Egzersiz, Alkolün Zararlı Etkilerini Azaltıyor

Alkol tüketimi haftalık alışkanlıklarınızın düzenli bir parçasını oluşturuyorsa, beden egzersizlerine de belli bir zaman ayırmanızda yarar var. Britanya’da yapılan yeni bir araştırma, düzenli egzersizin alkolün zararlı etkilerini dengelemeye yardımcı olabileceğine işaret ediyor.

Araştırmada alkollü içki tüketen ve düzenli olarak egzersiz yapan kişilerin araştırma süresince herhangi bir nedenden ötürü yaşamlarını yitirme olasılıklarının, içki içen ama egzersiz yapmayanlara kıyasla, daha düşük olduğu görüldü.

Dahası, araştırma beden alıştırmalarının içkicilerin özellikle de kanserden yaşamlarını yitirme olasılığını belirgin bir biçimde azalttığını ortaya koyuyordu. Alkolün kansere yakalanma olasılığını arttırdığı bilinen bir gerçek. Ancak British Journal of Sports Medicine dergisinde yayımlanan bu son araştırmanın verileri düzenli fiziksel etkinliğin bu riski neredeyse tümden ortadan kaldırdığına işaret ediyor.

Alkol tüketimi yangıları tetikliyor

Araştırmayı yürüten Sydney Üniversitesi sağlık ve fiziksel etkinlik uzmanlarından Emmanuel Stamatakis, kanser riski söz konusu olduğunda beden alıştırmalarının alkolün etkilerini nasıl yok edebildiğinin tam olarak bilinmediğine, ancak bu ikisi arasındaki bağlantıyı açıklığa kavuşturabilecek çeşitli düzenekler olduğuna dikkat çekiyor.

Söz gelimi, alkol tüketiminin yangıları tetiklediği ve bağışıklık sisteminin işlevini azalttığı ve her ikisinin de kanserle ilintili olduğu biliniyor. Öte yandan, araştırmalar fiziksel etkinliğin bunun tam tersi etkiler yarattığını- yangı olasılığını azaltıp, bağışıklık sisteminin işlevini arttırdığını ortaya koyuyor.

Öyle ki, alkol tüketimi sonucunda kansere yol açabilecek düzeneklerle beden alıştırmalarının kanseri önleyici düzenekleri örtüşebilirler. Ancak araştırmacılar bu iki etkinliğin birbirlerine ters etkiler yarattıklarına, bir başka deyişle, beden alıştırmalarının yarattığı etkilerin alkolün etkilerini sıfırladığına dikkat çekiyorlar.

Tembellik ve içkicilik yan yana olursa

Çalışma kapsamında İngiltere ve İskoçya’dan 36 bini aşkın kadın ve erkeğin içki içme ve bedenlerini çalıştırma alışkanlıkları araştırıldı. Araştırmaya katılanlar alkol tüketimi düzeylerine göre altı gruba ayrıldılar: Hiç içmeyenler, eskiden içenler, ara sıra içenler (son yedi gün içinde hiç içki içmemiş olanlar), alkol tüketiminde önerilen sınırları aşmayanlar (bu sınır kadınlar için haftada en çok sekiz kadeh, erkekler için en çok 12 kadeh), “tehlike yaratan” içkiciler (kadınlar için haftada 8-20 kadeh, erkekler için 12-28 kadeh içenler) ve “ağır” içkiciler (kadınlar için haftada 20 kadehin üzerinde, erkekler için 28 kadehin üzerinde içenler).

Denekler belirttikleri fiziksel aktivite düzeylerine göre de sınıflara ayrıldılar: fiziksel etkinlik düzeyleri uzmanlar tarafından önerilen haftada 150 dakikanın altında olan “uyuşuk” grup; fiziksel etkinlik düzeyleri önerilen düzeyde olan grup; fiziksel etkinlik düzeyleri önerilenin üzerinde olan grup.

Araştırmacılar uyuşuk grupta tüketilen alkol miktarı arttıkça, yaklaşık 10 yıllık çalışma süresince herhangi bir nedenden ötürü ölme olasılığının da arttığına tanık oldular. Ne var ki, egzersiz devreye girdiğinde insanların yaşamlarını yitirme olasılıklarının tüketilen alkolün miktarıyla ilintili olarak azaldığı görüldü. Araştırmacılar özellikle de kanserden ölme riskini gözden geçirdiklerinde, önerilen haftalık egzersiz miktarında fiziksel etkinliğin kansere yakalanma olasılığını tümden ortadan kaldırdığına tanık oldular.

Ağır içkicilerde egzersiz riskleri azaltmıyor

Gelgelelim, “ağır” içkiciler için farklı bir durum söz konusuydu. Araştırmada bu gruba girenlerde egzersizin ölüm olasılığını azaltmadığı görüldü. Dahası, egzersiz bu kişilerin kalp hastalığından ölme riski bağlamında da herhangi bir etki yaratmıyordu.

Son olarak, araştırmacılar ara sıra içki içmenin yararlı denebilecek bir etki yarattığına da tanık oldular. Bu tür içicilerin, düzenli egzersiz yapmasalar bile, kalp hastalığı ya da başka herhangi bir nedene bağlı olarak yaşamlarını yitirme olasılıklarının öteki gruplara kıyasla biraz daha düşük olduğu görüldü. Gelgelelim, ara sıra bir tek atmanın kanserden ölme olasılığını azaltmadığına da tanık olundu.

Çalışmanın birtakım kısıtları olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, deneklerin içtikleri alkol miktarına bakılırken, içme alışkanlıkları dikkate alınmadığından, çok kısa sürede aşırı miktarlarda içki içenlerin gözden kaçmış olabileceğini belirtiyorlar. Bunun dışında, beslenme düzeni gibi, ölüm çekincesini etkileyebilecek başka birtakım unsurların hesaba katılmadığının da altını çiziyorlar.

Bu Yazıyı Paylaşın