Bir dükkânın önünde oturuyoruz.
İçimizden biri “Hiç Ağustos ayı gibi değil, ne olacak böyle?” diyor.
“Ne olacak böyle?” sözüne çok yabancı bir toplum değiliz biz. “Ne olacak bu Fener’in hali?” diye başlayan sohbetlerimiz “Ne olacak bu memleketin hali?” diye devam eder malum.
Ama “Hiç Ağustos ayı gibi değil” cümlesine çok da aşina değiliz. Ama bu yıl böyle işler. Tatsız tuzsuz.
Ne Haziran, ne Temmuz, ne Ağustos hiç alıştığımız gibi değil. İnanılmaz bir işsizlik, akıl almaz bir sessizlik.
Türkiye’nin genelini falan boş verdik.
İnebolu, yakın tarihinin en boş günlerini yaşarken, belki de yıllarca unutamayacağı bir sonbaharın ve bir kışın kıyısında Kurban Bayramı’nı yaşamaya hazırlanıyor.
Küçüklerimizin gözlerinden, büyüklerimizin ellerinden öpüyoruz.
Kurban Bayramınız mübarek olsun.