‘Burun estetiği’ eğitimini desteklemek ve bu alanı geliştirmek amacıyla ABD’de kurulan ‘The Rhinoplasty Society’ bu alandaki en iyi araştırma ödülünü Prof. Dr. Ersoy Konaş’a verdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Ersoy Konaş, yapısal ya da travmaya bağlı oluşmuş çok ileri burun eğriliklerinin düzeltilmesi ve operasyon tekrarının asgariye indirilmesinin yanı sıra burun operasyonlarıyla nefes sağlığının korunup, arttırılması konusunda yaptığı çalışma ile ödülü aldı. Konaş, “Kemiğe bağlı şekil bozukluklarının daha etkin düzeltilmesi, daha iyi ve kalıcı bir estetik, fonksiyonel sonuç oluşturur. Çalışmada kullanılan yöntem çok hassas ve ileri teknik gerektiren kemik şekillendirme işleminin uygulanmasında, dolayısıyla nefes foksiyonunun düzenlenmesinde hekime daha güvenli biçimlendirme olanağı sunmaktadır. Nihayetinde sonuçtan hem hasta hem hekim yararlanmaktadır” dedi.
2 yılda bir burun estetiği alanında başarılı çalışmaları ödüllendiren derneğe burun estetiği alanından başarılı bilimsel çalışmaları bulunan ve seçkin plastik cerrahlarının tavsiye mektubu ile başvuruluyor.
Konaş, kendisine ‘En iyi araştırma’ ödülünü getiren araştırmanın 5 yıl süren bir dizi çalışmanın ürünü olduğunu söyledi. Çalışmanın burun ameliyatı yapacak hekimler için hastanın konforunu ve işlem kalitesini artıracak bir dizi yöntem önerisi sunduğunu kaydeden Konaş, özellikle selfie çekimlerinin yaygınlaşmasıyla tüm dünyada en sık uygulanan operasyonların başında burun estetiğinin gelmeye başladığını vurguladı.
‘MUTLULUK DUYUYORUM’
Türkiye’nin plastik cerrahi alanında dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olduğunu tescillediğine dikkati çeken Konaş, şöyle konuştu:
“Dünyanın plastik cerrahide parlayan yıldızı olan ülkemize böyle bir ödül kazandırmaktan mutluluk duyuyorum. Yapısal veya travmaya bağlı olarak oluşmuş çok ileri burun eğriliklerinde genellikle sorun ameliyattan sonra da devam edebilmektedir. Çalışmamız, sorunu daha etkin çözebilmek için kemikler üzerinde ileri şekillendirme işlemleri yapılması ve bu işlemlerin güvenliğinin artırılması üzerine odaklanmıştır. Ultrasonik kemik kesicilerin bu alandaki etkinliğini gösterir bir çalışma ortaya koyduk. Kaldı ki ultrasonik kemik kesicilerin kullanımı da yeni değildir. Ancak geliştirdiğimiz teknik ve bunun ultrasonik kemik kesiciler ile kombine edilmesi sonucunda elde edilen başarılı sonuçlar hayli ilgi çekmiştir. Burunda hep estetik problemler ön planda görülmektedir. Ancak çok ileri burun deformitesi olan hastalarda solumun fonksiyonları da ileri seviyede bozulmuştur. Hayatın temeli sayılabilecek solunum sağlığının da düzenlenmesi en az estetik problemler kadar önemlidir. Çalışmamız, burnun nefes fonksiyonunu da en sağlıklı biçimde yerine getirmesi ve nefes kalitesinin geliştirilmesi için yenilikler de içermektedir.”
‘BURUN YÜZÜN ORTASINDA YERLEŞİK BİR ORGAN’
Burunun yüzün ortasında yerleşik bir organ olduğunu belirten Konaş, şunları söyledi: “Merkezi konumu nedeniyle büyüklüğü, genişliği, biçimi, açıları hatta üzerini örten cilt yapısı ile yüzün bütününün algılanmasında yönlendirici bir etkiye sahip. Bu nedenle ilk bakıştaki değerlendirmede hayli önemli. Günümüzde sadece cismen değil sosyal medyadaki varlığınız da maalesef ki kendinizi tanıtmanın bir yolu haline gelmiş. Kişiler başkalarının gündemine sosyal medyadaki fotoğrafları ile giriyor veya yerleşiyorlar. O nedenle ülkemizde yüz güzelliği algısı vücut güzelliği algısından bir adım öne çıkıyor. Ayrıca burun ameliyatlarında kimi zaman fonksiyonel bir onarım ile nefes alma kalitesi de artırılabildiği için böyle bir estetik işlem ikili kazanç sağlıyor. Bu da insanımızın önce burun ameliyatına yönelmesine neden olabiliyor.”
‘ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEKTEYİZ’
Konaş, burun operasyonunun Türkiye’de en çok yapılan plastik cerrahi işlemi olduğunu belirtti. Günümüzde dünyada burun estetiğinde yükselen trendin Türkiye olduğunu belirten Konaş, “Biraz da İran’ı sayabiliriz. Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’dan bu amaçla çok hasta gelmesi ve hem de vatandaşlarımızın en çok talep ettiği estetik işlem olması itibarı ile Türk Plastik Cerrahi Camiasında rinoplastinin popülaritesi artmakta. Bu da eğitim aktivitelerimizi ve tecrübe paylaşımımızı geliştirmektedir. Dolayısıyla plastik cerrah sayısı giderek artmaktadır. Bizler de bu amaçla durmak bilmeksizin çalışmaya ve gelişmeye devam etmekteyiz” şeklinde konuştu.