandığı, davacı, davalı ve mahkemenin kabulüne göre tarafların davada 4.100,00-TL üzerinden sulh oldukları anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, yukarıda yer alan açıklamalara göre Avukatlık Kanunun 165, 164/4. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre değerlendirme yapılarak akdi vekalet ücretinin azil tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesinin altında olamayacağı dikkate alınıp taleple bağlı kalınarak toplam 615,00-TL akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 410,05-TL akdi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 18.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KAYNAK:CORPUS
FOTOĞRAF:BERSTEIN | POLSKY
Bu Yazıyı Paylaşın