YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2023/6814 |
Karar | : 2023/5538 |
Tarih | : 13.04.2023 |
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018 yılının Mart ayında işe başladığını ve 2020 yılının Eylül ayında haksız olarak işten çıkartıldığını, davalılarla yürütülen arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışmaların karşılığı olan fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, fazla çalışma iddiasının işverence tanzim edilen puantaj kayıtları ve tanık beyanlarıyla ispatlanacağını ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL fazla çalışma ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı A. İnşaat Hafriyat Nakliyat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve yetki itirazlarının bulunduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili … … Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca davanın esas yönünden de reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı M. Enerji Üretim AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile A. İnşaat Hafriyat Nakliyat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmede de açıkça kararlaştırıldığı üzere davacının aylık ücretinin ödenmesi, sigortasının yapılarak primlerinin ödenmesi, yıllık izinlerinin kullandırılması vb. tüm işçilik hak ve alacaklarından diğer davalının sorumlu olduğunu savunarak davanın esastan reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalışma süresinin 13.03.2018-09.09.2020 tarihleri arasında 2 yıl, 5 ay, 28 … ve günlük brüt ücretinin 91,67 TL olduğu, mevcut delil durumu, taraflar arasında yapılan sözleşme ve taraf tanıklarının beyanları dikkate alındığında taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının haftada 24 saat fazla çalışma yaptığına yönelik iddiasını tanık anlatımı ile ispatladığı, fazla çalışma ödemesi yapılan aylar dışlanarak hesaplanan fazla çalışma ücretinden %30 oranında indirim yapılarak belirlenen fazla çalışma ücretinin hüküm altına alındığı, davalı tarafın zamanaşımı def’i de göz önünde bulundurularak hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde 10.000,00 TL fazla çalışma ücretinin, ödenmesi gereken tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla tahsilinin istendiği, daha sonra 27.12.2022 tarihli ıslah dilekçesinde talebin toplam 24.693,00 TL olarak ıslah edildiği ve bu miktarın da mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ancak Mahkemece brüt 17.285,10 TL fazla çalışma ücreti alacağının 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden kalanının ise ıslah tarihinden itibaren yasal (kanuni) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 34 üncü maddesinin birinci fıkrasında gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacağı düzenlenmesine rağmen Mahkemece aksi yönde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kanun yararına temyiz istemine konu Mahkeme kararında hüküm altına alınan fazla çalışma ücretine uygulanması gereken faiz oranına ilişkindir.
İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Kanun yararına temyiz” kenar başlıklı 363 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.”
Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi şu şekildedir:
“Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi … içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, … görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak … görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2021 tarihli ve 2017/(7)9-1812 Esas, 2021/185 Karar sayılı kararında ücret ve ücret niteliğindeki alacaklara uygulanması gereken faiz türüne ilişkin genel ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:
“…
4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun/ … Kanunu) “Ücretin gününde ödenmemesi” başlıklı 34. maddesinin birinci fıkrasında yer … “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi … içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, … görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak … görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile işçilere gününde ödenmeyen ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu faiz oranı ücret niteliği taşıyan her türlü alacak hakkında söz konusudur (Süzek S.: … Hukuku, 2018, s:381).
Banka faizi, bankalar tarafından mevduata ve kredilere uygulanan faizdir.
Mevduat, … veya tüzel kişinin sahip olduğu hazır satın alma gücünün kullanılmayarak vadeli veya vadesiz olarak bankaya bırakılmasıdır. Vadeli mevduat da belirli bir süre sonunda geri çekilmek şartıyla açılmış, bir günden daha … vadeli mevduat hesaplarıdır (Karmış, E.: Uygulamalı Faiz ve Alacak Hesapları Hukuku, Cilt I, 2007, s: 419).
Bankaların belli bir zaman sonunda veya belirli olmayan zamanlarda çekilmek üzere bankaya yatırılan paralara uyguladığı faiz oranına mevduat faizi denir.
Ayrıca mevduata uygulanan en yüksek faizin belirlenmesinde kamu bankası, … banka ayrımı yapılmaz. Bunun gibi, faizin hesaplanmasında bir yıllık mevduata uygulanan faiz göz önünde tutulur (Süzek S., s:381).
…
Diğer taraftan, yukarıda ayrıntılı olarak aktarıldığı üzere davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu alacaklara mevduat faizi yürütülmesini talep ederken ıslah dilekçesi ile de ıslah edilen alacak miktarlarına yasal faiz uygulanmasını açıkça ifade ederek talepte bulunmuştur.
Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacakları ücret niteliği taşıdığından bu alacaklara mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanması; … Kanunu’nun 34. maddesinin birinci fıkrası gereği, diğer bir anlatımla yasa gereğidir.
Yasal (kanuni) faiz ve oranı ise 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
Öyle ise ıslah dilekçesinde talep edilen “yasal faiz” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği irdelenmelidir.
Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, bir kısım Kanunlarda faize ilişkin … düzenlemeler ile farklı farklı faiz türlerinin uygulanması gerektiği hüküm altına almıştır.
Bu durum gösteriyor ki faiz türlerine dair kavramların yerinde kullanılması, geniş yorumlanmaması daha isabetli olacaktır.
O hâlde ıslah dilekçesinde talep edilen “yasal faiz” ifadesinin 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen yasal faiz olduğu kabul edilmelidir. Zira bu ifadenin “yasadan kaynaklı faiz” olarak geniş yorumlanması, diğer faiz türlerinin yorumlanması yolunu da açarak kavram kargaşasına neden olacağı göz ardı edilmemelidir.
Bununla birlikte, davacı vekili dava dilekçesinde talep edilen alacaklara ilişkin mevduat faiz talep etmişken, ıslah dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunarak ıslah edilen alacaklar bakımından faiz türüne ilişkin talebini değiştirme iradesini ortaya koymuştur.
Bu itibarla, res’en dikkate alınması gereken taleple bağlılık ilkesi uyarınca, ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden yasal faiz uygulanmalıdır. Ancak 4857 sayılı … Kanunu’nun 34. maddesi gereğince ödenmeyen ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faiz oranın uygulanacağı hüküm altına alındığından hükmolunan yasal faiz oranı en yüksek mevduat faiz oranını da aşmamalıdır.
Bu nedenle, fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücretine dair ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerekir.
…”
Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta davacı ödenmeyen fazla çalışma ücretinin en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep etmiş; Mahkemece alacağın gerek dava dilekçesinde talep edilen kısmı, gerekse ıslah dilekçesinde istenen bölümü için kanuni faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesine göre gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi bağlamında ücret niteliğinde olup gününde ödenmeyen fazla çalışma ücretine mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır.
Diğer taraftan kanuni faiz ve oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un (3095 sayılı Kanun) 1 … maddesinde düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinde ifade edilen en yüksek mevduat faizinin de Kanun’da öngörülen bir faiz türü olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kanuni faiz ile kanundan kaynaklı faiz, aynı faiz oranını ifade etmez (HGK, 2017/(7)9-1812 E., 2021/185 K.). Bu sebeple Mahkemece alacağın kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi hâlinde hükümden anlaşılması gereken faiz oranı, 3095 sayılı Kanun’un 1 … maddesinde öngörülen faiz oranıdır.
Açıklanan nedenlerle hüküm altına alınan fazla çalışma ücretine 4857 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi uyarınca en yüksek mevduat faizi uygulanması gerektiği açıktır. Mahkemece, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki açık talebine rağmen, Kanun’un açık hükmüne aykırı şekilde kanuni faize hükmedilmesi, kararın kanun yararına bozulmasını gerektirmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.