Kediler, basit bir dil anlama ölçütünde bebeklerden daha iyi performans sergiliyor. Scientific Reports dergisinde yayımlanan araştırmaya göre kediler, bir kelime ve onunla ilişkili resim arasında bağlantı kurmada insan bebeklerinden dört kat daha hızlı.
Dil, insanlığın iletişim kurmak için kullandıkları en önemli araç. Fakat konuşmayı anlayabilme yeteneği sadece Homo sapiens’e özgü değil. Bazı maymunlar, konuşulan kelimeleri yazılı semboller veya resimlerle ilişkilendirirken, Afrika gri papağanları sözlü talimatları anlayabiliyor ve bunlara yanıt verebiliyor. Köpekler ise basit kelimeleri anlamak üzere eğitilebiliyor.
Ne var ki, insanların diğer önemli dostu kediler hakkında çok daha az şey biliyoruz. Pennsylvania Üniversitesi’nde veteriner davranış uzmanı olan Dr. Carlo Siracusa, “Kediler insanlardan çıkan kelimelerin sesini kesinlikle tanıyabiliyor ve giderek daha fazla çalışma, kedilerin problem çözmede insanlarla etkileşime dayandığını kanıtlıyor” diyor.
Kedilerin işaret etmeye tepki verebildiğine dair sınırlı kanıtlar bile var ve son beş yılda yapılan araştırmalar kedilerin sadece kendi isimlerini değil, tanıdık insan ve hayvanların isimlerini de tanıyabildiğini gösterdi. Peki daha genel anlamda sözcükleri ve nesneleri ilişkilendirebiliyorlar mı?
Teoriyi test etmek için Saho Takagi ve Japonya’daki Azabu Üniversitesi’ndeki ekibi, 31 yetişkin kediye, bebeklerde aynı yeteneği araştırmak için kullanılan basit bir kelime oyunu oynattı. Kedilere, her görüntü üzerinde uydurma bir kelimeyi tekrarlayan sahiplerinin kayıtlarının bulunduğu dokuz saniyelik iki çizgi film klibi gösterildi. Üzerinde “paramo” yazan kırmızı bir güneş ve “keraru” yazan mavi bir tek boynuzlu at olan klipler, kediler sıkılıp ekrana yüzde 50 daha az dikkat edene kadar tekrarlandı.
Kısa bir aradan sonra, görüntüler tekrar gösterildi, ancak bu sefer bazı eşleştirmeler tersine çevrildi. Değiştirilmiş klipler kedilerin kafasını gözle görülür şekilde karıştırmış, tek boynuzlu at ile birlikte “paramo” ve güneş ile birlikte “keraru” kayıtları kedilerin ilgisini ortalama yüzde 15 daha uzun süre çekti. Takagi ve meslektaşları, kedilerin bu değişikliği fark etmelerinin ve bundan açıkça şaşkınlık duymalarının, kelimeler ve görüntüler arasında bir bağlantı kurduklarının iyi bir kanıtı olduğunu yazdı.
Takagi, “Bazı kediler ‘tersine çevrilmiş’ durum sırasında göz bebekleri büyümüş halde ekrana baktılar. Deneye ne kadar ciddiyetle katıldıklarını görmek çok hoştu” diyor.
Bu deney, kedilerin yalnızca iki dokuz saniyelik gösterimle kelime-resim eşleşmelerini öğrenebildiklerini ortaya koydu. Bebekler ise en az dört 20 saniyelik denemeye ihtiyaç duyuyor.
Ancak, bu karşılaştırmalar fazla büyütülmemeli. Siracusa, “Burada farklı türden, olgunlaşmamış bir hayvanla yetişkin bir hayvanı karşılaştırıyorsunuz” diyor. “Ayrıca, biz insanlar, tamamen farklı bir türün davranışını yorumluyoruz. Kendi türümüz olan çocukların davranışlarını yorumlarken doğal seçilimle bu davranışları anlamaya daha yatkınız.”
Siracusa, bu türün köpekler gibi diğer evcil türlerle karşılaştırılmasının daha faydalı olabileceğini söylüyor. Fakat temel evrimsel farklılıklarını göz önünde bulundurmanın hala hayati önem taşıdığını da sözlerine ekliyor. Siracusa, ekibin özellikle kediler üzerinde çalışmanın zorluğu göz önüne alındığında, bu soruyu incelemek için makul ve etkili bir yöntem geliştirdiğini söylüyor.
Bununla birlikte, doğası gereği, sonuçları yorumlarken akılda tutulması gereken bilişsel çalışmaların sınırlamaları var. “Bazı kediler çalışmadan çıkarılmak zorunda kalıyor; bu da araştırmacıların hatası olmayan bir yanlılık yaratıyor” diyor Siracusa. “Hayvanları katılıma teşvik etmek zor olabiliyor”
Bu sınırlamalarına rağmen, araştırma kedilerin kelime-resim eşleşmeleri kurabildiğini gösteriyor. Ancak bu yeteneğin kedilere doğuştan mı geldiği yoksa evcilleşmenin bir ürünü mü olduğu hala belirsizliğini koruyor.
Live Science. 6 Kasım 2024.
Makale: Takagi, S., Koyasu, H., Nagasawa, M. et al. (2024). Rapid formation of picture-word association in cats. Sci Rep 14, 23091.