Apartmanlarda ve Sitelerde Ortak Geçiş Alanı Olarak Değerlendirilen Kapı Önlerine Ayakkabılık Konulamaz

T.C.
YARGITAY
YİRMİNCİ HUKUK DAİRESİ
 
Esas : 2018/4163
Karar : 2018/6041
Tarih : 27.09.2018

…………

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;……..sayılı parselde kayıtlı……yöneticisi olduğunu beyan ederek; apartmandaki 3 nolu bağımsız bölümün kiracısının merdiven boşluğuna koymuş olduğu ayakkabılığın ve ana yapının teras betonuna dikmiş olduğu çanak antenin kaldırmasına, bağımsız bölümdeki balkon tamiratının yaptırılmasına, bodrum katta sığınağa koymuş olduğu odun kömür ve yanıcı maddelerin kaldırılmasına karar verilmesini dava etmiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından merdiven boşluğuna konulan ayakkabılığın kaldırılmasına, bodrum katta bulunan sığınağa konulan eşyaların kaldırılmasına, ana yapının teras betonuna konulan anten direğinin kaldırılmasına, davalıya eksiklikleri gidermesi için Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince 15 gün süre verilmesine, bu sürede yerine getirilmezse kararın icraen infazına, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiş, temyiz edenin temyiz harcı yatırmadığı ve temyiz aşamasında adli yardım talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Dava, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı olarak yapılan imalatların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336/3. maddesi uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. Aynı Kanunun 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 336/3. maddesi, bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinden olmadığından, geçici 1. madde kapsamında da değildir. Dolayısıyla davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar vermeye yetkili mercii, temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Dairemizdir. (HGK 2011/19-54 E., 2011/315 K.)

Bu çerçevede davalının, adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, davalının temyiz dilekçesine fakirlik belgesini, sigortalılığının bulunmadığına dair belgeyi ve gelir tespit raporunu ekleyerek temyiz harcı yatırmadığı ve temyiz aşamasında adli yardım talebinde bulunduğu anlaşılmış; davalı yönünden adli yardım şartlarının oluşup oluşmadığı hususunun tespitine ilişkin olarak; davalının üzerine kayıtlı mal varlığı bulunup bulunmadığı, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından gelir dışında bir yardım alıp almadığı hususlarını da kapsar şekilde sosyal – ekonomik durum araştırması yapıldıktan sonra geri çevirme ilamı üzerine yeniden Dairemize gönderilen dosya tüm kapsamı ile ile değerlendirildikten sonra:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yedinci kısmının 2. bölümü “Adli Yardım” başlıklı olup 334. maddesi ve devamında bu hukuki kurum (adli yardım);

“Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukukî korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin

……..

açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. “(md.334/1), “Adli yardım kararı, ilgiliye yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağlar.” (335/1/a), “Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.”(335/3), “Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır.” (336/3), Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” (336/4), Adli yardım, daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamaz.” (337/3), Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur.” (339/1) şeklinde düzenleme altına alınmıştır.

1) Dosyadaki belgelerden adli yardım şartlarının oluştuğu anlaşılmakla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 336. maddesi gereğince davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

İşin esasının incelenmesine gelince;

2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre; mahkemece dava konusu taşınmazdaki projeye aykırılıklar bilirkişi raporu ile belirlenip ortak alan olduğu anlaşılan yerlere davalı tarafından yapılan müdahale tespit edilerek müdahalenin önlenmesine ve tayin edilen süre içerisinde eski hale getirilmesine karar verildiğine göre, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA; adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta temyiz edenden alınmamış olan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının davalıdan alınmasına 27/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.

………..

KAYNAK:CORPUS
FOTOĞRAF:VIVENSE
Bu Yazıyı Paylaşın