Dünyanın en gelişmiş yedi ekonomisi, küresel olarak kararlaştırılan iklim değişikliği hedeflerini tutturmak için bu yılın sonuna kadar karbon yayan kömür projelerinin uluslararası finansmanını durdurma ve tüm fosil yakıtlara verilen benzer destekleri aşamalı olarak kaldırma konusunda anlaştı.
Fosil yakıt finansmanının durdurulması, dünyanın küresel sıcaklıklardaki artışı sanayi devrimi öncesi zamanların 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamak için yapabileceği önemli bir adım olarak görülüyor. Bilimadamları böylelikle iklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerinden kaçınılacağını söylüyor.
Japonya’yı kömür projelerinin uluslararası finansmanını bu kadar kısa bir süre içinde sona erdirmek için ikna etmiş olmak, hala kömürü destekleyen Çin gibi ülkelerin giderek daha fazla izole olduğu ve kömürden vazgeçmek için daha fazla baskıyla karşılaşabileceği anlamına geliyor.
Reuters haber ajansının paylaştığı bildiriye göre, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya’dan oluşan grup ve Avrupa Birliği, “karbon yayan kömüre yapılan uluslararası yatırımların artık durması gerektiğini” bildirdi.
Bildiride, “Resmi Kalkınma Yardımı, ihracat finansmanı, yatırım ile mali ve ticari ilerleme desteği de dahil olmak üzere 2021 yılı sonuna kadar uluslararası termal kömür enerji üretimine yönelik yeni doğrudan hükümet desteğine mutlak bir son verme yolunda somut adımlar atma taahhüdünde bulunuyoruz” denildi.
Kömür, ortaya çıkan emisyonları yakalama ve depolama sistemi kullanılmadan enerji veya ısı için yakıldığında, düşük verimli kabul ediliyor.
BM İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP26) başkanı Alok Sharma, dünyanın fosil yakıta olan güveninin sona ermesine yardımcı olmak için uluslararası kömür finansmanının durdurulmasını “kişisel bir öncelik” haline getirerek, Kasım ayındaki BM zirvesinin “kömürü tarihe gömen” bir zirve olması çağrısında bulundu. Sharma, Çin’i de yakın vadeli politikalarını belirlemeye çağırdı.
G7 ülkeleri ayrıca, “sıfır emisyonlu araçların dağıtımını hızlandırmak için diğer küresel ortaklarla birlikte çalışmayı”, 2030’larda enerji sektörünü “ezici bir çoğunlukla” karbonsuzlaştırmayı ve uluslararası fosil yakıt finansmanından uzaklaşmayı kabul etti. Ancak bu hedefler için belirli bir tarih verilmedi.
Ülkeler, 2015 Paris Anlaşması’na bağlılıklarını yineledi. Anlaşma, sıcaklıklardaki artışı sanayi devrimi öncesinin 1,5 santigrat derece üstüne mümkün olduğunca yaklaştırma ve gelişmiş ülke iklim finansmanı hedefini 2020’den 2025’e kadar yılda 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
ABD’nin iklim özel temsilcisi John Kerry, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden oluşan gruptaki ülkeleri tedbirlere uymaya çağırdı.
Ancak bazı çevreci gruplar adımları memnuniyetle karşılamakla birlikte, G7’nin daha katı bir takvim belirlemesi gerektiğini savunuyor. Çevre örgütü Greenpeace’ten Rebecca Newsom, “Bu vaatlerin çoğu, spesifik olmaları ve zamanlanmış bir eylem belirlemeleri gerektiğinde belirsizliğini koruyor” dedi.
Uluslararası Enerji Kurumu (IEA) hafta başında yayınladığı bir raporda, dünyada yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşılmak isteniyorsa, yatırımcıların yeni petrol, gaz ve kömür tedarik projelerini finanse etmemeleri gerektiğini söyleyerek şimdiye kadarki en sert uyarısını yaptı.
Raporda sıfıra ulaşma taahhüdünde bulunan ülkelerin sayısının arttığını, ancak taahhütler tam olarak yerine gelse bile, 2050 yılında dünya çapında 22 milyar ton karbondioksit olacağını ve bunun 2100 yılına kadar 2,1 santigrat derece civarında sıcaklık artışına yol açacağı belirtildi.