2020 Küresel Beslenme Raporu‘na göre dünyanın yarısı, tarımın büyük ölçüde kalorisi yüksek besinlerin üretimine yönelmesi; aşırı işlenmiş gıdaların yaygın ve maliyetinin düşük olması dolayısıyla sağlıklı gıdaya erişemiyor. Rapora göre, eşitsizlik hem ülkeler arası seviyede hem de ülkelerin kendi içinde mevcut.
Kötü beslenme hastalıkları arttırıyor
Dünyadaki 820 milyon insanın dokuzda birinin aç olduğunun belirtildiği rapora göre, toplam nüfusun üçte biri ise aşırı kilolu ya da obez. Kötü beslenmeden kaynaklı obezite ve beslenmeyle ilişkili diyabet, kalp rahatsızlıkları ve kanser oranları da pek çok ülkede artıyor.
BM‘nin gıda güvenliğinden sorumlu biriminin özel temsilcisi David Nabarro, raporun koronavirüs salgınından önce yazılmış olduğuna dikkat çekiyor ve “Ülkelerin virüsü kontrol etme çabaları sırasında, açlık ve kötü beslenmenin önüne geçmede elde edilen kazanımların yitirilmesi gibi bir risk ciddi olarak mevcut” yorumunda bulunuyor.
Gelişmiş ülkelerde obezite oranı yoksul ülkelere göre beş kat fazla
BM geçen ay salgının küresel açlıkla karşı karşıya olan halkların salgından iki misli etkilenebileceğini söylemişti. Yetersiz beslenenlerin zayıf bağışıklık sistemleri nedeniyle koronavirüs karşısında daha riskli konumda olduklarını belirten Nabarro da, obezite ve diyabetin daha da ağır sonuçlara yol açabileceğini belirtiyor.
Rapora göre, kilo alamama sorunu, dünyanın en yoksul ülkelerinde, varlıklı ülkelere göre on kat fazla görülüyor, obezite ve fazla kilo oranı ise gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olanlarınkinin beş katı.
Raporun sonuç kısmında iklim bilimcilerin,Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) geçen yıl yayımlanan ve sera gazı emisyonunun dörtte birinin sorumlusunun verimsiz toprak kullanımı olduğunu ortaya koyan rapordan hareketle yapmış olduğu, gıda ve arazi kullanımında dönüşüm çağrısı yer aldı.
‘Sürdürülebilir besin ve sağlık sistemleri yaratılmalı’
IPPC’nin raporunun gıda güvenliğiyle ilgili kısmını kaleme alan, Nasa Uzay Çalışmaları Goddard Enstitüsü’nden (GISS) iklim uzmanı Cynthia Rosenzweig‘a göre bu; ülkeler, uluslararası örgütler, hükümetdışı örgütler ve tüm sistemlere, gıda sisteminde dönüşüm yaratmaları için yapılmış bir harekete geçme çağrısı:
“Kötü beslenme, katlanarak büyüyen bir tehdit. Fikrimce, kötü beslenenlerin bağışıklık sisteminin daha zayıf olduğu gerçeği ihmal ediliyor.”
Burkina Faso‘da yumurtanın buğday ve pirince oranla 15 misli pahalı olduğunu belirten Rosenzweig, dünya çapında gıda fiyatlarındaki eşitsizliğe karşı hükümetlerin ve yasa yapıcıların sürdürülebilir besin ve sağlık sistemleri yaratmak üzere harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi.