Küresel böcek bolluğunu inceleyen kapsamlı bir araştırma, son 30 yılda böceklerin neredeyse yüzde 25’inin yok olduğunu ortaya koydu. Science dergisinde yayınlanan araştırma 1700 bölgeden toplanan 166 uzun vadeli ankete dayanarak hazırlandı.
İncelemeye göre bazı böcek türleri ise bu düşüş oranını azaltıyor. Özellikle tatlı su böcekleri kirli nehirleri ve gölleri temizlemek için her on yılda yüzde 11 artış gösteriyor. Ancak tatlı suda yaşayan bu böcekler genel böcek türlerinin yalnızca yüzde 10’unu temsil ediyor ve bitkilerin tozlaşma yoluyla çoğalmasına yardım etmiyor.
Guardian’dan Damian Carrington’ın haberine göre araştırmacılar Güney Amerika, Güney Asya ve Afrika’dan çok az veri toplayabildiklerini ancak bu yerlerde tarım ve kentleşme için vahşi yaşam alanlarının hızla yok edilmesinin böcek sayısını azalttığını tahmin ettiklerini belirtti.
‘Böcekler insanların hayatta kalması için önemli’
Böcekler yeryüzünde bulunan ve tür çeşitliliği ve sayısı en fazla olan canlılar. Bitkilerin tozlaşması, pek çok tür için besin kaynağı olma ve doğa atıklarını geri dönüştürme gibi çok fazla işlevleri bulunuyor.
Daha önce 73 çalışmaya dayanan bir araştırma, böcek kayıplarının durdurulmadığı durumda “insanlığın hayatta kalması için yıkıcı sonuçlara sebep olacağı” konusunda uyarıda bulunuyordu. Bu çalışmadan çok daha fazla bir kayıp ön gören çalışmada böceklerin yüzde 50’sinin son 50 yılda kaybolduğu tahmin ediliyordu.
‘Avrupa daha kötüye gidiyor’
Yeni yapılan araştırmada bölgelere göre farklılıklar da gözleniyor. Sonuçlara göre Almanya’da yüzde 75 Porto Riko’da yüzde 98 böcek bolluğunda azalma gözlendi. Araştırmaya öncülük eden Leipzig’deki Alman Bütünleştirici Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi’nden Roel van Klink, zaman içinde değişimi de incelendiklerini söyledi:
“Avrupa şimdi daha kötüye gidiyor gibi görünüyor – bu çarpıcı ve şok edici. Ama neden böyle olduğunu bilmiyoruz. Kuzey Amerika’da düşüşler azalıyor, ancak düşük bir seviyede.”
İklim krizinin kayıplardaki rolü
Böceklerin kaybı, habitat yıkımı, pestisit kullanımı ve ışık kirliliğinden kaynaklanıyor. İklim krizinin etkisi, belirgin yerel örneklere rağmen, araştırmada net değil. Van Klink, ısı ve yağmurdaki değişikliklerin bazı türlere zarar verirken aynı yerde bile başkalarını güçlendirebileceğini söyledi.
Ancak, artan karbondioksit seviyelerinin bitkilerdeki besin maddelerini azalttığını ve ABD, Kansas‘taki çayırlardaki çekirge bolluğunu önemli ölçüde azalttığını gösteren başka bir araştırmaya dikkat çeken van Klink bunun şok edici olduğunu çünkü tüm dünyada gözlemlenebileceğini söyledi.
Van Klink son olarak araştırmayla ilgili şu ifadeleri kullandı: ““Kesinlikle endişelenmek için çok fazla nedenimiz var, ancak bunun çok geç olduğunu düşünmüyorum. Tatlı su türlerindeki artış bizi en azından doğru yasayı yürürlüğe koyarsak bu eğilimleri tersine çevirebileceğimizi gösteriyor.”