Güzel ülkemiz “Benden sonra kıyamet” anlayışıyla elindeki son kuruşu ve kredi kartını limitine kadar harcayarak yazın keyfini çıkartıyor. Öte yanda da tarihi bir Omicron dalgası ortasındayız, gariban sessizce defnediliyor. Türk tıp camiasının önde gelen üyeleri ile yakın temas içinde olduğum için (temas o kadar yakın ki, beşi silah ruhsatı aldı, üçü de korumayla dolaşıyor), Omicron’un sadece özTürk kanından gelenlerde yarattığı yan etkiyi öğrendim: Sorgulama duyusunu baskılıyor, hastada “He ya..olur vallahim” duygusu hakim oluyor. Bu yan etkinin en vahim tezahürü bir takım kanaat önderlerinin Putin’in TL ve RTE’yi ipten almak için bol dolar göndereceği yorumları. Bu öngörü o denli eblehçe ki, eğer konu kıtlığı yaşamazsam, üstünde makale yazmayacağım.
Velakin iş bu aşağıda yazdığım makaleyi dikkatle okursanız, Putin valdesinin çeyizini de yollasa ekonominin mokoko kaderinden kurtulamayacağını çakarsınız, ya da çakmazsınız, o zaman gidin PCR testi yaptırın.
Yılın ilk altı ayında %20 tokat yiyen S&P500 Temmuz’da devasa bir ralli sergilerken, aynı dönemde tüm dünya için baz borçlanma faizi rolü oynayan ABD 10 yıl vadeli DİBS’in getirisi 70 baz puan filan düştü. Nedeni? Çok basit, vadeli işlemler piyasaları Fed’in 2023’ün ikinci yarısında bir kez daha faizleri indireceğini fiyatlıyor. Neden fiyatlıyor? Çünkü, “the addicted are worse than the rabid”… Yani alışmış kudurmuştan beterdir. İki temel mantık hatası yapılıyor:
BİR, gelecek Filips Eğrisine göre okunuyor. Yani, ABD resesyona girerse, enflasyon da düşer anlayışı hakim.
İKİ, 2000 yılından bu yana en ufak bir piyasa mızıklanmasında derhal para basan Fed yine aynı şeyi yapacak beklentisi yaygın.
Ahh, ahh, çok aradım Wall Street’in dev fon ağalarını, “Yanlış yapıyorsunuz, sonbaharda poponuzda şemsiye açılacak..” diye yakardım, ama bana güldüler. Neyse, bari size anlatayım derdimi.
İlkin, bu enflasyon talep ağırlıklı değil. Tedarik zincirlerinde kırılma, gıda-enerji şokları gibi arz-yönlü unsurlarla coşuyor. En son 1970’lerde gördüğümüz bu tür enflasyonlar resesyon ortamında dahi kolay yatışmaz.
Diyeceksiniz ki, “FAO’ya göre, gıda fiyatları bu yılın tüm kazancını geri verdi, Brent de $93/varile geriledi. Manşet birkaç ay içinde durulur”. Durulur, sonra yine çıkar. Çünkü, gıdada temel sorun iklim değişikliği ve Ukrayna’nın kış hasatının savaş nedeniyle yetersiz kalması. Enerjide ise kimse arz darlığını ciddiye almıyor. IMF’ye göre, dünya ekonomisi 2023’te %2.5 civarında büyür, yani, enerji talebi de az-çok bu orana paralel artar. Velakin, OPEC’te atıl kapasite mafiş. Yeşil ekonomiye dönen enerji devleri de yeni yatak yatırımlarını 5 senede %50 azalttı. Yavaş büyüyen talebe yetişecek arz dahi kıt. Zaten, kışın Putin Ukrayna Savaşı’nda taraf olmaktan caysın diye Avrupa’ya doğal gazı kesecek, fiyat iki misline çıkacak. Basit bir ekonomi kuramını naçizane hatırlatayım. Doğal gaz, petrol ve kömür kısmi olarak ikame ürünlerdir. Yani, birinin fiyatı arttığında ötekine talep artar. Özetle enerji fiyatlarında kalıcı bir gerileme beklemek pek akılcı değil.
Ama, büyük cehaleti en son bıraktım: ABD’de enflasyon en az 1.5 yıl geçmişe nazaran “çok yüksek kalacak”. Böyle ortamlarda beklentilerin nasıl bozulduğunu Türkiye’den bilmeleri gerekir dev fon ağalarının. Ne demek istiyorum? Şu anda TL %20 değer kazanıp, global enerji fiyatları %20 düşse, enflasyon canavarının umurunda olmaz, çünkü artık ekonominin aktörleri enflasyonun sürekli yükseleceğine kanaat getirdiler. Yarına ait tüm fiyat ve ücret planlamaları yükselecek enflasyona uyarlandı. ABD de aynı noktada.
Devam edeyim, Fed ve AMB resesyondan tırsmaz. Çünkü, çok klasik bir hastalıktır, tedavisi de basittir. Fed ve AMB resesyonla birlikte gelen mali krizlerden tırsar. Ama, piyasalarda mali kriz işareti yok. Aksine, dedim ya riskli varlıklar yine ralli yapıyor. Çin’de konut krizi, Gelişmekte Olan Ülkelerin (GOÜ) kırılgan olanlarında da ödemeler dengesi darboğazları var, ama bunların global düzleme yayılıp ABD’ye sirayet etmesi benim hastalıklı dimam için dahi çok fantazi bir senaryo olur. Öte tarafta, Fed enflasyon beklentileri katılaşırsa, hedefe indirmek için ekonomiyi çok ağır bir durgunluğa sokmak zorunda kalacağını çok iyi biliyor. Kurumsal hafıza Carter enflasyonu ve ardından başkan Volcker’in onu düşürmek için elinde balyozla ekonomiyi un-ufak ettiğini çok iyi hatırlıyor.
Sadede gelirsek, Fed 2023 yılı boyunca faiz artıracak. Durun, daha bitmedi…2024 ve 2025 yılında da faiz indirimi yok.
Her sene TCMB swapları ve ticari krediler hariç $50 milyar borcu yenilemek zorunda olan güzel Türkiyem en az 2 yıl boyunca gittikçe yükselen finansman maliyetlerinin altında ezilecek.
Fazla derine girip Omicron bulaşmış amigdalaları aşırı yüklememek için kısaca ekleyeyim: Dolar Endeksi’nde düzeltme olabilir, ama trend yükseliş sürecek. Sebebi de çok basit. Fed’in bilanço daraltması küresel dolar arzının daralması anlamını taşır. GOÜ mötüne kadar dolar borçlu, MB rezervlerinin %60’ı dolar, dünya ticaretinin de %65’i. Bilanço daraltma ısınan motorda suyun azalması vaziyetleri. Arıza yapacak dünya finansal sistemi, herkes dolara sığınacak.
Üfff…çağın ötesinde olmak ne zor? Öylesine yalnızım ki.. Dün akşam Jay’i (Powell) arayıp Facetime’da dertleştim. Elinde viski kadehi, gözleri yaşlıydı. “Ne yapayım koçum?” diyordu. “Bu Bernanke ve Yellen #+½{‘larının başıma ördüğü çorabı çıkartamıyorum. Kimseyi Fed’in artık onları kurtarmayacağına ikna edemiyorum”. “Boşver” kanka dedim, “Paraya tapan, paranın cehenneminde yanar. Sen ver bir 100 puan, yetmezse, bir 100 daha, sonra bir 100 daha, anyayı konyayı anlasınlar.”
Kaynak: paraanaliz.com-Atilla Yeşilada
https://www.paraanaliz.com/2022/dunya-ekonomisi/fedi-bir-tek-fos-anliyor-bu-dunyada-g-35198/