Antrenör Sporcu Değildir

T.C. YARGITAY Onüçüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 2015/42062
Karar No : 2017/4874
Tarih : 24.04.2017
KAVRAM:
  • ALACAK DAVASI
  • ANTRENÖR İLE KLÜP ARASINDAKİ İLİŞKİNİN NİTELİĞİ
  • İŞ İLİŞKİSİ
  • GÖREV

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Davacı, davalı kulüp ile aralarında yapılan 2011/2012 ve 2012/2013 futbol sezonlarına yönelik protokol kapsamında; garanti ücreti, maaş ve prim alacaklarının hüküm altına alındığını, davalı kulüp adına çalışmaya başlayıp, transfer ve sezon planlaması yaptığını, ancak davalı kulübün, değişik mülahazalarla, protokol esaslarına uygun şekilde “Türkiye Futbol Federasyonu Tip Sözleşmesi” imzalamaktan imtina ettiğini, protokolü de kötü niyetle feshederek zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, protokol ile hüküm altına alınan ve hakedilen ücret ile mahrum kaldığı zararın tahsiline karar verilmesini istemişir.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-)5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, 4857 Sayılı Kanuna göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.

4857 Sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, “sporcular” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün, 11-10 Sayılı ve 10.05.1974 gün, 3-44 Sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına düzenlenen hükümlerin, işçiler yararına yorumlanması asıldır.

Sporla doğrudan uğraşan sporcunun 4857 Sayılı Kanun kapsamında kalmadığı açıktır. Ancak doğrudan aktif spor yapmayan, sporcuyu aktif spor yapması için hazırlayan antrenör ile aktif görevi daha çok direktif vermek olan ve takımı başarıya ulaştırma görevi de bulunan teknik sorumlunun sporcu sayılmaması ve 4857 Sayılı Kanun kapsamında bir işçi olarak kabul edilmesi gerekir. Bu sebeple antrenör veya teknik sorumlu ile kulüpleri işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarının iş mahkemesinde görülmesi gerekir.

Somut olayda davacı, davalı … klübü derneği bünyesinde teknik sorumlu olarak çalıştığı, ancak yarışma ve müsabakalara aktif sporcu olarak katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davada dayanılan temel ilişki işçi işveren ilişkisidir. İş akdinden doğan davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 Sayılı kanunların 1. maddesi hükümleri gereğidir. Görev kamu düzenine dair olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınır. Mahkemece iş mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

2-)Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ :

Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL harcın istenmesi halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

[mks_separator style=”solid” height=”2″]

Kaynak: Palmiye Yazılım

Bu Yazıyı Paylaşın