
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ
| Esas | : 2025/1540 |
| Karar | : 2025/4578 |
| Tarih | : 28.04.2025 |
SAYISI : 2025/291 E., 2025/165 K.
MAĞDURLAR : …, …
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
A.İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçundan hükmolunan cezanın türü ve miktarı ile istinaf üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen cezanın türü ve miktarı dikkate alındığında, hükmün temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında mağdur …’a karşı nitelikli yağma suçundan hükmolunan cezaya yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İlk Derece
Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2024 tarihli ve 2024/297 Esas, 2024/314 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı Yasa’nın 149/1-d, 150/2 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası; nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı Yasa’nın 149/1-d, 150/2 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. İstinaf
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin 20.01.2025 tarihli ve 2025/291 Esas, 2025/165 Karar sayılı kararı ile sanık müdafiinin istinaf istemi hakkında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Sanık ve müdafiinin temyiz istemleri, lehe olan yasal ve takdiri indirim nedenleri uygulanmaksızın verilen kararın hukuka aykırılığına ve tahliye talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın suç tarihinde saat 9.00 sıralarında babası olan mağdurun iş yerine gidip mağdura ”bana para ver iş yerinde sorun çıkarmayayım, bak müşterilerini kovarım dükkanı dagıtmayayım bana 2.000,00 TL ver” demek suretiyle mağdurdan para isteyip onu tehdit edip korkutarak ondan 900,00 TL alması şeklinde meydana gelen olayda;
Ceza Kanunumuzda yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir.
“(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldın gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.” denmektedir.
Olayımızda sanığın söylediği sözlerin veya eylemlerinin yağma suçunun oluşması için aranan tehdit veya cebir boyutuna ulaşıp ulaşmadığı tartışılmış, sair tehdit suçu kapsamında kalan sözlerin yağma suçunu oluşturmayacağı, yağma suçunun oluşması için tehdidin en azından nitelikli tehdit boyutuna ulaşmasının gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda sanığın sarfetmiş olduğu belirtilen tehdit sözlerinin (bana para ver iş yerinde sorun çıkarmayayım,bak müşterilerini kovarım dükkanı dagıtmayayım bana 2.000,00 TL ver) sair tehdit suçu kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında; sanığın sair tehdit suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-2. cümlesi gereğince cezalandırılması yerine yazılı şekilde uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
A.Sanık hakkında mağdur …’a yönelik eylem nedeniyle kurulan hüküm yönünden;
Ön inceleme bölümünün (A) paragrafında açıklandığı üzere, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, aynı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık ve müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık hakkında mağdur …’a yönelik eylem nedeniyle kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 20.01.2025 tarihli ve 2025/291 Esas, 2025/165 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288. ve 289/1. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görüldüğünden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. Maddesi uyarınca Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
04.2025 tarihinde karar verildi.
