Ölümden Sonra Beyin Hücreleri 24 Saat Hayatta Kalıyor

Bir insan öldüğünde yaşamsal süreçleri hızla bozulur. Kalp, beyin de dahil olmak üzere vücudun dokularına kanın oksijenlenmesini durdurur. Böylelikle bilinç ve motor fonksiyonların kaybı söz konusudur. Bununla birlikte, yeni araştırmalar beynin ölümden hemen sonra tam olarak çalışmayacağını ve bazı bilinç ve hafıza genlerinin hayatta kaldığını göstermektedir.

Illinois Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, doku ölümünden sonra beyin hücrelerinin aktivitesini değerlendirmek için ameliyat edilen hastalardan izin alarak beyin dokularını kullandılar. Bunu yapmak için, bilim insanları beynin temel işlevleriyle ilgili çeşitli genlerin ekspresyonunu izlediler.

Şaşırtıcı bir şekilde, Dr. Jeffrey Loeb ve meslek arkadaşları, hafıza ve bilinçle ilgili bazı genlerin dokuların ölümünden sonra iki saate kadar yaşamaya devam ettiğini gözlemlediler. En çarpıcı şey, bazı Glia hücrelerinin ölüm sonrası işlevlerini arttırmasıdır. Ek olarak, aktif kaldılar ve genlerini oda sıcaklığında 24 saate kadar korudular.

Araştırmaya göre, bu gözlem oldukça mantıklıdır, çünkü mikroglia (bir tür glia hücresi) beyinden toksik hücresel atıkları çıkarma işlevine sahiptir. Bu tam olarak nöronlara zarar vermemek için gerçekleşir. Tahmin edebileceğiniz gibi, ölüm çok büyük bir atık birikimine neden olur. Bununla birlikte, besin eksikliğinden dolayı bozunmadan hemen önce, ölümden bir gün sonrasına kadar, mikroglia’nın delicesine aktif olmasına neden olur.

Ölümden sonra Fizyoloji

Çalışma, beynin işleyişini anlama umutları açısından oldukça ilginçtir. Çoğu zaman, nörolojik hastalıklar, sadece Brezilya’da her yıl 2 milyondan fazla insanı etkileyen Alzheimer hastalığında olduğu gibi beyin dokularının ölümü ile ilgilidir.

Araştırmaya göre, beyindeki gen ekspresyonunun bu anlayışı, ölümden sonra bile, bu hastalıkların tedavisini değiştirebilir. Bunun nedeni, hücrelerin bir yaralanmadan sonra belirli bir süre aktivitelerini sürdürmeleri durumunda, teorik olarak yaşam boyunca aşamalı olarak meydana gelen sinir dokusu hasarını önlemek ve hatta tersine çevirmek daha kolay olacaktır.

Daha önce de belirtildiği gibi, çalışma, bazı genlerin ekspresyonlarını diğerlerinden çok daha hızlı durdurduğu sonucuna varmıştır. Bazıları hala ölümden sonra aktivitelerini arttırmaktadır. Örneğin, ‘temizlik’ genleri, enerji metabolizması gibi her hücrenin temel işlevleriyle ilgilidir. Bu nedenle, işlevlerini kaybeden ve bozulan ilk genlerdir.

Bu Yazıyı Paylaşın