Derin Deniz Madenciliği Bilinmeyen 5000 Türü Tehdit Ediyor

Yazar: Daniel Lingenhöhl
Çeviren: Beyza Şen

Hammaddeye aç olan insanoğlu, örneğin madene olan ihtiyacını karşılamak için sürekli yeni yerler arıyor. Son yıllarda odak nokta ise, muazzam miktarda manganez, demir ve diğer metallerin adeta saklı olduğu derin denizlere kaydı. Aynı zamanda, yapılacak olan işlemlerin sonuçları hala tam olarak hesaplanabilmiş değil. Bu işlemlerin yapılabileceği ilk alanlardan biri ise Meksika ve Hawaii arasındaki Pasifik Okyanusu’nda yer alan Clarion-Clipperton Bölgesi (CCZ). Ancak bilim insanları, bu durumun sadece orada bulunan ve henüz bilimsel olarak tanımlanmamış binlerce türü tehlikeye atacağı konusunda uyarıyor. Konu üzerine, Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden Muriel Rabone’nin çevresindeki ekip, uyarı niteliğindeki çalışmasını “Current Biology”de zaten yayımlamıştı.

Çalışma grubu, araştırmaları için Clarion-Clipperton Bölgesi’ne yapılan ve türlerin belgelendiği bilimsel keşif gezilerinden elde edilen tüm verileri taradı. 100.000 veri üzerinde yaptıkları analizler sonucunda Clarion-Clipperton Bölgesi’nde 5578 farklı türe dair kanıtlar elde ettiler; bu türlerin %92’si bilim için tamamen yeni türler ve bu doğrultuda henüz bilimsel bir isimleri de yok. Diğer verilerle yapılan karşılaştırma, Clarion-Clipperton Bölgesi’nde bulunan yeni türlerin sadece altısının (deniz hıyarı, yuvarlak solucanlar ve etobur süngerler dahil) başka bölgelerde daha önce gözlemlendiğini gösterdi.

Beklenildiği üzere, bu çeşitliliğin çoğu, yine de karmaşık ekosistemler oluşturabilen eklembacaklılar, solucanlar, derisi dikenliler ve süngerler arasında dağılıyor. “Dikkate değer birkaç tür var. Süngerlerin bazıları klasik banyo süngerlerine, bazıları ise adeta vazoya benziyor. Çok güzeller” diyor Rabone, Clarion-Clipperton Bölge örnekleri için. “En sevdiklerim arasında küçük sivri dikenleri olan cam süngerler var. Onlar, mikroskop altında minik avizeler ya da küçük heykeller gibi görünüyor.”

Ancak Clarion-Clipperton Bölgesi’nde yapılan birkaç keşif gezisine katılmış olan Rabone, bu biyolojik çeşitliliğin buzdağının sadece görünen bir kısmı olabileceğini söylüyor. Yüzeye her örnek çıkarıldığında yeni türlerle karşılaşılmış. Toplamda muhtemelen 6.000 ila 8.000 bilinmeyen tür daha var.

Clarion-Clipperton Bölgesi’nde madencilik, 167 üye ülkeden oluşan hükümetler arası bir kuruluş olan Uluslararası Deniz Yatağı Otoritesi tarafından düzenleniyor. Ticari haklar çoktan verilmiş olmasına rağmen ticari üretim henüz başlamamış durumda. Ayrıca, bu işlemi test etmek amacıyla da ilk numune alımı gerçekleştirildi. Bununla birlikte, uluslararası topluluk henüz ekstraksiyon için ortak standartlar üzerinde anlaşmaya varamadı ve bu da şimdiye kadar büyük çapta madenciliği engellemiş oldu. Yine de zaman iyice daralıyor: “Clarion-Clipperton Bölgesi’nde çok sayıda muhteşem tür var ve madencilik hesaba katılırsa, şimdiye kadar neredeyse hiç incelenmemiş bu habitatlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamız iki kat daha önem arz ediyor” diye de ekliyor Rabone.

Kaynak: https://www.spektrum.de/news/rohstoffe-tiefseebergbau-bedroht-5000-unbekannte-arten/2145189 (son erişim tarihi: 28.05.2023).

KAYNAK:GazeteBilim
FOTOĞRAF:TATİLYERLERİ.COM
Bu Yazıyı Paylaşın