Ymm, Smmm, Avukat, Doktor, Mimar, Mühendis Gibi Serbest Meslek Erbabının Mesleklerini İfa Ederken Kullandıkları Ceket, Pantolon, Gömlek, Ayakkabı vb. Dış Giyim Eşyaları İçin Yaptıkları Harcamalar Serbest Meslek Kazancının (Gelir Vergisine Esas Matrah) Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınamaz

T.C.
DANIŞTAY
DÖRDÜNCÜ DAİRE
 
Esas : 2022/1525
Karar : 2022/4993
Tarih : 22.09.2022

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, hakkında yapılan vergi incelemesine istinaden tarh edilen 2016/1-12 dönemine ilişkin vergi zıyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 2016 hesap döneminde amortismana tabi olan gayrimenkul alımında kullanılan krediye ilişkin 321.399,81 TL faiz giderinin 163 Sayılı V.U.K Genel Tebliği’ ne göre maliyete eklenmesi gerekirken gider kaydedildiğinin tespit edildiği ve gider kaydedilen söz konusu faiz ödemelerinin giderlerden çıkartılması gerektiği belirtilmiş ise de V.U.K’ un 269. maddesinde iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği, tesisat ve makinaların da gayrimenkuller gibi değerleneceği, 270. maddesinde ise, gayrimenkullerde maliyet bedeline giren unsurların tek tek sayıldığı, söz konusu maddede kredi faizinin maliyete ekleneceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı dikkate alındığında amortismana tabi olan tesisat makina ve cihaz alımında kullanılan kredi faizlerinin maliyete eklenmesi gerektiğinden bahisle gider hesaplarından çıkartılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, tarhiyatın amortisman giderlerine ilişkin kısmında; amortisman ayrılması için bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerin aktife girdiği yıldan itibaren amortismana tabi tutulabileceği, 2016 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi ile amortisman ayrılan gayrimenkullerin 29/04/2016 tarihinde alındığı göz önünde bulundurulduğunda beyannamenin verildiği tarihte gayrimenkullerin aktife kaydedildiği tarihten itibaren bir yıldan fazla süre geçmediği, haliyle amortisman ayırma şartlarının oluşmadığından davanın bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; olayın, iki bilgisayarın alış bedelinin yasal deftere doğrudan gider olarak kaydedilmesine ilişkin kımında; bu hususunun personel tecrübesizliğinden kaynaklandığının belirtildiği ve bu kısmın kabullenildiği, olayın, 2 adet park cezasının yasal deftere doğrudan gider olarak kaydedilmesine ilişkin kısmında; Gelir Vergisi Kanunu’nun 68.maddesindeki, ” Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez.” düzenlemesine göre gider olarak kaydedilmesinin mümkün olmadığından indirimlerden çıkartılması yönünde yapılan tarhiyatın bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, mesleki faaliyetle ilgisi olmayan kitap, ayakkabı ve ikamet adresine ait televizyon platformu bedelinin yasal deftere doğrudan gider olarak kaydedilmesine ilişkin kısmında; serbest meslek faaliyetinde mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin indirim konusu yapılabileceği hususu göz önünde bulundurulduğunda kişisel harcama niteliğini haiz ikamet adresine ait TV platformu ve ayakkabının ve “Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller” düzenlemesine göre ise mesleki yayın niteliğini haiz olmayan kitaplara ilişkin tutarların gider olarak kaydedilmesinin mümkün olmadığından indirimlerden çıkartılması yönünde yapılan tarhiyatın bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların kararın davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların ise davacı tarafından 2016 yılında satın alınan 11 adet gayrimenkul için kullanılan banka kredisi dolayısıyla ödenen faizlerin serbest meslek kazanç defterinde gider olarak kaydedilmek suretiyle serbest meslek kazancı hasılatından indirildiği görülmekle birlikte, davacı vekilinin beyanında söz konusu taşınmazların henüz kullanmaya hazır olmadığının ve tadilatlarının devam ettiğinin ifade edildiği, yapılan incelemede de davacının serbest meslek faaliyetini icra ettiği ayrı bir işyeri adresinin bulunduğu ve bu işyeri için ödenen kira ve diğer giderlerin serbest meslek kazancı hasılatından indirildiği, uyuşmazlık konusu 11 adet gayrimenkulün ise fiilen kullanıma hazır olmadığı ve serbest meslek faaliyeti için kullanılmadığı anlaşıldığından, dava konusu cezalı tarhiyatın, davacının 2016 takvim yılında iktisap ettiği 11 adet gayrimenkul için ödediği kredi faizlerinin indirilecek giderlerden çıkarılmasından kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı taraf istinaf başvurusunun reddine, davalı idare istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kredi faizlerinin doğrudan gider olarak yazılabileceği, maliyet bedeline eklenecek giderler içerisinde faiz giderinin bulunmadığı, genel tebliğe dayanılarak yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu, 11 adet gayrimenkul nedeniyle ayrılan toplam 68.643,96 TL tutarında amortismana dair kısım açısından bir yıldan fazla kullanılan iktisadi kıymetten anlaşılması gerekenin iktisadi kıymetin ekonomik ömrü olduğu, ekonomik ömrünün 1 yıldan az olması halinde zaten gider olarak yazılabileceği, iktisadi değerin aktife kaydedildiği yıl dahil her yıl amortisman oranına isabet eden tutar kadar giderleştirme yapılabileceği, kaldı ki söz konusu taşınmazın arşiv olarak da kullandığı, düzenlemelerin aksine yapılan faiz gideri ve gayrimenkul için ayrılan amortismanın reddi suretiyle cezalı gelir vergisi tarhiyatı yapılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabul kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

Davacı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar, Vergi Dava Dairesi kararının 2016 takvim yılında iktisap edilen 11 adet gayrimenkul için ödenen kredi faizlerinin indirilecek giderlerden çıkarılmasından kaynaklanan kısmı ile doğrudan giderleştirilen demirbaşlara ve mesleki faaliyetle ilgisi olmayan şahsi harcamalara ilişkin gider kısımları açısından ileri sürülen iddialar yerinde ve kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davacının kararın amortisman giderlerine ilişkin temyiz istemine gelince;

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 320.maddesinin birinci fıkrasında; “Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür.” hükmüne yer verilmiş, 5. fıkrasında her yılın amortismanının ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabileceği, 6. fıkrasında da amortismanın herhangi bir yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresinin uzatılamayacağı belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden davacı tarafından … isimli konut projesinden 29/04/2016 tarihinde 11 adet gayrimenkul alımı nedeniyle toplam 68.643,96 TL tutarında amortisman ayrıldığı ve yine 2016 yılı içerisinde gider olarak dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen kanun hükümlerine göre iktisadi bir değer için amortisman ayrılması aktife kaydedilmesine bağlı olup aktife kaydı yapılan bahse konu gayrimenkul için aktife alındığı yıl amortisman gideri ayrılması gerektiği de açıktır. Bu nedenle tarhiyatın amortisman giderlerine isabet eden kısmının hukuka uygun bulunduğuna dair kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,

… Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacının 2016 takvim yılında iktisap ettiği 11 adet gayrimenkul için ödediği kredi faizlerinin indirilecek giderlerden çıkarılmasından kaynaklanan kısmı ile doğrudan giderleştirilen demirbaşlara ve mesleki faaliyetle ilgisi olmayan şahsi harcamalara ilişkin giderlere isabet eden kısmının ONANMASINA,

Anılan Vergi Dava Dairesi kararının tarhiyatın amortisman giderlerine ilişkin kısmının BOZULMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde bulunmadığından, kararın amortisman giderlerine ilişkin kısmı açısından da onanması gerektiği görüşüyle kararın bu kısmının bozulmasına yönelik Dairemiz kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :

Dava konusu tarhiyatın doğrudan giderleştirilen demirbaşlara ve mesleki faaliyetle ilgisi olmayan şahsi harcamalara ilişkin gider kısımlarının hukuka aykırı olmadığı, tarhiyatın amortisman giderlerine ilişkin kısmı açısında ise hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dairemiz kararına katılmakla birlikte davacı tarafın temyiz dilekçesinde, Vergi Dava Dairesi’nin davacının 2016 takvim yılında iktisap ettiği 11 adet gayrimenkul için ödediği kredi faizlerinin indirilecek giderlerden çıkarılmasından kaynaklanan kısmı açısından;

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 269. maddesinde iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği, gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı, tesisat ve makinalar, gemiler ve diğer taşıtlar ile gayrimaddi hakların da gayrimenkuller gibi değerleneceği, 270. maddesinde gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satınalma bedelinden başka, makina ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri, mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderlerin gireceği, noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve özel tüketim vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest oldukları belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu ile davacı tarafından 2016 hesap döneminde amortismana tabi olan gayrimenkul alımında kullanılan krediye ilişkin 321.399,81 TL kredi faiz giderinin, 163 Sayılı V.U.K Genel Tebliği’ ne göre maliyete eklenmesi gerekirken gider kaydedildiğinin tespit edildiği ve gider kaydedilen söz konusu faiz ödemelerinin giderlerden çıkartılması gerektiğinin belirtildiği fakat yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği, tesisat ve makinaların da gayrimenkuller gibi değerleneceği, 270. maddesinde ise gayrimenkullerde maliyet bedeline giren unsurların tek tek sayıldığı, söz konusu maddede kredi faizinin maliyete ekleneceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı dikkate alındığında kullanılan kredi faizlerinin maliyete eklenmesi gerektiğinden bahisle gider hesaplarından çıkartılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenle Dairemiz kararının bu kısmına katılmıyorum.

KAYNAK:CORPUS
FOTOĞRAF:BestCards
Bu Yazıyı Paylaşın