Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Çandır köyünde 2 Ağustos’ta çıkan orman yangını, yüzlerce hektar alanda etkili oldu. Yazılı Kanyon Tabiat Parkı çevresinde de etkili olan orman yangınları, Aksu Vadisi olarak da anılan bölgenin doğu (Sütçüler) ve batı (Bucak) kesimlerinde yüzlerce hektarlık ormanı yok etti.
Ancak bölgedeki orman yangınlarının devam ettiği günlerde Sütçüler’e bağlı Çandır köyü sınırlarında sedir, göknar ve kızılçam ağaçlarının yoğun olduğu ormanlık bölgede mermer ocağı açılması için ÇED süreci başlatıldığı ortaya çıktı.
Afyonkarahisar merkezli Bazalto Madencilik Tarım San. Tic. Ltd. Şti. adlı özel şirket tarafından işletilmesi planlanan mermer ocağı için tamamı orman arazisinden oluşan bölgede 100 hektarlık ruhsat verildi. İlk etapta 16,25 hektarlık kısmında mermer çıkarılması için başvuru yapılan proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 11 Ağustos’ta ÇED süreci başlatıldığını duyurdu. Projenin ilgili kurumlarca onaylanması durumunda ilk etapta kızılçam, sedir ve göknardan oluşan 1350 ağaç yok edilecek.
Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Çandır köyü ve çevresinde çok sayıda mermer ocağı bulunuyor. Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları (ÖDA) arasında gösterilen Aksu Vadisi’nin bir parçası olan bölge, aynı zamanda bir yaban hayatı geçiş koridoru olarak biliniyor. Bölgede birbiri ardına açılan mermer ocakları dağ keçisinden kızıl akbabalara, ardıçtan sedire birçok türün varlığını olumsuz etkilemiş durumda.
YANGININ KÜLLERİ SOĞUMADAN ORMANDA MERMER OCAĞI GİRİŞİMİ
Geçtiğimiz 2 Ağustos’ta Çandır’da başlayan orman yangını ve ardından bölgede çıkan yangınlarda ise yüzlerce hektarlık ormanlık alan kül oldu, yaban hayatı büyük zarar gördü. Ancak Çandır’daki orman yangınının henüz külleri bile soğumadan tamamı ormanlık alandan oluşan ve yanan bölgeden farklı bir arazide mermer ocağı açmak için11 Ağustos’ta ÇED süreci başlatılması tepki çekti.
BAKANLIK ÇED SÜRECİNİN BAŞLADIĞINI DUYURDU
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 11 Ağustos’ta yayımladığı duyuruda, Bazalto Madencilik Tarım San. Tic. Ltd. Şti. adlı özel şirket tarafından Çandır köyü Dutdibi Mahallesinde açılması planlanan mermer ocağı projesinin ilgili yönetmelik kapsamında incelendiği ve projeyle ilgili ÇED sürecinin başladığı belirtildi.
SEDİR, GÖKNAR VE KIZILÇAMDAN OLUŞAN 1350 AĞAÇ KATLEDİLECEK
Söz konusu mermer ocağı projesiyle ilgili hazırlanan ÇED dosyasında yer verilen bilgilere göre ilk etapta 100 hektarlık ruhsat sahasının 16,25 hektarlık (162,5 dekar) kısmının işletmeye açılması planlanıyor. Tamamı orman arazisinden oluşan bölgede kızılçam, sedir, göknar ve kermes meşesi gibi ağaç türlerinin yaygın olduğu belirtiliyor. İlgili kurumlardan görüş alınması sürecinin tamamlanmasının ardından projeye onay verilmesi durumunda ilk etapta kızılçam, sedir ve göknardan oluşan 1350 ağaç yok edilecek. Ancak bölgede bulunan çok sayıda maki türüne ait ağaç ve ağaççıkların da proje kapsamında yok edileceği kaydediliyor.
ÇIKARILACAK MERMERİN YÜZDE 90’I MOLOZ (PASA) OLARAK AYRILACAK
Yılda 300 bin metreküp blok mermer üretilmesi planlanan mermer ocağında çıkarılacak malzemenin yüzde 90’ının (270 bin metreküp) pasa olarak ayrılacağı, yüzde 10’luk kısmının (30 bin metreküp) ise mermer olarak değerlendirileceği belirtiliyor. Bu amaçla proje alanında 55 bin metrekarelik bir pasa (atık) depolama alanının ayrılması planlanıyor.
‘YANGIN ALARMI ÇALDIĞINDA İTFAİYE ARANACAK’
Orman yangınlarına karşı alınacak önlemlere de yer verilen mermer ocağıyla ilgili proje tanıtım dosyasında, işletme sırasında gerekli önlemlerin alınacağı savunularak şu ifadelere yer veriliyor:
“Bu kapsamda öncelikle, Faaliyet alanında giriş çıkış kontrol altına alınacaktır. İşletme alanında ve nakliye yolu güzergâhında bulunan kuru otlar temizlenecektir. Personelin belirlenen bölgeler dışında sigara içmesi yasaklanacak ve takibi yapılacaktır. Çalışanların tamamına, yangının çıkma sebepleri, yangının önlenmesi için alınması gereken tedbirler ve yangın vukuunda yapılması gereken iş ve işlemler ile yangın söndürme konularında yetkililerce eğitim verilmesi sağlanacaktır. Yangın görüldüğünde en yakın yerde bulunan yangın alarm sistemi çalıştırılacak veya yangın alarm sistemi yoksa sesle bağırılarak diğer çalışanlar haberdar edilecektir. Tahliye planına göre personel tahliye edilecektir. Yangın alarmı çaldığında itfaiye (110) aranacak daha sonra yangın tüpleri veya diğer söndürücülerle müdahale yapılacak daha sonra İtfaiye birimleri geldiğinde, olay hakkında bilgi verilerek itfaiye birimleriyle koordineli olarak çalışılacaktır.”
MERMER OCAKLARI, YANGINLAR: CANLILAR NEREYE SIĞINACAK?
Zengin bir yaban hayatına sahip olan bölgenin kuzeyindeki dağ silsilesi büyük ölçüde mermer ocaklarının işgali altında. Güneyinde, Antalya sınırlarındaki Haskızılören bölgesinde de dağlar mermer ocakları yüzünden büyük ölçüde zarar görmüş durumda. Mermer ocaklarının dışında kalan orman arazilerinin ise büyük bölümü geçtiğimiz günlerde çıkan yangınlarda zarar gördü. Ancak Çandır’da yeni açılması planlanan mermer ocağıyla ilgili proje tanıtım dosyasında, alandaki faaliyetten zarar görerek yaşam alanlarını kaybedecek türlerin, başka alanlara gidebileceği kaydedilerek bilgilere yer veriliyor:
‘CANLILAR BAŞKA HABİTATLARA TAŞINABİLİR’
“Fauna türleri bakımından, projenin faaliyete geçmesiyle kaybolacak mikro habitatlar söz konusudur. Bununla beraber, genellikle omurgasız türlere veya küçük kemirgenlere ait olan habitatların çevrede yer alan alternatifleri sayesinde üreme kapasiteleri ve yayılma hızları yüksek olan bu türler alternatif bu habitatlara taşınacaklardır. Ruhsat alanı ile ocağın açılacağı kısımda arazinin topoğrafik durumu, bitki tür yapı ve bileşimi ile dağılım frekanslarının, arazide yer alan diğer kısımlarla benzer özellikler gösterdiği belirlenmiştir. Bu sebeple, tespit edilen bütün türlerin çevresel yayılışları olduğu söylenebilir. Yine aynı sebeple, proje faaliyeti sonrası, arazi yapısı, türlerin yapı ve bileşimi ile tür çeşitliliğinde ve dolayısıyla hedef türlerin besin ve örtü kaynaklarında saha genelinde akut veya radikal değişiklik oluşmayacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla ne hedef tür ne de diğer yabani hayvan türleri açısından önemli veya kritik ölçüde bir habitat kaybının söz konusu olmayacağı tahmin edilmektedir.
‘KUŞLAR UÇABİLİR, TAVŞANLAR HIZLI ÜREYEBİLİR, SORUN OLMAZ’
Kuş türleri hareket ve göç kabiliyetlerinin fazla olması dolayısıyla, fare benzeri küçük kemirgen (Rodentia) türleri ve tavşanların (Lepus capensis) ise üreme potansiyellerinin büyüklüğü sayesinde proje faaliyeti ile doğabilecek habitat kayıpları ve diğer olumsuz etkileri tamponlayacak kapasitede olduğu ifade edilebilir. Bu inceleme sonunda, Proje için rapor içerisinde açıklanan tedbirlerin alınması kaydıyla projenin gerçekleştirilmesinin mevcut ekosistemin genel denge ve işleyişini bozmayacağı, ekosistem üzerinde kalıcı bir hasar meydana getirmeyeceği, çevredeki canlılara ve doğal hayatın devamına zarar verecek ölçüde etkide bulunmayacağı kanaatine varılmıştır.”
Kaynak: odatv4.com-Yusuf Yavuz
https://odatv4.com/makale/yanginin-kulleri-sogumadan-orman-katliami-208056