T.C. BOLU VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü |
TARİH | : | 12.01.2018 | |
SAYI | : | 68509125-125.08-2 | |
KONU | : | Adi ortaklık adına fatura edilen ancak ortaklarca finanse edilen franchise bedelinin ortaklara yansıtılması hk. |
ÖZET: Adi ortaklık tarafından yürütülen faaliyet dolayısıyla adi ortaklık adına fatura edilen ancak ortaklarınız tarafından finanse edilen franchise bedelinin, fatura düzenlenmek suretiyle ortaklara yansıtılması mümkün olmayıp ödenen franchise bedelinin ortaklarca sermaye katılım payı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, …. işletmeciliğine başladığınızı, ortaklığınızın 5 adet sermaye şirketinden oluştuğunu, adi ortaklığınız adına Katma Değer Vergisi ve Stopaj mükellefiyeti tesis ettirdiğinizi, restaurant işletmeciliği için adi ortaklık adına fatura edilen franchise ve demirbaş bedelinin, ortaklarınız tarafından hisseleri oranında karşılandığından bahisle franchise ve demirbaş bedeli olarak ödenen tutarın ortaklara yansıtma faturası düzenlenerek yansıtılmasının mümkün olup olmadığı, yansıtmanın mümkün olmaması durumunda bu bedelin sermaye katılım payı mı yoksa borç-alacak ilişkisi olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda Defterdarlığımızın görüşü talep edilmektedir.
Adi ortaklıklar, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 620-645 inci maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 620 nci maddesinde, adi ortaklık sözleşmesi; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır.
Tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklıkların kazançları dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz konusu olmayıp, adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetten doğan kâr veya zarar, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmektedir. Stopaj ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesisi ise adi ortaklık adına yapılmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, anılan Kanunun “İndirilecek giderler” başlıklı 8 inci maddesinde mükelleflerin, ticarî kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde, bu maddede sayılan giderleri de ayrıca hasılattan indirebileceğine hükmedilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde ise; safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerli olup, bir giderin safı kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması, kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında bir illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik olması, bu giderlerin tevsik edici belgelere dayanması ve yasal kayıtlarda izlenmesi, karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması gerekir.
Bu çerçevede, adi ortaklık tarafından yürütülen faaliyet dolayısıyla adi ortaklık adına fatura edilen ancak ortaklarınız tarafından finanse edilen franchise bedelinin, fatura düzenlenmek suretiyle ortaklara yansıtılması mümkün olmayıp ödenen franchise bedelinin ortaklarca sermaye katılım payı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
[mks_separator style=”solid” height=”2″]
Kaynak: Palmiye Yazılım