Son dönemlerde artan dolandırıcılık olaylarına karşı Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, vatandaşlara yönelik uyarılarda bulundu.
Başkan Koçal, sosyal medya ve televizyon kanallarında reklamları yapılan ürünlerin bir kısmının sakıncalı ürünler olduğunu belirterek, “Tüketicilere reklam yoluyla, yanıltıcı reklam uygulayarak, yanıltarak, vatandaşı aldatarak gerçek ürünün özelliklerini taşımayan ayıplı mal gönderiyorlar. Tüketicilerimiz bu konuda daha dikkatli olsun” dedi.
Türkiye’de vatandaşların yoğun olduğu cadde ve sokaklarda yollara yapıştırılan ‘Yüzde 100 Banka Onaylı Kredi’ ilanlarının sayısı arttı. Kendilerini araması için bu ilanlara telefon numarası da bırakan dolandırıcıların ağına düşen çok sayıda vatandaş mağdur oldu. Yapılan onca uyarıya rağmen vatandaşların bu tür ilanlara itibar ederek dolandırıcıların tuzağına düşmesinin önüne geçilmesi amacıyla Tüketiciyi Koruma Derneği’nden uyarı geldi.
Tüketiciyi Koruma Derneği Kastamonu Şubesinin Olağan Genel Kurulu toplantısına katılan Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, sosyal medya ve televizyonlarda yer alan ürün reklamları, elektrik, su, doğalgaz, GSM firmalarının açma-kapama ücretleri ve yaklaşan yaz ayları nedeniyle cep telefonlarına gönderilen ‘tatil kazandınız’ mesajlarına karşı açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların cep telefonlarına yaz dönemine gelinen şu günlerde ‘tatil kazandınız’ şeklinde mesajlar atıldığını, sosyal medyada reklamların döndüğünü ifade eden Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, “Reklamları tıkladığımız zaman sizden kimlik bilgileriniz isteniyor. Hiçbir şeyin bedavası yoktur. Bedava peynir bir tek fare kapanında vardır. Dolayısıyla bedelsiz hiçbir şey olmaz” dedi.
“Sosyal medya üzerinden alış veriş yamak sakıncalı”
Bazı televizyon kanallarında belli saat dilimlerinde yayınlanan ürün reklamları hakkında da uyarılarda bulunan Aziz Koçal, “Yine özellikle televizyon kanallarında yayınlanan reklamlar ürün reklamları bazı ürünlerin markaları kopyalanarak, onları isimleri ile pazarlanan, piyasada çok düşük görünen ürünlerdir. Televizyondan yapılan satışlar mesafeli satış yönetimine giren bir pazarlama yöntemidir. Buradan aldığınız ürün kesinlikle orada anlatılan nitelikte değildir. Birincisi oradan size gönderilen ürün firma adı ile gelmiyor. Burada şunu görüyoruz. Tüketiciler reklam yoluyla, yanıltıcı reklam uygulayarak yanıltarak, vatandaşı aldatarak gerçek ürünün özelliklerini taşımayan ayıplı mal gönderiyorlar. Bunu firma olarak değil şahıs olarak gönderiyorlar. Firma olarak gönderildiği zaman aslında tüketicinin ayıplı maldan hakları var. Ürünü geri gönderip parasını geri alabilir. Ama kişi adına gönderiyorlar. O kişi satıcı da değil. Dolayısıyla tüketici burada mağdur oluyor. Hakkını aratamıyor. Gelen ürünün faturası yok. İrsaliyesi yok. Şahıs ismiyle beraber gelen bir ürün. Parasını ödeyip alıyorsun. Sosyal medya üzerinden yapılan satışlarda piyasaya göre çok düşük ücretlerle ilanlar veriliyor. Sipariş ettiğiniz ürünü aldığınızda gelen ürünün sipariş ettiğiniz ürün ile alakası olmadığını görüyorsunuz. Geri göndereceksiniz. Karşınızda muhatap firma yok. Tüketicilerimizi uyarıyoruz. Sosyal medya üzerinden reklam olan yerlerden alış veriş yapmasınlar. Eğer internet üzerinden alış veriş yapılacaksa web sayfası olan firmalardan yapsınlar. Firmaları incelesinler. Firmaların merkezi yerleri var mı, mail adresleri var mı, fax numaraları var mı, vergi numarası var mı, mernis numarası var mı, bakanlığın verdiği garanti belgesi var mı, hatta o firma hakkında şikayet var mı onları inceledikten sonra o firmadan ürün almaya karar versinler” diye konuştu.
“İcra adı altında gelen mesajlara itibar etmeyin”
Son zamanlarda tüketicilerin telefonlarına gelen mesajlardan dolayı telefon faturalarına yansıyan ücretler nedeniyle büyük şikayetler gelmeye başladığına dikkat çeken Koçal, “Bunlardan bazıları hakkınızda icra takibine başlanmıştır, indirimden yararlanılacak diye bir numara veriliyor. O numaranın aranması isteniyor. Bazılarında ise hediye kazandınız, şu numarayı ararsanız hediyeniz adresinize gönderilecektir deniliyor. Bu tür mesajlarda karşı taraf arandığı anda telefon faturasına mutlaka bir bedel yansıyor. Tüketicilerimizi uyarıyoruz. Telefonlarına böyle bir mesaj geldiğinde o mesajı okumdan silip atsınlar. Kesinlikle geri dönüş yapmasınlar. Cevap vermesinler. Gelen mesaja evet ya da hayır dense bile faturaya bir bedel yansıyor. Vatandaşlarımız kendileri borçlarının olmadığını biliyorlarsa icra adı altında gelen mesajlara itibar etmesinler” şeklinde konuştu.
“Tüketicinin 3 defa cezalandırılmasının önüne geçilmesi gerekiyor”
Elektrik, su, doğalgaz, GSM, internet servis sağlayıcı firmaların açma-kapama adı altında aldıkları paralarla haksız kazanç elde ettiğini, alınan bedelin doğru olmadığını, tüketicilerin 3 kez farklı şekillerde cezalandırıldığının altını çizen Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, “GSM, elektrik, doğalgaz, internet faturalarında ödeme süresi geçtikten sonra görüşmeye kapatılıyor, iletişim kesiliyor.Bir açma-kapama bedeli tüketiciye yansıtılıyor. Bu bedelin doğru olmadığını düşünüyoruz. Tüketicilerden çok ciddi eleştiriler geliyor. Firmaların tüketicinin sırtından haksız kazanç elde etiğini düşünüyoruz. Çünkü bir hizmet vermiyorlar. Bir düğmeye basarak vatandaşın iletişim özgürlüğünü kesiyorlar. Niye fatura bedelini ödemediği için. Vatandaşın bazen ödemelerini aksatabiliyor. Böyle bir durumda firmalar tüketicinin aboneliğini kapatarak cezalandırıyor. Vatandaşı geç ödedi diye gecikme zammı alarak ikinci defa cezalandırıyor. Sen borcunu ödemedin diye açma-kapama bedeli alarak üçüncü defa cezalandırıyor. Bunun hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Haksız bir kazançtır. Bu konuda yetkililerin gerekli çalışmaları yaparak açma-kapama bedelinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığı özellikle GSM hatlarında yılda bir defaya mahsus açma-kapama bedelinin alınmaması yönünde bir tebliğ yayınladı. Şimdi sormak istiyorum. Bir defaya mahsus alınmamanın mantığı ne ise devamında da alınmaması gerekiyor. Dolayısıyla bunun yılda bir defa değil bakanlığın gerekli çalışmayı yaparak açma-kapama bedelinin tüketicinin 3 defa cezalandırılmasının önüne geçerek hiç alınmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 100 Banka Onaylı Kredi” ilanlarına dikkat
Caddelerde, meydanlarda, duraklarda ve elektrik direklerinde yer alan kredi kullandırma ilanlarına da dikkat çeken Koçal, şöyle konuştu: “Vatandaşlar özellikle ekonomik sıkıntılardan dolayı kredi kartı veya kredilerini ödeyemedikleri için yasaklı duruma düşüyorlar. Özellikle sosyal medyalarda yasaklıysanız, emekliyseniz, hiçbir karşılık beklemeden kredi çıkartacağız diye bir takım reklamlar, linkler dolaşıyor. Reklamlar dolaşıyor. Tüketicilerimizin bunlara kesinlikle itibar etmemesini öneriyoruz. Hiçbir şekilde buradaki yayınlanan linkteki alanlara kimlik bilgilerini girmemelerini istiyoruz. Kişisel bilgilerinizi kimseyle paylaşmayın. Sonuçta bu krediler sizin yasaklı olduğunuz bankalardan sağlanıyor. Sizin gayrimenkulleriniz ipotek ettirilerek bu kredi sağlanıyor. İleride çok mağdur duruma tüketiciler düşecektir. Sosyal medyada dolanan reklamlara inanarak bu linklere tıklanmaması gerekiyor”
Kaynak: kastamonuguncel.com