Yıl 1855… James Robertson tarafından İstanbul’da dönerin ilk fotoğrafı çekiliyor. Altına da “yaygın bir sokak yiyeceği” notu düşülüyor. Burada “yaygın” kelimesi önemli aslında…
Osmanlı’dan günümüze uzanan güçlü bir mutfak geleneğinde dönerin “et” dışında alternatifi yoktu. Tartışılan tek konu, dönerin kıyma etten mi yoksa yaprak etten mi yapılması gerektiğiydi… “Tavuk” kimsenin aklından bile geçmiyordu.
***
1990’lı yılların başında ise sahneye tavuk döner çıktı. Bu sadece yeni bir lezzet arayışı değildi… Ekonomik zorunluluğun sonucuydu…
Yine de 2000’li yılların başına kadar döner denince hala akla et gelirdi. Et fiyatları depreşti, insanlar fakirleşti… Tavuk döner fiyat–performans oranıyla herkesi cezbetti.
***
Peki ya et döner? Artık bildiğin zengin işi…
Son üç yılda gıdada ortalama fiyatlar yüzde 327 artarken, dana eti yüzde 591 yükseldi. Tüketimi prestij göstergesi… Lüksün sokak köşelerinde satılacak hali yok ya… Tükeniyor yavaş yavaş nesli…
Koskoca bir yemek kültürünün çaresizlikten gelip düştüğü hale bak… Yahu kuru fasulye fakir sofrasının hasıydı… Milletin onunla bile arası açıldı!
***
Halbuki tavuk döner öyle mi? Fukara dostu, öğrenci yemeği… İnsanı fena alıştırır. Halk kahramanıdır. Karın doyurur, öğün atlatır, günü kurtarır.
70 santimlik lavaş içine tavuk döner ile birlikte patates kızartması, yeşillik, domates, ketçap, mayonezi ekle… Dür onu iki elinle… Neye benziyor? Hah işte, al sana zurna dürüm!
***
Çalışanın maaşı, elektriği, suyu; vergisi, stopajı, kirası var… Bunca masrafa rağmen hâlâ ucuza satılıyorsa… Çok da kurcalama…
Haliyle tavuk dedikleri ne etidir pek belli değildir… Kimse gıda kontrolü yapmaz, ne satılıyor diye pek bakmaz. Muhtemelen yediğinin bir kısmı sakatattır, kıkırdaktır, deridir ama lezzetlidir…
***
Nitekim tavukçuluk sektörünün büyüklüğü yüksek talep doğrultusunda yılda 420 milyar lirayı aştı. Başka ne olacaktı?
Aynı şekilde Türkiye’de satılan tavuk döner miktarı, kırmızı et döner miktarından neredeyse 3 kat daha fazla… Şaşıran var mı bu hususa?
***
Demem o ki; Cari açık, dış ticaret açığı, büyüme, faiz oranları falan hikâye… Tavuk dönerdir Türkiye’nin gerçeği… Dürüme acı koymasan da hissedersin acıyı illa…
Tabureye oturup ikinci bir dürüm söylemekte tereddüt ederken, zurnanın son deliğine gelmeyi beklemeden, seni buna kimin mahkûm ettiğini bir düşünsen… Kimmiş? Bulunca bana da söylesen!