Bu iklim değişikliği oydu beni ya, perişanım. Hava soğutmayı açıyorum, beynim soğuyor, istediğim gibi küfredemiyorum okuduğum salakça haber ve yorumlara. Kapatıyorum, enerji düzeyi sıfıra iniyor, şöyle keyifle Sig Sauer’i çekip güneşe bile ateş edemiyorum. İşte bu kafayla bir makale yazıyorum, eminim yarı yolda kaybolup, Gülhane sapağından Ümraniye’ye çıkacağım, o yüzden meramımı baştan anlatayım:
TCMB BU SENE FAİZ İNDİREMEZ
TCMB SENEYE DE FAİZ İNDİREMEZ
TCMB DERHAL FAİZ ARTIRIMINA GİTMELİ
Pardon, sarhoş kafa işte. Yanlış yazdım. TCMB son çeyrekte şakır şakır indirir faizleri. Biz de güle oynaya hiper-enflasyona gideriz. Çünkü bu güzel millet sıkıya gelemez. Demokrasi anlayışı “Ver banadır”. Ama, üstüne polis tomasıyla biraz tazyikli su fışkırt, evine kapanır, whatsapp gruplarında küfreder hükümete.
Biraz önce İTO İstanbul enflasyonu açıklandı. İTO TÜFE aylık %3.42. Dışarda emtia fiyatları durağan, içerde TL REEL olarak alabildiğine değer kazanıyor, maliyet baskıları sıfırlanmış durumda. Erdo Reis asgari ücrete zammı da geri çevirdi, yıl boyunca işçilik maliyetlerinin toplam gidere payı düşecek. Peki, nereden geliyor bu enflasyon? Çok basit. Beklentilerden kardeşim. Ülkemin insanı son derece haklı olarak bu hükümetin enflasyonu düşüreceğine inanmıyor.
Bakın, bu şahsi görüşüm değildir. Size 2 ayrı kaynakla ispat edeceğim. Yine bugün “Koç Üniversitesi tarafından KONDA Araştırma ve Danışmanlık şirketiyle ölçülen Türkiye Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi Haziran Ayı (TEBA) Sonuçları yayınlandı. Buna göre; Haziran 2024 itibarıyla”:
“Hane halkının yıl sonu enflasyon beklentisi ise Mayıs ayına göre 1 puan artarak yüzde 93 olarak belirlendi”.
“Bu ay ilk kez sonuçları açıklanan Haziran 2025’e kadar olan 12 aylık dönemde enflasyon beklentisi ise yüzde 97 oldu”.
Yav, kim takar böyle anketleri? Zaten düzenleyenler dış mihraklarla işbirliği yapan şer odakları. Buradan savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum, bunlar bozguncudur. TUIK ENAG’a yaptığı gibi onlara da dava açsın. Mahkemeden yayın yasağı kararı alınsın.
Eyvallah, ama TCMB yerli ve milli değil mi? Hani, onun kelamına da güvenmeyeceksek, kime güveneceğiz? Geçen hafta TCMB bloglarında bir araştırma yayınlandı. Basında biraz yer aldı da, medyada hiç polemiğe neden olmadı. TCMB’nin istediği de buydu zaten. Gerçeği bilmek ve söylemek, ama öyle usulca fısıltıyla söylemek ki, kimse duymasın. Çünkü aşağıda bir kaç satır nakledeceğim blogdan alıntılar, TCMB’nin para politikasının yeterince sıkı olduğuna dair her türlü söylemi lağım çukuruna atıyor.
Blog’un başlığı: ENFLASYON BEKLENTİLERİNİN TAKİBİ İÇİN YENİ BİR YAYIN: SEKTÖREL ENFLASYON BEKLENTİLERİ
Bakalım, vatandaşın bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi neymiş: %71.5 kardeşim.
Ok, hane halkı hep enflasyonun ölçüldüğünden yüksek olduğunu düşünür. Ben de. Hani kaçak sigara ve içki kullanmasam, enflasyonum %200. Şimdi torbacıdan alıyorum, enflasyonum %0 tabii, ama olsun, ben halk adamıyım. O zaman özel sektöre bakalım, onların biraz daha ayağı yere basar. 12 ay sonra ne kadar enflasyon tahmin ediyorlar? %55!!!!!!
Peki, TCMB enflasyonla mücadele programında referans olarak hangi beklenti anketini kullanıyor? Aylık Piyasa Katılımcıları Anketi. Haziran’da o değerli katılımcılar 12 ay sonrası için ne kadar enflasyon tahmin etti? %31.8!!!!
TCMB para politikası bu ankete göre belirliyor. Bu yüzden de Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek, Hakan Karahan rahatlıkla yüzleri kızarmadan “Enflasyon beklentileri hızla düşüyor, gelecek sene hedefi yakalarız” diyorlar. Yalan mı? Değil, çünkü resmi gösterge Piyasa Katılımcıları Anketi, onlar göreve gelmeden 15 yıl önce icat edilmiş ve para politikasında yerini almış.
Sizinle iddiaya giriyorum, o ankette Eylül verileri açıklandığında 1 ve 2 yıl sonrası enflasyon kestirmeleri TCMB hedefine kadar geriler. Çünkü, gerilemezse, ortalamanın üstünde enflasyon tahmin edenler, bir sene sonra örnek demetinden ayıklanıyor.
Şimdi gelelim gerçeklere. Halkın 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %71.5’le %97 arasında bir yerde seyrederken, TCMB politika faizinin yıllık bileşiği nedir? %62 filan. Mevduat faizi? %60. Kredi faizleri? En babası %71. Yani, tüketiciye göre kredi bedavadır. Hatta, kredi aldığında, üstüne banka ona para öder. Maaşı her geçen gün hızla erimektedir. Ücretini aldığı gün harcar. Tasarruf yapmaz.
Özel sektör maliyet filan dinlemez, her ay zammı basar. Çünkü basmasa, iki-üç sonra girdi stoklarını yenilediğinde çok daha yüksek fiyat ödeyecek ve zarar edecek.
Belki yaz aylarında hasbi enflasyon beklentileri biraz geriler, zaten blogda da öyle bir gözlem var:
“Hane halkının geleceğe yönelik enflasyon beklentilerinde, manşet enflasyon seviyesinin önemli bir etken olduğu biliniyor”.
Eyvallah, ama %71.5 veya %97’den gelecek sene enflasyon hedefi olan %14’e gerilemez ki? Daha elektriğe yeni zam geldi. Gelecek ay bir de doğal gaz boru döşüyecek cüzdana. Kiraları serbest bıraktık, yaz boyunca resmi TÜFE’yi yukarı iter. İter değil mi? Yoksa yine iki yıldır kiracı bekleyen izbe evleri mi ölçeriz?
Enflasyon beklentileri kontrol altına alınıp hızla ve sürekli biçimde TCMB hedeflerine doğru gerilemeden yapılacak bir faiz indirimi derhal davranışları bozar. Hükümet üstünde emekli maaşı ve asgari ücrete zam baskısı dayanılmaz boyutlara erişir. Her üretici, toptancı ve perakendeci müşteri bulduğu ölçüde zam yapar.
Veeeee….. Hüüüüllo, hiper-enflasyon.