Kaşe İmza, Islak İmza Olmadığından Geçersizdir

T.C. YARGITAY

Onikinci Hukuk Dairesi

Esas No : 2016/10606
Karar No : 2016/13343
Tarih : 05.05.2016

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR :

Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, keşideci-borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı senetteki imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, kambiyo vasfı bulunmadığına dair şikayette bulunarak takibin iptaline karar verilmesini istediği; mahkemece imzaya itirazın kabulüyle takibin durdurulmasına, şartları oluşmadığından tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Senet tanzim tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 Sayılı TTK’nun 688 maddesine göre ( Takip ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 776/1-g. maddesi ); takip konusu bononun kambiyo vasfını taşıması için; “…düzenleyen kimsenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. 6098 Sayılı TBK nun 15. maddesine göre ise, “imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur. İmzanın el yazısı dışında bir araçla atılması, ancak örf ve âdetçe kabul edilen durumlarda ve özellikle çok sayıda çıkarılan kıymetli evrakın imzalanmasında yeterli sayılır…”

Mahkemece takip konusu senetteki keşideci- borçlunun imza incelemesi hususunda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış, 18.12.2014 tarihli raporda; “İnceleme konusu senetteki imzaların ıslak imza olmayıp, kaşe ile oluşturulmuş imzalar olduğu ve sözkonusu imzalar üzerinde mürekkepli kalem ile gidilmiş olması sebebiyle aidiyeti hususunda bir değerlendirme yapılamadığı” belirtilmiş ve mahkemece bu rapor esas alınarak takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

Somut olayda; keşideci-borçlunun imzalarının kaşe imzalar olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, senette yer alan kaşe imzanın borçlunun elinden çıkmış ıslak imza olmaması nedeniyle, yukarda açıklanan imza unsurunu içermeyen takip konusu senet, kambiyo senedi vasfını haiz bono niteliğinde değildir. Bu durumda, mahkemece İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince istemin kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulüyle takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de, borçlunun bu hususa dair temyiz itirazı bulanmadığından ( ve karar alacaklı tarafından da temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince de ) bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Ne var ki, bu halde takibin iptalinin dayanağı olan İİK.nun 170/a. maddesinde tazminat öngörülmemiş olduğundan borçlu lehine tazminata hükmedilmesi mümkün bulunmayıp sonucu itibarı ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir.

SONUÇ :

Tarafların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), alınması gereken 29,20’şer TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın