Çin’de yapılan yeni bir araştırmaya göre bitki atıklarından elde edilen kömürün 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonlarını 730 milyon tondan daha fazla azaltılmasına yardımcı olabileceği sonucuna varıldı. Uzmanlara göre normal kömürün, yeni üretilen biyokömürle değiştirilmesi doğanın geleceği için umut verici sonuçlar doğurabilir.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, biyokömürün tahıldan yapılan biyoyakıtların yerini alarak gıda kaynaklarının iyileştirilmesine de yardımcı olabileceğini söylüyor. Ekip, kömürün orman ve tarımsal atıklardan yapılmış bitki bazlı alternatifleriyle değiştirilmesi durumunda milyonlarca ton karbonun çevreye salınmayacağını açıkladı.
Uzmanlar, çalışmalarında biyokömür oluşturmak amacıyla pirinç kabuklarından yapılan yağı damıttı. Bu işlem sonucu ortaya çıkan kömürün fosil bazlı olduğu ve çeşitli kirleticileri bünyesinde barındırmamasına rağmen yanma özelliğinde herhangi bir sorun olmadığı söylendi. Araştırmacılara göre bu yöntemle 2030 yılına kadar yılda 400 milyon ton biyokömür üretilebilir.
Bilim insanları, ayrıca biyokömürün gelişmekte olan ülkelere fosil yakıt kullanımını sonlandırmaları için erişilebilir bir fırsat sağlayarak iklim değişikliğini azaltma çabalarının hızla izlenmesine yardımcı olabileceğini de açıkladı.
Ekip, bitki atıklarının termal ayrışmasından sentezlenen biyoyağın, bir süre tahıl bazlı biyoyakıtlara bir alternatif olarak tanımlandığını da söyledi. Çalışma hakkında yapılan açıklamada “Biyoyağlar, güçlü bir koroziftir, kimyasal olarak kararsızdır ve yanma sırasında nispeten az ısı üretir ve bu nedenle yaygın olarak kullanılmaz” ifadeleri kullanıldı.
Araştırma ekibi, tüm bunlara ek olarak yanma sırasında daha iyi ısı üretimi de dâhil olmak üzere arzu edilen özelliklere sahip bir yakıt türü üretmeye karar verdi. Baş araştırmacı Bin-Hai Cheng ve meslektaşları, 5 bitki atığından elde edilen biyoyağı damıtmak için geleneksel mühendislik süreçlerini kullandı.
Üretimdeki malzemeler de dikkat çekiciydi. Pirinç kabuğu, testere tozu, buğday samanı, soya fasulyesi gibi dünya çapında yaygın olarak kullanılan ürünleri tercih eden bilim insanlarının çalışması, Science Advances isimli dergide yayınlandı. Deneylerin bundan sonra nasıl şekilleneceği ise oldukça merak ediliyor.