Son Türk Devleti’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin, cumhuriyetimizin, doksan dokuzuncu yılını kutluyoruz.
Bir asrın dolmasına, ikinci yüzyıla başlamamıza bir yıl kaldı.
Bugün geldiğimiz noktanın özlem duyulandan çok uzaklarda olduğunun herhalde hepimiz farkındayız.
Farkında olmayanların “yolunun” ayrı bir yol olduğunun da farkındayız.
Cumhuriyetimizin, Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında ikinci yüzyıla gireceğinden kuşkumuz yok.
Az kaldı.
28 Ekim 1923 akşamı duyulan “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri elbette yeniden duyulur hale gelecek.
İşte o akşam, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı sıfatıyla Meclis kürsüsüne çıkan Mustafa Kemal Paşa, şu konuşmayı yapmış:
“Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”