Bilim insanları, ABD’de bulunan Yellowstone National Parkı’nın sıcak ve asidik kaynak sularında yeni bir mikrop soyu keşfetti. Keşif, gezegenimizdeki yaşamın kökenleri hakkında bize daha fazla bilgi sunacağa benziyor.
Arke aleminden olan bu tek hücreli canlılar, görünüşe göre, demir oksidin ana mineral olduğu Yellowstone’un termal kaynaklarında gelişmiş. Mars yüzeyinin de, Yellowstone’da bulunan mikrobun geliştiği bölge ile aynı tür materyallerden oluşmuş olmasından kaynaklı araştırmacılar bu yeni soya Marsarchaeota ismini verdi.
Yellowstone’un kaynaklarının iç koşullarının, Dünya’nın erken zamanlarındaki koşullarla uyumlu olduğu düşünülmektedir ve bu nedenle de Marsarchaeota mikroplarının, yaşamın kökenleri ve demir oksidin bu süreçte nasıl bir rol oynadığı konusunda bize daha fazla fikirler sunabileceği düşünülmektedir.
14 Mayıs 2018’de Nature Microbiology’ de yayımlanan araştırmada, Marsarchaeota’nın jeotermal içerisinde geniş bir yayılım gösterdiğine ve mikroaerobik demir oksit matlarının, benzer habitat tiplerinde arkelerin evrimi üzerinde muhtemelen önemli bir rol oynadığına değiniliyor.
Araştırmada, mikroskobik analizler ve genom dizilemesini de içeren çeşitli teknikler kullanılarak Yellowstone Parkı’ndaki kaynakların greyfurt suyu kadar asidik olan mikrobiyal matlar üzerinde çalışmalar yürütüldü. Çalışmalarda birisi 50 santigrat derece üzerindeki sıcaklıklarda yaşayan, diğeri 60-80 santigrat derece aralığında yaşayan iki Marsarchaeota grubu tanımlandı. Yellowstone Park’ından alınan örneklerin, bu archaea soylarının bazen tek bir mikrobiyal matlar içindeki organizmaların yarısını oluşturduğu görüldü.
Üzerinden suyun geçişini de yavaşlatan matların, demir oksit tarafından kırmızıya dönüştürülmüş olduğu gözlemlendi. Oksijen atmosferden yakalanır ve Marsarchaoeta’ya su damlacıkları olarak verilir – mikroplar çok derinlerde bulunmalarına rağmen yalnızca düşük oksijen seviyelerine ihtiyaç duyarlar.
Bu arkeleri türlerin evrimsel yolaklarını gösteren evrensel evrim ağacına ekleyerek gezegenimiz üzerinde ilk yayılım gösteren antik organizmalar hakkında daha fazla fikir edinebilir ve hatta bu antik tek hücrelilerin çok hücreli ökaryotlara nasıl evrildiği gibi daha geniş bir soruya cevap bulabiliriz.
Fikirlerden birisi, bu Marsarchaeota’nın demiri daha basit bir forma dönüştürmede rol alması olabilir. Çünkü demir döngüsü, erken Dünya koşullarında oldukça önemli görülmüştür ve bu mikroplar, diğer mikropların yaptığı gibi demir oksit üretmiyorlar.
Bu özel mikrop türünün, böylesi koşullarda nasıl geliştiğini ve Dünya’daki herhangi bir yaşam türünün ortaya çıkmasından önce rolünün ne olabileceğini anlamak için daha derin gözlemlere ihtiyacımız var. Dahası, keşfin bilime sunacağı potansiyel katkılar burada da bitmiyor. Bu mikroorganizmalar, yaşamın Mars’ta nasıl hayatta kaldığı ve daha yüksek sıcaklıklarda biyolojiyle ilgili bazı temel konular hakkında bize daha fazla ipucu verebilir.