İnsan Medeniyetinin Devamı İçin Önemli 9 Sınırdan 6’sı Aşıldı

Çevreye zarar veren birçok faaliyetin neticesinde, dünyanın insanların yaşamasına olanak tanıma kabiliyeti sona erme tehlikesiyle karı karşıya.

“Gezegen sınırları” nedir? Neden önemli?

Kaygı verici bir araştırmaya göre, insanların yaşaması için uygun koşulları sağlamaya devam ederken dünyanın alabileceği hasarın üst sınırını belirleyen 9 “gezegen sınırından” 6’sı, aşılmış durumda. Yani, tehlike son derecede ciddi…

İlk kez 2009 yılında ortaya konan gezegensel sınırlar kavramı, çevresel koşulların Holosen’i tanımlayan sınırlar içinde kalması için devam etmesi gereken dokuz hayati dünya sistemi kısıtlamasını tanımlar. Sıcaklık ve yağış dalgalanmalarının asgari düzeyde olduğu, yaklaşık 12.000 yıl önce başlayan bu jeolojik dönem, tüm büyük insan uygarlıklarının ortaya çıkmasına olanak tanıyan koşulları sağlamıştır.

Ancak, Sanayi Devrimi’nden bu yana karbon emisyonlarındaki artış küresel iklimi değiştirerek bizi Holosen’in dışına çıkardı ve Antroposen olarak adlandırılan yeni koşullarla karşı karşıya bıraktı. 2015 yılında yapılan bir analiz, dokuz gezegen sınırından altısının çoktan aşıldığını ortaya koymuştu ve yeni çalışma, son sekiz yılda yanlış yönde ilerlemeye devam ettiğimizi gösteriyor.

Araştırmacılar, “Yeni çalışma dokuz sınırdan altısının aşıldığını ortaya koyuyor. Bu da Dünya’nın artık insanlık için güvenli koşulların oldukça dışında olduğunu gösteriyor. Daha önce [2015’te] aşılmış olarak tanımlanan tüm sınırlarda, aşma seviyesi daha da arttı” ifadelerini kullandı.

Yeni araştırmanın esas farkı, limit aşımını somutlaştırması

Önceki analizden farklı olarak, bu son çalışma dokuz sınırın her biri için sayısal değerler ortaya koyarak, bu sınırların ne kadar ötesine geçtiğimizi somut hale getiriyor.

Örneğin, iklim değişikliği sınırı ele alınırken, çalışmanın yazarları atmosferik karbondioksit konsantrasyonu için güvenli sınırın milyonda 350 parça (ppm) olduğunu ifade etti. Analizleri, bu seviyenin 1988 yılında aşıldığını ortaya koyuyor.

Simülasyonlara göre 35 yıl önceki emisyonlar, önümüzdeki 800 yıl boyunca küresel sıcaklıkların 0,6°C’den daha fazla artmayacağı kadar düşüktü. Ancak ne yazık ki, karbondioksit konsantrasyonları o zamandan bu yana 417 ppm’ye ulaştı ve böylece küresel ısınmada çok daha keskin bir artışa neden oldu.

Aşılan diğer gezegensel sınırlar arasında arazi sistemi değişikliği, tatlı su kullanımı, biyojeokimyasal akışlar (tarımsal ve endüstriyel akış sonucu doğal ekosistemlere eklenen nitrat ve fosfat seviyesi) ile plastik ve kalıcı kimyasallar gibi yapay kirleticileri içeren “yeni unsurlar” yer alıyor.

Henüz aşılmayan 3 sınırdan yalnızca 1’inde işler yolunda gidiyor

Henüz aşılmamış olan üç gezegensel sınırdan sadece ozon tabakasının incelmesi şu anda iyimser bir tablo çiziyor. Burada da büyük ölçüde 1987 Montreal Protokolü sonucunda kloroflorokarbon (CFC) kullanımının azaltılmasının etkili olduğu düşünülüyor.

Geriye kalan iki kategori (okyanus asitlenmesi ve atmosferik aerosol yüklenmesi) hala “güvenli çalışma alanı” sınırları içinde olsa da hızla sınıra doğru ilerliyor.

Araştırmadan elde edilen sonuçlar Science Advances dergisinde yayınlandı.

KAYNAK:gıdahattı
FOTOĞRAF:evrensel
Bu Yazıyı Paylaşın