YARGITAY
İKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2022/4341 |
Karar | : 2022/9520 |
Tarih | : 23.11.2022 |
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, kendisinin reddedilen tazminat talepleri, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile erkek lehine hükmolunan vekâlet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.11.2022 günü temyiz eden davacı-karşı davalı … ile vekili Av. … ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı … … ile vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ve kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması neticesinde İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile boşanmaya ve fer’ilerine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2021 tarihli bu kararı, davacı-karşı davalı erkek tarafından boşanmanın fer’ileri ve ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkek lehine hükmolunan vekâlet ücreti ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafların ziynet alacağı davasına yönelik istinaf taleplerini kısmen kabul etmiş, tarafların boşanmanın fer’ilerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin esastan redde ilişkin hükmü taraflara tebliğ edilmiş ve bu hüküm yasal süresi içerisinde yukarıda gösterilen şekilde taraflarca temyiz temyiz edilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın 20.04.2021 tarihli İlk Derece Mahkemesi kararını kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf etmediğinden; kadının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarıyla davalı-karşı davacı kadının vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazı ile davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Taraflarca açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yargılaması neticesinde İlk Derece Mahkemesince verilen 20.04.2021 tarihli kararda erkek ağır kusurlu kabul edilerek her iki boşanma davasının kabulü ile boşanmaya ve fer’ilerine hükmedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince tarafların boşanmanın ferilerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen “Eşine karşı ‘patavatsız’ gibi ifadeler kullanarak ona karşı saygı yükümlülüğünü ihlal ettiği” vakıasından sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu vakıanın kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, affedilen veya hoşgörülen vakıanın karşı tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen ve kabul edilen diğer kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. O halde davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.
c-Yukarıda 2-b. bendinde açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi koşulları oluşmamıştır. Davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2-b. ve 2-c. bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 2-a. bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin …’dan alınarak …’a verilmesine,
istek halinde temyiz peşin harcının yatıran …’a geri verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden …’a yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022 (Çrş.)