Faizi Ne Kadar Sallarsan Salla, Ekonomiye Düşmez Tek Damla

FÖŞ Türkiye bütün kuramların-buna yerçekimi dahil (Bakınız Hezarfen Çelebi) sınandığı muhteşem, uçsuz bucaksız ve eşsiz bir laboratuardır. Mesela, tüm toplum aynı anda aynı sanrıyı görebilir mi (Toplu psikoz)? Bu soruyu klinik olarak sadece Türkiye’de cevaplayabilirsiniz, çünkü, EVET, 80 milyon vatandaş ABD-İsrail-İngiltere Kraliyeti’nin ortaklaşa bizim kuru manipüle ettiğine inanmıştır. Daha basit örnekleri de var. Mesela yeni model bir aracın fiili süratı, motor takati ve kazaya dayanıklılığı hem de maket değil, gerçek kişiler kullanılarak sadece Türkiye’de ölçülebilir.

Ama kuramları sınamak ve H0 hipotezlerini reddetmekte ustalaştığımız alan ekonomidir. Hadi ekonomi kuramını bir kenara bırakalım, çoğunlukla yanlış sonuçlar verir, ama yüzyıllardır yüzden fazla ülkede denenmiş, başarılı olmuş veya ülkeleri felakete sürüklemiş kuralları hiçe sayarak yaratılan “Ben yaptım oldu, sen kim oluyorsun da eleştiriyorsun, haddini bil!” ekolu yalnız Türkiye’de vardır.  Binlerce defa University of Şikago’ya, Harvard Business School’a yazdım, yahu şu ülkeyi incelemeye alın, valla 100 nesil öğrenci eğitecek kadar “vaka analizi” çıkar.

İnandığımız daha doğrusu inanırmış gibi yaptığımız, ama inanmasak da emir büyük yerden geliyor diye harfiyen uyguladığımız bir Made in Turkey ekonomi kuramı ise “yüksek faizin enflasyona neden olmasıdır”.  Hiç bir Odin’in kulu şu tarihe kadar nedenselliği şema olarak dahi ispatlayamamıştır, ama olsun. Sen Cumhurbaşkanı’ndan daha iyi mi bilican, lan, it?  Al ananı da git.

Bu yüzden de 25 Temmuz günü Murat Uysal istemese de en az 300 baz puan faiz indirimiyle göreve siftah edecektir. Bu arada kendisine hem başarı hem de metanet dilerim. Hiç bir insanoğlu veya kızına bu zulüm yapılmaz. Faiz indirse, “hah işte, AKP’nin adamı!” diyecekler. İndirmese Çetinkaya’nın yanına yollayacaklar. Bu arada Sayın Çetinkaya’ya şerefli bir bürokrat nasıl kanunsuz emirle başeder ve edemediği noktada şapkasını alır gider, bize hatırlattığı için minnet borçluyum. Kariyeri esnasında çok dalga geçtim, eleştirdim, hepsini geri alıp özür diliyorum. Yiğit savaşta belli olurmuş. Açık söyleyeyim, benim gösteremeyeceğim cesareti göstermiştir.

Şimdi gelelim şu faiz indirimlerine, bence Murat Uysal 1000 puanla başlasın. Valla eleştirmeyeceğim, Yggderasil Ağacı üstüne yemin ederim. Çünkü 100 ya da 1000 puan zerre kadar farketmez. Ne ekonomiyi etkiler, ne de piyasaları.

Anlatayım. Daha doğrusu hatırlatayım. Çünkü hafızalar maşallah ağa dörtnala kulaç atan palamut sürüsü be mübarek. Geçen Ağustos biz Papaz Brunson’ı bırakmayız demedik mi? ABD’de “bırakmazsan, bıraktırırlar, Kuzum” deyip karşılık vermedi mi? Dolar/TL 7.23’e çıkmadı mı? Faizleri artırmadık mı? Bugün biz “S-400’leri fişe takacağız, sülalesi gelse mani olamaz!” diyoruz. ABD Kongresi’de “Tak da ben de sana takayım, bakalım hanginiz daha yükseğe fırlayacaksınız” diye cevap veriyor. Mruat Abi, sen ister 1000 puan kes, ister 1000 artır. O S-400’ler fişe takılınca, döviz piyasasında elektrik kontağı, sigorta atacak.

Tamam, biz de ekonomistler gibi yapalım ve ”modelimizde S-400’ler yokmuş farzedelim”. O zaman da Fed var. Fed 31 Temmuz’da bir kez faiz indirip paydos ederse, ne faiz indirirsen indir elinde patlar, çünkü Gelişen Piyasalar’dan (GOP’tan) para kaçar. Fed “Durun, daha yeni başladım, öyle bir indireceğim ki, hepsini göreceksiniz” derse, istersen hiç indirme, yine buraya para yağar.

Bir de bütçe politikası var tabii ki. İlk 6 ayda açık 50 milyar TL, TCMB’den tırtıklanan yedek akçe de bir-iki ay yeter. Sonra harcamalar kısılacak, tasarruflar, yani zamlar başlayacak. “Sıkı” bütçe politikası ekonomik aktiviteyi yavaşlatır. “Gevşek para politikası” da hızlandırır. İkisi birbirine toslarsa, çarpışan bilardo topları misali. Her biri başka yöne gider, ama net etki bir bok olmaz. Top deliğe girmez.

Murat Abi, faizi feriştah yükseltsen de enflasyon düşmez. Önce, enflasyon bir beklenti meselesi. Halk ne TUİK’in enflasyon rakamlarına inanıyor, ne de Ankara’nın enflasyonla mücadelede ciddi olduğuna. İç talep arttığında herkes zammı basıyor. Zaten parasal aktarım mekanizması da iflas. Bankalar APİ’den borç almıyor ki, faiz indirmek işe yarasın?

Daha ne diyeyim Murat Abi?  Modelin a, b, c, x, ve w değişkenlerinin hiç biri bir mötüm  hareket etmiyor ki ekonomi çalışsın. Diyelim ki faizi indirdin %10’a. Halk anında dövize kaçacak, faiz %24’ten bile kaçıyor. Faiz indirmenin ekonomiye tek net etkisi evlerde kullanılan çelik şifreli kasa imalatının artması olur. Bir de kazma-kürek. Arka bahçede zuladaki  altınlar için çukur kazmaya.

Onun için sen hiç sallama Murat Abi, Saray’dan ne emir gelirse “Hı, hı” de, aynen uygula. Seni muhalif, vatan haini ve Sevgili Dilek Güngör’ün deyimiyle “Yalancı Çoban” bir ekonomist müsveddesi olarak temin ediyorum: Ne kadar sallarsan salla, ekonomiye düşmez tek damla.

Ama sen de gitme, daha karpuz kesiceğdik….

Kaynak: paraanaliz.com-Atilla Yeşilada

https://www.paraanaliz.com/2019/yazarlar/atilla-yesilada/faizi-ne-kadar-sallarsan-salla-ekonomiye-dusmez-tek-damla-36515/

Bu Yazıyı Paylaşın