Muğla’nın Fethiye ile Seydikemer ilçelerinde 70 dönümlük seralarda hindistan cevizi kabuklarında üretilen salkım domateslerin yüzde 90’ı ihraç ediliyor.
Fethiye ile Seydikemer’deki 70 dönümlük iki parçadan oluşan serada, topraksız tarım yöntemiyle, askılardaki Hindistan cevizi kabuklarında üretilen salkım domatesler, Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere 10 ülkeye ihraç ediliyor.
Askılardaki hindistan cevizi kabuklarına dikilen domatesler büyük talep görüyor. Hasat edilen ürünlerin yüzde 10’u iç piyasaya, yüzde 90’lık bölümü ise Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere Suudi Arabistan Katar, İngiltere, Çek Cumhuriyeti Romanya, Polonya, Gürcistan gibi ülkelere ihraç ediliyor.
Üretici firmanın genel müdürü Gökhan Çakal, 2009’da kurdukları sistem ile dönüm başına yıllık ortalama 30-35 ton domates hasat ettiklerini söyledi.
Toprakta yetiştirilen domatesin yaklaşık yüzde 50’sinin ihraç ürünü olma özelliğine sahip olabildiğini belirten Çakal, “Bu yöntemle toprakta alınan verimden çok daha yüksek verim elde ediyoruz. Topraksız tarım yöntemiyle elde edilen domatesin yüzde 90’ı ihraç ediliyor.” dedi.
Seralarının daha kontrol edilebilir olduğunu ifade eden Çakal, üretimlerini Avrupa ülkelerinin istediği doğrultuda gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Seralardan sorumlu Ziraat Mühendisi Musa Yanar ise 25 Ağustos günü dikimi yapılan domateslerden bir sonraki sezon olan temmuz ayına kadar hasat yapıldığını anlattı.
Kış aylarında seralardaki sıcaklığın 5-6 derecelere kadar düştüğüne dikkati çeken Yanar, kendi seralarında ise sıcaklığı 12-13 derecenin altına düşürmediklerini dile getirdi. Yanar, şunları söyledi:
“İlaç kullanımı yok denecek kadar az. Bitkilerde döllemeyi arılarla yapıyoruz. Seralardaki zararlı böcekler için de ilaç yerine tuzaklar kullanılıyor. Televizyonlarda yer alan ‘Zehir yiyoruz, zehir içiyoruz’ söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Kendimiz ne yiyorsak herkese de aynı şekilde üretim yapıyoruz. Kullanılan ilaçlarımız da ruhsatlı ilaçtır. Ruhsatsız ilaç kesinlikle kullanmayız.”
“İnsanlar domatessiz kalmıyor”
Serada yaklaşık 8 ay üretim yapıldığını, bir bitkinin dikimden sonra yaklaşık 12 metre uzunluğa ulaştığını vurgulayan Yanar, şöyle konuştu:
“Yaprağı alınan bitkiler aşağı salınıyor ve üretim devam ediyor. Yukarıdan da bitkiye uygulanması gereken işlemler devam diyor. Toprağa dikilen domateslerin çoğunun hasadı şubat ayında biter. Arada bir iki aylık boşluk olur ve bir dikim daha yapılır. Bizim o boşluğumuz yok. Bu uygulamayla insanlar domatessiz kalmıyor. İkinci fide maliyeti yok. Topraklar kimyevi gübre kullanıldığı için zamanla tuzlanıyor. Bu nedenle dönem dönem organik madde kullanmak gerekir.”
Yanar, yatırım maliyeti yüksek olan uygulamadan yüksek verim sağladıklarını kaydederek, topraksız tarım uygulamasını imkanı olanların yapmasını da tavsiye etti.
Kaynak: Posta Gazetesi