YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2023/3308 |
Karar | : 2024/477 |
Tarih | : 17.01.2024 |
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, hesap kat ihtarnamelerinin usulüne uygun olarak kanunda yazılı olan adreslere tebliğ edilmediğini, takip dayanağı belgelerin aslı ya da tapu müdürlüğünce onaylanmış suretlerinin icra müdürlüğüne ibraz edilmediğini bildirip, borca ve ferilerine itirazla icra emrinin/takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, ihtarnamelerin borçlunun kredi sözleşmesinde belirtilen adresine çıkarılmadığı, ticaret sicilinde gösterilen şube adresine tebligat yapıldığı, kamu düzenine ilişkin bu durumun süresiz şikayete tabi olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne, … 24. İcra Müdürlüğünün 2020/6809 Esas sayılı dosyasında şikayetçi borçlu adına düzenlenen icra emrinin iptaline karar verildiği, taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurmaları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince borçlu şirkete gönderilen ve bila tebliğ dönen kat ihtarlarındaki adresin kredi sözleşmesinde yer alan adres olmadığı iddiasının tebligatın usulsüzlüğü iddiası olarak kabul edilerek şikayetin süreye tabi olduğu, borçlu şirkete icra emri 29.08.2020 tarihinde tebliğ edilmekle süresinde şikayet hakkı kullanılmadığından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına borca itirazın ve şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, anılan karara karşı borçlu vekilinin temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır…” hükmüne, İİK 68/b-2 maddesinde ise, “… sözleşmede gösterilen adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu maddeler, uygun ihtar tebliğ edildiğinde veya tebliğ edilmiş sayıldığında takip dayanağı ipotek akit tablosu limit ipoteği içerse de, ipotekli takibin ilamlı takip olarak yapılabileceğini, bir başka anlatımla ihtarın maddelerde yazılan koşullarda yapılmış olmasının takibin ilamlı yolla yapılmasının şartı olduğunu göstermektedir. Tebligatların yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle İİK 150/ı koşullarını taşımaması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı sonucunu doğuran şikayette dayanak belgenin ilam niteliği kazanmadığı iddia edilmekte olup bu hali ile şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. O halde, İcra Mahkemesince İİK’nın 16/2 maddesine göre süresiz olarak incelenmelidir. (HGK 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı karar).
Somut olayda, alacaklı banka tarafından, … 24. İcra Dairesinin 2020/6809 Esas sayılı dosyasında kredi alacağına ve limit ipoteğine dayalı olarak kredi borçluları ve ipotek verenler aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, kredi borçlusu …… Ltd.Şti. ile banka arasında muhtelif tarihlerde imzalanan kredi sözleşmelerinde, borçlu şirket adreslerinin, … Mah. …. Cad. No: … Konak/… ve …. Bulvarı … İş Hanı No. … …/… olarak yer aldığı, hesap kat ihtarnamelerinin ise … Mah. … Sok No: … Konak/… adresine tebliğ edildiği, adı geçen adresin 29 Temmuz 2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde borçlu şirketin şube adresi olarak yer aldığı görülmektedir.
Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK’nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmediği şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 15.03.2023 tarih ve 2022/1446 Esas – 2023/749 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.