Bilim insanları, develerin bir yudum su bile içmeden nasıl haftalarca hayatta kalabildiğini çözdü.
Bilimsel adı Camelus dromedarius olan tek hörgüçlü develer, Kuzey ve Doğu Afrika, Arap Yarımadası ve İran’ın kurak ve yarı kurak bölgelerindeki en önemli besi hayvanı.
Milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılayan bu hayvanlar, üç bin ila 6 bin yıl önce evcilleştirildi ve o zamandan beri et ve süt üretiminde ve yük taşımacılığında kullanılıyor.
Bu hayvanın en ilginç özelliklerinden biri de suya erişimi olmadan haftalarca dayanabilmesi. Bilim insanları çöl ortamına don derecede iyi adapte develerin her damla sıvıyı korumak için kullandığı biyolojik hileleri uzun süredir araştırıyor.
Yeni araştırmada Birleşik Krallık’taki Bristol Üniversitesi’nden bilim insanları, bu develerin böbreklerine odaklandı ve organların son derece “gelişkin” olduğunu keşfetti.
Hakemli bilimsel dergi Communications Biology’de yayımlanan araştırma makalesinin bulgularına göre söz konusu develerin böbrekleri çok yoğun bir idrar üretiyor ve suyun boşa gitmemesini sağlıyor.
Araştırma ekibi develerin susuz kaldığı ve suya eriştiği durumlarda böbreklerindeki binlerce genin nasıl değiştiğini inceledi. Bunun sonucunda böbrekteki kolesterol miktarının su koruma sürecinde rolü olduğunu ortaya koydu.
Bulgulara göre, susuzluğa bağlı olarak kolesterolü baskılayan gen mekanizması, develerin böbreklerinde daha fazla suyun tutulmasını sağlıyor.
Makalenin başyazarları Fernando Alviral Iraizoz ve Benjamin T. Gillard, “Böbrek hücrelerinin zarındaki kolesterol miktarında azalma, çözünen maddelerin ve suyun böbreğin farklı bölümlerinde hareket etmesini kolaylaştırıyor” ifadelerine yer verdi.
“Bu, suyun verimli bir şekilde geri emilmesi ve yüksek yoğunlukta idrar üretimi için gereken işlem. Böylece su kaybı önleniyor.”
Araştırmacılara göre bu, kolesterol seviyesinin böbrekte su tasarrufuyla doğrudan ilişkilendirildiği ilk çalışma oldu.
Şu anda deve beynine dair benzer bir araştırma yürüten ekip, kuraklığa adapte olmuş diğer memelilerin şiddetli susuzluğa nasıl tepki verdiğini genler düzeyinde incelemeyi hedefliyor.