İnsan dilleri dünya çapında yok olmaya sürüklenirken, tıbbi bilgilerden oluşan sözlü bir ansiklopedi de unutulmanın eşiğinde duruyor.
Araştırmacıların yeni çalışması, yerli insan topluluklarında bitkilerin tedavi amacıyla 12.495 farklı şekilde kullanıldığını ve bu tedavi yöntemlerinin yüzde 75’ten fazlasının sadece bir yerel dile bağlı olduğunu ortaya seriyor. Bu benzersiz kelimeler kullanımdan kalkarsa, içerdikleri bilgiler de yok olur.
“Bu sebeple yerli dillerin her biri, benzersiz bir tıbbi bilgi deposu” diye yazıyor araştırmacılar. “Doğanın insanlara yaptığı katkıları ortaya çıkarmak ve korumak yönünden bir Reşit taşı niteliğinde.”
Az sayıda değerli insanın konuştuğu dillerin yerini daha büyük dillerin almasıyla meydana gelen bu yok oluş, dünya çapında görülen trajik bir olgu. Her dört ayda yaklaşık bir dil kullanımdan kalkıyor ve günümüzde 3.054 dil, dünya genelinde tehdit altında.
Kuzey Amerika, Papua Yeni Gine ve kuzeybatı Amazon’daki yerli diller üzerinde yürütülen yeni araştırma, bu durum sebebiyle ne kadar önemli bilginin kaybolabileceğini ortaya çıkarıyor.
Aslında yerli seslerin kaybı, tıbbi bitkilere yönelik ortak bilgilerimize karşı çevre yıkımından daha fazla tehdit oluşturuyor.
Çalışmada çözümlenen 3.597 tıbbi bitki türünden %5 civarı, Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) derlediği Tehlike Altındaki Türler Kızıl Listesi’nde yer alıyor.
Bu bitkilerin bazılarında düzgün bir koruma değerlendirmesi yapılmamış. Dolayısıyla, durumun gerçekte nasıl olduğunu belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Bununla birlikte mevcut veriler ve makine öğrenimi, yakından izlediğimiz çok az türün yok olma tehlikesi taşıdığını ileri sürüyor.
Kaybolma tehlikesi bulunan şey, söz konusu bitkilere ait binlerce olmasa bile yüzlerce yıldır nesilden nesle aktarılan bilgiler. Çalışmada yer alan bitki türlerinin büyük çoğunluğunun, (kendilerinin de büyük bölümü tehlike altında olan) sadece bir yerli dilde tanımlanan tıbbi özellikler taşıdığı bulunmuş.
Örneğin Kuzey Amerika’da kaybolan yerli dillerin, bitki tıbbına ait tüm eşsiz bilgilerin yüzde 86’sını taşıdığı keşfedilmiş. Diğer taraftan Amazon’un kuzeybatısında, tıbbi bitki bilgisinin yüzde 100’ü yok olmanın eşiğinde bulunan diller ile sınırlı.