Araştırmacılar, 1960 ile 2016 yılları arasında problem çözme ve yaşlanma üzerine yapılan 100’den fazla araştırmayı inceledi. Hem insan davranışlarını, hem de beyin taraması sonuçlarını inceleyen bilim insanları, yetişkin bireylerin odaklanma ve dikkat dağıtıcı etkenleri görmezden gelme yetilerinin genellikle genç bireylerinki kadar güçlü olmadığını belirledi. Ancak bu durum, bazı yaratıcı ve problem çözmeye yönelik görevlerde yetişkin bireylerin daha iyi performans sergilemesine yardımcı olabiliyordu.
Toronto Üniversitesi’nden psikolog Lynn Hasher, odaklanamama ve dikkat dağıtıcı etkenleri göz ardı edememe sorununun, yaratıcılık gerektiren görevlerde performansın artmasına yol açmasının son derece şaşırtıcı bir bulgu olduğunu belirtti. Bunun nedeni, daha önce odaklanma yeteneğinin öğrenmede başarı sağlamak için gerekli olduğunun düşünülmesiydi.
Odaklanma becerisi ne işe yarıyor?
Araştırmacılar, odaklanma yeteneğinin okuma gibi bir amaca odaklı görevlerde işe yaradığını belirtti. Örneğin yapılan okuma araştırmalardan birinde, okuyucunun dikkatini dağıtmak için metne eklenen bazı kelimelerin yetişkin bireylerin gençlerden daha çok duraksamasına neden olduğu gözlemlendi. Ayrıca yetişkin bireyler, dikkat dağıtıcı kelimelerin bulunduğu metinlerde verilen önemli bilgileri hatırlamakta gençlere göre daha çok zorlandı. Bu araştırma sonuçları, 2012 Experimental Aging Research dergisinde yayınlanmıştı.
Hasher ve meslektaşları, odaklanma yeteneğinin daha çok dikkat gerektiren bazı görevlerde performans arttırmada işe yaramadığını, hatta kişilerin performansını düşürebildiğini belirtti. Örneğin 2016 yılında Psychonomic Bulletin & Review dergisinde yayınlanan bir araştırmada katılımcılara, üzerine isimler yerleştirilmiş bazı surat resimleri gösterildi. Katılımcılardan isimlere dikkat etmemeleri söylenmesine rağmen daha sonra hangi suratların isimlerini hatırladıkları soruldu. Yüzlerle isimleri hatırlamaya yarayan hafızanın yaş ilerledikçe kötüleşmesine rağmen yetişkinler, yüzlerle isimleri eşleştirmede gençlere göre daha iyi performans sergiledi.
2006 yılında Psychology and Aging dergisinde yayınlanan başka bir araştırmada da 60 ila 75 yaş arasındaki bireylerin dikkat dağıtıcı etkenlere rağmen hafızalarının 18 ila 30 yaş arasındaki bireylere göre daha iyi olduğu ortaya çıkmıştı. Bu araştırmada ise katılımcılardan, üzerlerine dikkat dağıtıcı kelimeler yerleştirilmiş çizimlere bakmaları ancak kelimelere dikkat etmemeleri istenmişti. Daha sonra hangi çizimlerde hangi kelimelerin yazılı olduğu sorulan katılımcılardan yetişkin bireylerin gençlere göre daha çok kelime hatırladıkları görülmüştü.
Bu iki araştırma sonucunda anlaşıldığı üzere gençler dikkat dağıtıcı bilgileri göz ardı etmede daha iyi ancak daha sonra bu bilgileri hatırlamada çok daha kötü.
Geniş kapsamlı dikkat
Araştırmacılar, yetişkin bireylerin “geniş çaplı dikkatinin” kısıtlı odaklanma gerektiren görevlerden ziyade, yaratıcılık gerektiren problem çözme veya belirli bir süre sonra belirli modelleri hatırlama gibi daha fazla bilgi alımı gerektiren görevler için daha uygun olduğu sonucuna vardı.
Beyinde odaklanmayla ilişkili frontoparietal bölgesi denen alan aynı zamanda ilgili bilgilerin işlenmesini ve dikkat dağıtıcı bilgilerin göz ardı edilmesini sağlamaktadır. Elde edilen bulgulara göre insanlar yaşlandıkça bu bölgenin aktivitesi yavaşlar, bu da odaklanma ve dikkat dağıtıcı etkenlerden kaçınma yeteneğinin azalmasına sebep olur. Ancak bölgedeki aktivitenin azalması, yetişkin bireylerin daha geniş kapsamlı bilgi edinmesini ve sorunlara yaratıcı çözümler bulmasını sağlar.
Bilim insanları, odaklanma ve dikkat dağıtıcı etkenlerden kaçınma yeteneğinin azalmasının kişilerin günlük davranışlarını etkileyip etkilemediğinin anlaşılması için daha kapsamlı araştırmalar yapılması gerektiğini belirtti. Araştırmanın eksiklerinden biri de yetişkin ve genç bireyler arasındaki sınırın somut olmaması ve kesin olarak belirtilmemiş olmasıydı.
Elbette insanların odaklanma yetenekleri yalnızca yaşlarına bağlı değil. Araştırmacılar, olumlu bir ruh hali, uykusuzluk ve alkol tüketiminin de kişilerin odaklanamamalarına ve dikkatlerinin kolaylıkla dağılmasına sebep olabileceğini belirtiyor. Yani sorunları daha iyi çözebilmemizin birden fazla yolu olabilir.