Kardiyovasküler Hastalıklar Avrupa’da Her Gün 10.000 Kişiyi Öldürüyor

DSÖ’nün Avrupa Bölgesi raporu, ölümcül tuz tüketimi ve kontrolsüz yüksek tansiyon konusunda uyarı niteliğinde.

Avrupa Bölgesi’nde çoğu insan çok fazla tuz tüketiyor ve 30-79 yaşları arasındaki üç yetişkinden neredeyse ikisinde hipertansiyon var. Bu önemli, çünkü fazla tuz tüketimi kan basıncını yükseltir ve kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklara davetiye çıkarır. DSÖ’nün son Avrupa raporu, tuz tüketimini azaltmak ve insanların sağlığını korumak için hipertansiyonun saptanması ve kontrolü çağrısında bulunuyor.

Endişe verici istatistikler

Kardiyovasküler hastalıklar (KVH), Avrupa’da engelliliğin ve erken ölümlerin başlıca nedenlerinden. Yıllık tüm ölümlerin % 42,5’inden fazlası bu nedenle oluyor. Bu da, her gün 10.000 ölüm anlamına geliyor.

Bu rapora göre, bölgedeki erkeklerin KVH’den ölme olasılığı kadınlardan neredeyse 2,5 kat daha fazla. Coğrafi açıdan, KHV’den genç yaşta (30-69 yaş) ölme olasılığı, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da, Batı Avrupa’ya kıyasla yaklaşık beş kat daha yüksek.

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge, ”KVH’ler ve hipertansiyon büyük ölçüde önlenebilir ve kontrol edilebilir” diyor. Her yıl bu hastalıkların neden olduğu ölüm sayısı ise 4 milyon ve bu sarsıcı bir rakam. Kayıplar bilhassa Avrupa Bölgesi’nin doğu kesiminde ve erkeklerde görülüyor.

Kluge şöyle diyor: “Bu durum değiştirebileceğimiz bir şey. Neyin işe yaradığını biliyoruz, ancak zaman zaman kanıta dayalı yaklaşımları uygulamakta yetersiz kalıyoruz. Bu da, aslında önlenebilir olan ölümlerin artmasına neden oluyor. Tuz tüketimini %25 azaltmak için hedeflenen politikaların uygulanması, 2030 yılına kadar 900.000 hayat kurtarabilir.”

Aşırı tuz tüketimi

Avrupa Bölgesi’ndeki hemen hemen tüm ülkelerin (53’ün 52’si) günlük ortalama tuz tüketimi, DSÖ’nün günde önerilen maksimum 5 g (yaklaşık bir çay kaşığı) seviyesinin üzerinde.

Aşırı tuz tüketimi, hipertansiyon ve ardından kalp krizi, felç ve diğer KVH’den kaynaklanan ölümlerin ana nedeni. Sokak yemekleri ve işlenmiş gıdalar genellikle başı çekiyor.

İşlenmiş gıdalardaki tuz miktarının düzenlenmesi, insanların sağlığı üzerinde olumlu bir etki yapabilir.

Sessiz katil: Yüksek tansiyon

Yüksek tansiyon, Avrupa Bölgesi’nde gerçekleşen engellilik (%13) ve ölümlerde (dört kişiden biri) birincil etken. Genellikle hiçbir semptomu olmaz ve kontrol edilmezse kalp krizi ve felç gibi yıkıcı sonuçları olabilir. Dünyada yüksek tansiyonun en yaygın ve sık görüldüğü bölge, Avrupa Bölgesi’dir.

Alınması gereken önlemler

Rapora göre alınması gereken olan önlemler ile Avrupa Bölgesi’nde her gün binlerce hayat kurtarılabilir.

  • Tuz tüketimini azaltmak için zorunlu politikalar uygulamak önemli. DSÖ’nün önerdiği oranda tuz tüketmek ve bunu nüfus düzeyinde gerçekleştirmek gerekiyor. Gıda satış noktalarında ve kantinlerde servis edilen yiyeceklerin kontrol edilmesi, halkın bilinçlenmesi ve davranış değişikliğinin desteklenmesi için paket etiketlerinde zorunlu olarak tuz oranlarının yazılması öneriliyor.
  • Hipertansiyonun etkili bir şekilde tedavi edilmesi için, bu tanıyı alanların temel ilaçlara ve tıbbi cihazlara kolayca erişebilmesi gerekiyor.
  • Yönergeleri geliştirmek, yani klinik durumlarla ilgili sadeleştirilmiş, kullanıcı dostu kılavuzları hayata geçirmek de oldukça faydalı.
  • Hastayı bilgilendirmek çok önemli. Hasta, hipertansiyon, komplikasyonları ve tedavinin etkinliği hakkında doğru bilgilendirildiğinde, ilaçla tedaviye daha iyi yanıt veriyor.
  • Cinsiyete duyarlı politika uygulamak. Bu da, hipertansiyon tespiti ve kontrolündeki eşitsizliklerin giderilmesinde yardımcı olabilir.
  • Tedarik zincirini güçlendirmek. Acil durumlara karşı tedarik zincirinin güçlendirilmesi, tedavinin kesintiye uğramaması için önemlidir.

Kaynak: https://www.who.int/europe/news/item/15-05-2024-cardiovascular-diseases-kill-10-000-people-in-the-who-european-region-every-day–with-men-dying-more-frequently-than-women

Bu Yazıyı Paylaşın