Dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının destek verdiği bir araştırma 2000 yılından bu yana metan gazı salımının 50 milyon tondan daha fazla arttığını ortaya koydu.
Karbondioksite kıyasla sıcaklığı tutmada 28 kat daha etkili olan metan gazının bu miktarı 350 milyon otomobilin saldığı sera gazı emisyonuna denk geliyor. Almanya ve Fransa’nın toplam emisyon miktarının ise iki katı.
Başlıca sebepleri hayvancılık ve fosil yakıtlar
Dünya Sistem Bilimi Verileri ve Çevre Araştırma Mektupları’nda yayınlanan bulgular, atmosferdeki metanın yarısından fazlasının insan faaliyetlerinden kaynaklandığını gösteriyor. Üçte ikisini çiftlik, tarım ve depolama alanlarından kaynaklanan emisyonlar oluşturuyor. Geri kalanı is petrol, gaz ve kömürden oluşan fosil yakıt endüstrisi sebebiyle oluşuyor.
Metan gazı iklim krizine katkısı açısından ikinci sırada yer alıyor. İlk sırayı ise karbondioksit tutuyor. Ancak 100 yıllık bir süreç içerisinde karbondioksite kıyasla sıcaklığı tutma anlamında 28 kat daha etkili oluyor.
Atmosferdeki metan gazı 2.6 kat arttı
Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi Yer, Enerji ve Çevre Bilimleri Fakültesi’nde profesör olan Rob Jackson, Global Carbon Projesi’ne başkanlık ediyor. Jackson, Guardian’a verdiği demeçte sanayi devriminden bu yana insan faaliyetlerinin atmosferdeki metan miktarını 2,6 kat, karbondioksiti ise 1,7 kat arttırdığını söyledi.
Metan gazıyla mücadelenin de en az karbondioksit kadar önemli olduğunu belirten Jackson “Uydu ve drone kullanarak metan yayıcıları tespit edebileceğimiz konusunda iyimserim. Ancak bir milyar inek ve koyunun geğirmesinden oluşan emisyonları kesmek daha zorlu. Çünkü burada diyetlerimizin ve gübre yönetimi önemli oluyor” dedi.
Çalışma tarımsal metan emisyonlarının 2000 yılından bu yana yüzde 11 artarken, fosil yakıt kaynaklı metanın ise yüzde 15 arttığını belirtiyor.
Bölgeden bölgeye farklılıklar
Artışlar bölgeden bölgeye de farklılık gösteriyor. Asya, Afrika ve Okyanusya’da emisyonlar daha çok tarımsal faaliyetler sebebiyle artarken ABD’de ise hidrolik çatlatma (fracking) ve diğer yöntemlerle elde edilen doğal gaz ve petrol sebebiyle artıyor.
Avrupa, gübre ve endüstri kaynaklı emisyonları azaltmak için aldığı güçlü önlemler sayesinde düşüş kaydeden tek kıta. Kuzey Kutbu’ndaki değişiklik de oldukça az. Bunun sebebi olarak atmosfere çok büyük miktarda metan salacağı düşünülen donmuş toprak erimesinin 2017 yılına kadar gerçekleşmemiş olması.
Yazarlar, hükümetlerin bu konuya odaklanan çözüm önerileriyle gelmediği sürece atmosferdeki miktarın giderek daha da artacağını söylüyor.