Yapılan deneyler, çok sensorlu işitme cihazlarıyla, işitme sorunu yaşayan kişilerin konuşmaları daha iyi anlayabilecekleri anlamına geliyor. Bir olasılıkla işitme cihazına bir titreşim modülü eklenebilecek.
Çevre gürültüsü iyi duyanların bile konuşmaları anlamalarını zorlaştırır. İşitme cihazı kullananlar için bu daha da zordur, çünkü işitme sistemleri konuşmayla alakalı sesleri, çevre gürültüsünden yeterli oranda süzemez. Konuşma, benzer şekilde karışık işlem süreçleri gerektiren oldukça karmaşık bir akustik sinyaldir. Bu süreçler anlamsal içeriğin kodunu çözmek için, bireysel fonemlerin, hecelerin ve sözcüklerin bölünmesini ve analizini içerir.
Beynimizin bunu güçlü çevre gürültüsünün varlığında bile yapabilmesi aslında şaşırtıcı. Ancak bu işitme güçlüğü çeken insanlarda pek işlemiyor. Özellikle de işitme cihazıyla, gürültülü ortamlarda konuşmaları anlamakta genellikle zorluk çekiyorlar. Bu konuda bir çözüm bulmak isteyen bilim insanları, konuşmaların, titreşim tepileriyle daha iyi anlaşılıp, anlaşılmayacağını araştırdılar. Bu teorinin temelinde, konuşma seslerinin işlenmesi de dahil, çoklu algı duyusunun önemli bir rol oynaması yatıyor.
Beyinde, farklı duyu kanallarından gelen uyaranlar bu nedenle birbirlerini etkileyebilir ve böylece birbirlerini destekleyebilir veya rahatsız edebilir. Bunu kontrol etmek isteyen araştırmacılar, 19 gönüllü üzerinde titreşim destekli bir işitme testi gerçekleştirdiler. Normal işiten katılımcılara kulaklıklarla yoğun çevre gürültüsü arasında İngilizce cümleler ve kelimeler dinletildi. Aynı zamanda tüm denekler sağ ellerinin başparmak ve işaret parmakları arasında küçük bir cihaz tuttular. Bu cihaz, dinlenilen konuşmalara paralel olarak hafif titreşimli uyarılar yayıyor. Bu uyarılar, örneğin birçok akıllı telefon ekranına dokunulduğunda, dokunsal geri bildirim olarak verilen hafif titreşimle karşılaştırılabilir. Titreşimler, konuşma heceleriyle eş zamanlı olarak iletilecek şekilde ayarlandı. Birkaç testte ise araştırmacılar titreşim sinyallerindeki değiştirerek, rastgele yerleştirilmiş darbeli veya darbesiz ek testler gerçekleştirdiler.
Sonuçlara göre dokunsal uyaranlar, gecikmeden dil hecelerinin ritmini takip ettiklerinde, katılımcılar konuşmaları daha iyi anladılar. Bu şekilde çevre gürültüsüne rağmen konuşulanların anlaşılması, yüzde 6,3 oranında iyileşmekte. Bu iyileşme, deneyler sırasında beyin dalgası ölçümleriyle de kanıtlandı: Titreşim testleri sırasında, hecelerle zaman içinde meydana gelen dalga kalıplarından tanınabilen işitsel korteksteki beyin etkinliği, kontrol deneylerine göre daha yüksekti. Böylece, konuşma hecelerinin ritmini takip eden dokunsal tepilerin, çevre gürültüsünün altında kalan konuşma sinyalinin anlaşılmasını etkileyebileceğini ve iyileştirebileceğini gösterdik diyor araştırmacılar. Sonuçlar, çok sensorlu işitme cihazlarıyla, işitme sorunu yaşayan kişilerin konuşmaları daha iyi anlayabilecekleri anlamına gelse de bu konuda daha birçok araştırmanın yapılması gerektiğini söylüyor bilim insanları. Bir olasılıkla işitme cihazına bir titreşim modülü eklenebilecek.