Aslında 2024 yılı yeniden değerleme oranı Kasım ayının başından bu yana belli olmasına rağmen, bu oran 27 Kasım 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 574 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile resmiyet kazandı.
Her ne kadar 2025-2027 Yılları Orta Vadeli Programında 2025 yılı enflasyonu % 17,50 olarak gözüküyor olsa da 2024 yılı yeniden değerleme oranı % 43,93 olarak hesap edildi.
NASIL BELİRLENİYOR?
Yeniden değerleme oranı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına göre, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranına göre belirleniyor.
Yani üreticinin uğradığı enflasyon oranı bütün “düzeltmelere” rağmen budur.
Tabiî her şeyi düşünen devletimiz, bu konuyu da düşünmüş ve kendi alacağı vergiler için ÜRETİCİ fiyat endeksini baz alırken, yapacağı maaş zamları için TÜKETİCİ fiyat endeksini baz almıştır. Dolayısıyla çok alır ama az verir.
UYGULANIRSA NE OLUR?
Bir sürü ayrıntıya girmeye gerek yok.
Eğer ilan edilen % 43,93’lük oran uygulanırsa, gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olup da boş katma değer vergisi beyannamesi veren bir işletme bile her ay 443,70 TL. damga vergisi öder.
Diğerlerinin varacağı noktayı siz düşünün. Mesela işçi çalıştıranların her ay verdiği Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’nin damga vergisi 526,00 TL.’ye kadar çıkar.
Yani temel iki beyanname ile 969,70 TL. damga vergisi ödemesi görülmüş olur.
UYGULANIR MI?
Bu topraklarda % 122,93’lük 2022 yılı yeniden değerleme oranının bile hiç indirimsiz uygulandığı düşünülürse, bunun uygulanmaması için ortada bir sebep yok.
Tahminen Cumhurbaşkanı, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 123. maddesinin (2) no.lu fıkrasında kendisine tanınan, tespit edilen had ve tutarları % 50’sine kadar indirmeye ilişkin yetkisini kullanmayacak ve vergi, harç ve cezalardaki bu artış oranı uygulanacaktır.
BU İYİ Mİ?
Sistemde iyi diye bir şey olmadığını artık öğrenmemiz lazım.
Evet, bu yetkinin kullanılması bir yandan daha az vergi, harç ve ceza ödemenize yol açacaktır ama, devletimiz onu da düşünmüştür.
Bu düşük oranlı uygulama yetkisi kullanılırsa, gelir vergisi dilimleri de aynı oranda az artacak ve bu da sizin bir üst dilime girip daha fazla gelir vergisi ödemenize yol açabilecektir.
Yani kırk katır mı kırk satır mı derseniz, bizim başımıza daima hem kırk katır hem de kırk satır gelecektir.
Bekleyelim görelim, bakalım % 43,93’lük yeniden değerleme oranında bir indirim uygulanacak mı?
Gerçi indirimden vazgeçtik, aynı yetki kullanılarak % 50 artış yapılmasa bari.
Zira 2025, daha önce yaşamadığımız bir yıl olmaya aday gibi gözüküyor.