Kanser hastalarının 3’te biri alternatif tedavilere, masajlara ve bitkisel ilaçlara başvuruyor.
Teksas Üniversitesi’nden araştırmacılara göre, hastaların ve hastalığı atlatan kişilerin yüzde 29’u alternatif ve tamamlayıcı tedavilere yöneldiğini doktorundan saklıyor.
Öte yandan, alternatif tedavilerin kanseri iyileştirdiğine dair kanıt bulunmuyor.
Uzmanlar, söz konusu tedavilerin bir kısmının hastanın yaşam kalitesini artırdığını, ancak bazı bitkisel ilaç ve gıdaların da medikal ilaçların etkinliğini azalttığını söyledi. Buna göre söz konusu ilaçlar, doktorun önerdikleriyle etkileşime girerek, kötü sonuçlara yol açabiliyor.
Yakın zamanda yapılan bir diğer çalışmaysa, alternatif tedavilere yönelen hastaların, doktorun önerdiği tedaviyi tamamen ya da kısmen reddetme olasılığının daha fazla olduğunu gösterdi. Bu da söz konusu kişilerin hastalık yüzünden ölme riskini 2’ye katlıyor.
Teksas Üniversitesi’nden araştırmacılar konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Kanser hastalarında tamamlayıcı ve alternatif ilaç kullanımının (özellikle alternatif ilaç kullanımının) geniş kapsamlı, ciddi ve olumsuz etkileri var. Bu yüzden söz konusu ilaçların yaygınlığını doğru şekilde değerlendirmek gerekiyor.”
İngiltere’de yapılan yeni bir çalışmaya göre, kanser hastalarının yüzde 34’ü besin takviyesi kullanıyor ve bunların doktorun belirlediği tedaviyle etkileşime geçme ihtimali bulunuyor.
Bazı alternatif yöntemlerin hastaya zarar verebileceğini belirten tamamlayıcı tıp uzmanı Profesör Edzard Ernst, “Birçok hastanın kendi onkoloji uzmanına konuya dair bilgi vermediğini biliyoruz” şeklinde konuştu.
JAMA Oncology adlı hakemli bilimsel yayında yer alan çalışmada, mevcut ve geçmiş dönemden 3 bin 118 hasta incelendi. Bu hastaların binden fazlası son 12 ay içinde tamamlayıcı ve alternatif ilaçları kullandığını söyledi.
Araştırmaya göre, hastaların yüzde 35,8’i çoğunlukla bitkisel ilaçları kullanırken, yüzde 25,4’üyse omurga ve eklem tedavisi için kiropraktik ya da osteopati desteği alıyor. Ayrıca hastaların yüzde 7,6’sı yoga yaparken, yüzde 14,1’i de masaj terapisi görüyor. Akupunktur, özel beslenme şekilleri ve homeopati’nin her birinden yararlananların oranıysa yüzde 3’ten az.
Bunun yanı sıra, hastaların doktorlara yoga yaptığını söylemek yerine bitkisel ilaç kullandığını açıklama olasılığının daha fazla olduğu tespit edildi. Takviye alanların 10’da biriyse bundan doktoruna hiç bahsetmiyor.
Öte yandan hastaların çoğu, doktorların konuyla ilgili hiçbir şey sormadığını söyledi. Buna göre, hastaların bir kısmı da konuyu doktorun bilmesi gerekmediğini düşünüyor.
Araştırmada yer alan birçok hasta, sağlık durumunu kontrol altında tutmak ya da semptomlarla mücadele etmek amacıyla alternatif tedavi arayışına girdiğini belirtti.
Alternatif tıbbın popülaritesini göz ardı etmenin iyi bir seçenek olmadığını söyleyen Ernst, sorumlu hekimlerin hastalarının ne kullandığını özellikle sorması gerektiğini ifade etti.
Ernst sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hekimler, alternatif tıbbın olumsuz etkilerine dair çok sayıda kanıt olduğu ve ciddi tehlikelere yol açabileceği konusunda hastalarını bilgilendirmeli.”