Nişanın Bozulması Halinde Giymekle, Kullanmakla Eskiyen ve Tüketilen Eşyaların İadesine Karar Verilemez

T.C.
YARGITAY
ÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
 
Esas : 2014/16315
Karar : 2015/9516
Tarih : 26.05.2015

Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddi, karşılık davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Asıl davacı (karşı davalı) Z.. M.. vekili dilekçesinde, müvelli ile davalı (karşı davacı)nın nişanlandıklarını, düğün alışverişi sırasında, taraflar arasında olaylar meydana geldiğini, davalının davacıya rencide edici davranışlarda bulunduğunu, nişanın davalı tarafın kusurlu hareketleri sonucu bozulduğunu beyan ederek, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Birleşen dosyada ise, davacı (karşılık davalı) Z.. M.. vekili birleşen dava dosyasına sunmuş olduğu 26.12.2012 tarihli dilekçesinde; tarafların 30.09.2012 tarihinde nişanlandıklarını, 16.12.2012 tarihinde düğün yapılmasına karar verildiğini, taraflar nişanlandıktan sonra dilekçe ekinde belirtilen davacıya ait eşyaların oturulması düşünülen eve yerleştirildiğini, tarafların düğüne az bir süre kala nişanı bozdukları, söz konusu eşyanın davalı karşı tarafça iade edilmediğini belirterek ekli listedeki eşyaların aynen iadesine veya 12.000 TL tutarındaki bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı (karşılık davacı) vekili dilekçesinde, tarafların nişanlandıklarını, ancak takılar nedeni ile anlaşmazlık çıktığını, müvekkilinin anne ve babasının davacı tarafça dövüldüğünü, nişanın davacı tarafça haksız olarak bozulduğu belirtilerek davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminat ve müvekkili tarafından nişan için yaptığı masraflar nedeniyle 8.750,12 TL maddi tazminatın davacı taraftan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

./..

Mahkemece, davacı (karşı davalı) tarafça nişanın bozulması nedeni ile manevi tazminat talepli açılan davasının reddine, davalı (karşı davacının) nişanın bozulması nedeni ile açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2000,00 TL maddi, 2000,00 TL manevi tazminatın davacı (karşı davalıdan) alınarak davalı (karşı davacıya) verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm asıl ve birleşen davacı (karşılık davalı) Z.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl ve birleşen davacı (karşılık davalı ) Z.. M.. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Davalı(karşılık davacı) lehine hükmolunan manevi tazminat yönünden:

4721 sayılı TMK.’nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.

Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez.

Ancak, nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise, bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.

Somut olayda; davalı (karşılık davalı) nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının etkilendiğini, büyük acı ve ızdırap duyduğunu iddia etse de, bu iddiasının ispatı için tanık beyanlarına dayanmış, dinlettiği tanıklar ile de, bu iddiasını ispat edememiştir.

Buna göre, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Davalı (karşılık davacı) lehine hükmolunan maddi tazminat yönünden ise; davalı (karşılık davacı), nişan giysisi, nişan davetlilerinin taşınması için yapılan masraf, davacı için gelinlik bedeli ve düğün salonu kredi ödemesi farkı olmak üzere toplam 8750 TL maddi tazminatın davacı (karşılık davalıdan) tahsilini talep etmiştir.

Mahkeme tarafından da, salon, gelinlik ve davetiye giderleri ile katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında TMK.nun 120.maddesi kapsamında 2.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.

Ancak, TMK’nın 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutat dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir

Alışılmış (mutat) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez.

Bu itibarla, davacı kız için alınan gelinlik ve nişan giysisinin iadesi ve düğün davetlilerinin taşınması gideri yönünden verilen kabul kararında bir isabet bulunmamaktadır. Nişanın davacı tarafın kusuru sonucu bozulduğunun anlaşılması karşısında, sadece davetiye giderlerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davalı lehine 2.000 TL maddi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAK:CORPUS
Bu Yazıyı Paylaşın