İşveren Sıfatı Bulunmayan Şirket Temsilcisi Hakkındaki Davanın Reddi Gerekir

T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi

Esas No : 2017/5451
Karar No : 2017/10987
Tarih : 20.06.2017
KAVRAM:
  • İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI
  • HUSUMETİN YÖNELTİLECEĞİ KİŞİ
  • KAYIT ÜZERİNDE BAŞKA KİŞİ ÜZERİNDE GÖRÜLMENİN VEYA ÜCRETİN ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİ TARAFINDAN ÖDENMESİNİN ÖNEMİ OLMADIĞI
  • İŞVEREN SIFATI BULUNMAYAN ŞİRKET TEMSİLCİSİ HAKKINDAKİ DAVANIN REDDİ GEREĞİ

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalı işyerinde görevinin gece bekçiliği olduğunu ama yemleme dahil bütün işlerde çalıştığını; müvekkilinin hiçbir sebep yokken tazminat ödenmeksizin işten çıkarıldığını, davalılardan …’in işveren vekili olduğunu ve tazminatlarını ödemediğini, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacı tarafın 20.12.1983 tarihinde işe girdiğini bildirmiş olduğunu, ancak o tarihte müvekkili şirketin hukuken ve fiilen mevcut olmadığını ayrıca … Tavuk Damızlık ve Yem San. Tic. A.Ş.’nin hisselerinin 2000 yılında el değiştirdiğini, davalı olarak gösterilen … ve diğer ortakların hisseleri 2000 yılında devraldıklarını, işyerinin tavuk çiftliği olduğunu ve kendisinin işi terk edip gittiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hak etmediğini, diğer işçilik alacakları ile ilgili taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile bayram ve genel tatil ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirket vekilinin şirket adına yaptığı tüm temyiz itirazlarının reddine,

2- Davalı …’in davacının işvereni olup olmadığı, dolayısıyla davacının davalıya husumet yöneltmesinin doğru olup olmadığı noktasındadır.

Bir hakkın sahibinin (davacının) veya o hakka uymakla yükümlü olan borçlunun (davalının); bir başka deyişle o davada davacı ve davalı sıfatının kime ait olacağı tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. İş Yargılamasında kimin işçi ve kimin işveren olduğu, İş Kanunu’nun kapsamında bulunup bulunmadığı, maddi hukuk sorunu olup, husumet çerçevesine “sıfat”a ilişkin bu sorunun hakim tarafından kendiliğinden “re’sen” nazara alınması gerekir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/1 maddesi uyarınca “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir”. İşverenin gerçek veya tüzel kişi olması mümkündür. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde “İşyerinde işveren adına hareket eden ve işin ve işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı muamele ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. İşveren adına hareket eden ve bu anlamda emrindeki işçinin iş sözleşmesini fesheden işveren vekilinin, bu işlemine karşı işveren taraf gösterilerek dava açılması gerekir.

İşçinin iş görme edimini kime karşı yerine getirdiği, kimin emir ve talimatları ile hareket ettiği, işçinin çalışma koşullarını kimin belirlediği sorulduğunda cevap bulunan kişi, işverendir. Bu nedenle kayıt üzerinde başka kişi üzerinde görülmenin veya ücretin 3. bir kişi tarafından ödenmesinin önemi yoktur. Önemli olan iş görme ediminin kime karşı yerine getirildiğidir.

Davacının … hakkında açtığı dava kabul edilmiş ise de adı geçen gerek devreden gerekse devredilen şirketin temsilcisi olup, işveren sıfatı bulunmadığından hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın