YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2021/4712 |
Karar | : 2022/331 |
Tarih | : 17.01.2022 |
MAHKEMESİ : ANKARA 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2018/232-2019/47
Taraflar arasındaki davada Ankara 3. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen yukarıda sayı ve tarihi yazılı kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanaklar ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kahve makinasını müvekkili şirket aracılığı ile taşıttığını, kırık olarak teslim edildiği iddiası ile tüketici hakem heyetine başvurduğunu, hakem heyeti tarafından başvurunun kabul edilerek 199,00 TL’nin iadesine karar verildiğini, teslim edilen kolinin davalı tarafından herhangi bir itirazi kayıt konulmadan teslim alındığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, hakem heyeti kararının itirazen incelenerek iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taşıma işleminden davacının sorumlu olduğunu, ürünün taşıma sırasında kırıldığım, davacının kusurlu olduğunu, hakem heyeti kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davacı taşıyıcının yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumlu olduğu, davacı şirketin üzerine düşen edimi yerine getirmediği, dava konusu edilen kargonun nakli sırasında ürünün kırıldığı, davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine Adalet Bakanlığı tarafından, davaya konu kahve makinasının hasarlı olarak teslim edildiğine ilişkin fotoğrafların bulunduğu, davalı tanıklarının olaya ilişkin beyanlarının alındığı, TTK’nın 889. maddesinde yer alan ihbar mükellefiyetinin hasarın taşıma sırasında meydana gelip gelmediğine ilişkin bir karineye işaret ettiği, gönderilen malın teslim alınırken ihtirazi kayıt konulması halinde malın taşıma sırasında hasara uğradığı, ihtirazi kayıtsız teslim alınması halinde ise maldaki hasarın taşıma sırasında oluşmadığı yönünde bir karine oluşturduğu, somut olayda davaya konu kahve makinasının taşıma sırasında hasar gördüğüne dair bilirkişi raporu alınmadığı, teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmadığından davalının sunmuş olduğu delillerin davacı taşıyan lehine oluşan karinenin aksini ispatlar nitelikte olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşıma ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıda yapılan özetten anlaşılacağı üzere davalı taraf, satın aldığı emtianın davacı şirket aracılığı ile taşındığı esnada kaşarlandığını ileri sürmüş, davacı taşıyan ise emtianın alıcısına tam ve sağlam teslim edildiğini, emtianın taşınma esnasında kaşarlandığına dair tutanak tutulmadığı gibi yasada belirtilen sürede ve şekilde bir bildirimde bulunulmadığını iddia etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından alıcısına teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyanın sorumluluktan kurtulma halleri aynı Yasa’nın 876 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Yine 6102 sayılı TTK’nın “Bildirim” başlıklı 889. maddesinin birinci fıkrasında, eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilenin en geç teslim anma kadar zıyaı veya hasarı bildirmesi aksi halde eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin varsayılacağı, bildirimde ise zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesinin gerekli olduğu, ikinci fıkrasında ise birinci fıkradaki karinenin, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerli olduğu düzenlemiştir.
Buna göre gönderen veya gönderilenin, ziya veya hasar halinde taşıyıcıya karşı haklarını kullanabilmesi için emtia teslim alınırken ihtiraz! kayıt koyması, kanunda belirtilen süreler içinde ve kanunda belirtilen şekilde bildirimde bulunması gereklidir.
Somut olayda davacı taşıma şirketi, gönderinin 08.12.2017 tarihinde alıcısına teslim edildiğini, kargonun alıcısı tarafından herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeden teslim alındığını iddia etmiştir. Davalı taraf, delil olarak fotoğraf ve tanık anlatımına dayanmıştır.
Mahkemece, dosyaya sunulan fotoğraflarda taşıma sözleşmesine konu emtianın kırılmış olduğu, davacı kargo şirketinin üzerine düşen edimi tam olarak yerine getirmediği, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Dairemizin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere (Yargıtay 11. HD’nin 06.06.2012 tarih 2011/4147 E. 2012/9862 K. sayılı, 30.10.2012 tarih, 2012/1312 E. 2012/16890 K. sayılı, 18.10.2016 tarih, 2015/11530 E. 2016/8203 K. sayılı ilamları) TTK’nın 889. maddesine uygun şekilde hasar ihbarında bulunulmadığı takdirde, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği yönünde taşıyıcı lehine bir karine oluşur. Karinenin, aksini ispat külfeti bu durumda alıcıya düşer. Alıcı olan davalı taraf dosyaya bu yönde fotoğraf sunmuş ve tanık anlatımına dayanmıştır. Bu durumda mahkemece davalının sunduğu bu delillerin davacı taşıyan lehine oluşan karinenin aksini ispata yeterli olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın HMK 363/1 maddesi gereği bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle T.C. Adalet Bakanlığı’nın 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesine dayalı konun yararına bozma isteminin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gereğinin yapılması için karar örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 17.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.